Şahbettin Uluat

Başkan ile Vatandaş Tayyar Başkan ile Perişan Teyze

Şahbettin Uluat

Günün erken saatleriydi. Kahvaltı için sofraya oturmuştuk.

Bahçe kapısının hızla çarpılmasından sonra küçük kardeşim fırtına gibi daldı içeri.

"Geldiler! Adamlar toplandılar! Bir de makine getirmişler! Yolu yapacaklar!"

Yolu yapacaklarını biliyorduk ama ne gün yapacaklarını bilmiyorduk.

Belediyeden babamı ve diğer komşularımızı çağırmış gereken işlemleri yapmışlardı. Arsamızın arka tarafından bir kısmını yola terk edecektik. Karşılığında da arsamızın ön tarafındaki belediyeye ya da hazineye ait yerden eksiğimiz tamamlanacaktı. Sorun yoktu.

Kahvaltımızı aceleyle bitirip biz de evimizin arka kapısından çıkıp bahçemizin son kısmına gittik.

Belediye elemanları bir taraftan bizim henüz küçük sayılabilecek kavak fidanlarımızın yola gidecek olanlarını kesiyorlardı, bir taraftan da iş makinesi yolu yapıyordu.

Belediye başkanımız Tayyar Dabbağoğlu ekibiyle birlikte saat 7.00'de gelmiş, bir köşede çalışmaları dikkatle izlerken, yanındaki diğer yetkililerle görüşüp fikir alışverişinde bulunuyordu.

Hatırladığım kadarıyla yola yeterli genişliğin sağlanabilmesi için 3 ya da 4 sıra kavak fidanının kesilmesi gerekiyordu.

Tam o sırada sağ bitişik komşumuz olan yaşlı hanım, Perişan teyze de telaşla ve söylene söylene bahçesinden çıkıp geldi.  Gelir gelmez de bütün hızıyla ağaçları kesen elemanların üzerine yürüdü.

"Siz ne yapıyorsunuz? Bahçemi mahvettiniz. Sizde Allah korkusu yok mu?" derken tir tir titriyordu.

Bir süre sonra biraz sakinleşip çevresine baktı. Baktı ve insanların yanında saygı ile durduğu belediye başkanımız rahmetli Tayyar Dabbağoğlu'nun yetkili kişi olduğunu anladı. Hemen yanına geldi. Aynı kızgınlıkla, hız kesmeden ona yakınmaya başladı. Tayyar bey bir iki kez "ablam size ön tarafta yer verilecek, merak etmeyin," anlamında bir şeyler söylediyse de fayda etmedi.

Kadıncağız aynı kızgınlıkla ve aynı yüksek ses tonuyla yakınmaya devam ediyor, dört dönüyordu. En sonunda Tayyar bey'e yeniden döndü, bütün öfkesiyle,

"E, pekiiii, siz görürsünüz; vallahi ben gidip sizi belediye reisine şikayet edeceğim!" dedi.

Tayyar bey gülümseyerek;

"Ana, belediye reisi benim." deyince de önce inanmadı. Sonra çevredekilerin de araya girip söylenenin gerçek olduğunu belirtip ikna etmeleri üzerine biraz utandı, kısa bir süre sustu. Ardından da daha yumuşak bir ses tonuyla yakınmasını sürdürdü.

O esnada başkanımız bir sıra daha ağaç kesmeye yönelen elemanlara,

"Tamam, fazla kesmeyin, teyzemizi üzmeyelim." diyerek yaşlı kadının yakınmasına son verdi.

Perişan teyze ağaçlarını kurtardığı için sevinirken, biz bütün mahalle halkı da, sabahın saat 07'sinde elemanlarıyla birlikte işinin başında olan, o günkü koşullarda bu uzak sokaktaki belediye işlerini izleyen başkanımıza bakarak gurur duyuyorduk.

Sözünü ettiğim sokak şimdiki Hayat Hastanesi'nin sağ karşısında bulunan ilk ara yoldur ve gün geçtikçe daha yoğun olarak kullanılmaktadır.

Konu Tayyar Dabbağoğlu olduğunda, kendisiyle ilgili bizzat canlı tanığı olduğum bir şeyi daha eklemeden geçemeyeceğim.

Rahmetli, Van'ın kanalizasyon sistemi ile ilgili törenlerin birinde, şimdiki Beşyol kavşağında, Dabbağoğlu Parkı karşısında yaptığı konuşmada yetkililerden ısrarla ve altını çize çize kanalizasyon atıklarının Van Gölü'ne karışmaması için mutlaka güçlü bir arıtma tesisi yapılmasını istemişti. Yani Tayyar başkanımız bugün valiliğimizin desteğiyle çok büyük bir yatırım olarak gündemde bulunan arıtma tesisinin gerekliliğini de o günden görmüştü.

Düşünüyorum da, benim gibi başkanımızın çevresinden uzak birinde o güzel insanla ilgili bu iki anı varsa kendisini tanıyan, kendisine yakın olan kimselerde mutlaka kat kat fazlası vardır ve onların da dile getirilip kayıt altına alınması başkanımıza karşı bu şehir insanlarının vefa borcudur. Yazılması, konuşulması, paylaşılması doğru olur. 

Allah Van'ımıza çok önemli katkıları olan, eğitimci, eğitim yöneticisi, yazar ve belediyeci sıfatlarıyla  şehrimize çok katkıları bulunan belediye başkanımız Tayyar Dabbağoğlu'na ve ona destek veren mesai arkadaşlarına da, onurlu komşumuz Perişan teyzeye de gani gani rahmet etsin.

Yazarın Diğer Yazıları