2020

Geçen yıl bu günlerde yeni bir yıla girecek olmanın heyecanı yaşanıyordu. Dünya, ülkemiz, şehrimiz ve tüm insanlık büyük umutlar, güzel dilek ve temennilerle 2020’ye girmişti.  

21. yüzyılın ve 3. milenyumun 20. yılı olarak kabul edilen 2020. Birleşmiş Milletler tarafından Uluslararası Bitki Sağlığı Yılı olarak ilan edildi ancak 2020, bitkinin temel yaşam ve sağlık kaynağı olan yağmurdan yoksun kurak bir yıl olarak geçti.  

Dünya Sağlık Örgütü de, Florence Nightingale'in hemşirelik alanına yaptığı katkılardan ve doğumunun 200'üncü yılı olması nedeniyle 2020 yılınıK  'Hemşire ve Ebe Yılı' ilan etti. Yaşanan pandemi nedeniyle dünyanın her köşesinde hemşirelerin, ebelerin yıprandığı, birçoğunun hayatını kaybettiği bir yıl oldu.

2019'un aralık ayında ortaya çıkan ve ilk olarak Çin'in 11 milyon nüfuslu Vuhan (Wuhan) kentinde hızla yayılan yeni tip koronavirüs kısa sürede Çin'in ve dünya kamuoyunun bir numaralı gündem maddesi oldu.  

2020'nin ilk ayında Çin genelinde binlerce insana bulaşan koronavirüs daha sonra 200 ülkeye sıçrayarak dünyanın akışını değiştirdi. Koronavirüsün yol açtığı salgın mart ayında Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından "pandemi" yani küresel salgın ilan edildi.   

Dünyada alınan önlemler kapsamında "maskeler" günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası haline geldi, karantina, seyahat kısıtlaması gibi uygulamalara geçildi.Milyonlarca insan sokağa çıkma kısıtlamaları ve karantina uygulamaları nedeniyle evlerine kapandı.  

Türkiye dâhil birçok ülke Covid-19 salgını nedeniyle mart ve nisan aylarında sıkı güvenlik tedbirleri aldı. Dünyada ülkeler arası sınırlar bir süreliğine kapatılırken Covid-19 kısıtlamaları kapsamında ekonomik faaliyetler, üretim yavaşlatıldı, hatta durma noktasına geldi.  

Nasıl geçtiğini anlayamadığımız acılar, kayıplar ve üzüntülerle dolu 2020 yılı geçirdik.   

Dünya tarihine farklı bir yıl olarak geçirdi 2020’yi. Bizlerde yaşayarak  tanıklık yaptık .

2019'un aralık ayında ortaya çıkan ve ilk olarak Çin'in 11 milyon nüfuslu Vuhan (Wuhan) kentinde hızla yayılan yeni tip koronavirüs kısa sürede Çin'in ve dünya kamuoyunun bir numaralı gündem maddesi oldu.   

Çin genelinde binlerce insana bulaşan koronavirüs daha sonra 200 ülkeye sıçrayarak dünyanın düzenini değiştirdi. Koronavirüsün yol açtığı salgın mart ayında Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından "pandemi" yani küresel salgın ilan edildi.   

Önlemler kapsamında "maskeler" günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası haline geldi, karantina, seyahat kısıtlaması gibi uygulamalara geçirildi. Milyonlarca insan sokağa çıkma kısıtlamaları ve karantina uygulamaları nedeniyle evlerine kapandı.  

Türkiye dâhil birçok ülke salgın nedeniyle mart ve nisan aylarında sıkı güvenlik tedbirleri aldı. Ülkeler arasında sınırlar bir süreliğine kapatılırken kısıtlamalar kapsamında ekonomik faaliyetler, üretim yavaşlatıldı, hatta durma noktasına geldi.  

Koronavirüs salgını ile birlikte dijital yaşam başladı. İnsani ilişkilerimiz, alışkanlıklarımız, kültürel, sosyal faaliyetler, beslenme alışkanlıklarımız, eğitim, öğretim, acı ve mutlu günler, geleneklerimiz, dini inançlar, çalışma ve yönetme hayatında köklü değişikler meydana geldi.   

Nasıl geçtiğini anlayamadığımız 2020 yılını kayıplarla geride bırakıyoruz.

Sonuçta 2020 yılı insanlık için sınav ve özlemler yılı oldu.  

DÜNYA

2020, 1929’da başlayan Büyük Burhan’dan sonra 20. yüzyılın en büyük ekonomik durgunluğa yol açmaya devam eden yeni tip koronavirüs pandemisinin  yönlendirdiği endişe yaratan yıl oldu.  Koronavirüs ile birlikte dünyanın küresel köy olduğu bir kez daha görüldü. Nitekim Çin’de aksıran biri Van’da yaşayan başka birini hasta etti.   

Dünyanın süper gücü Amerika başta olmak üzere gelişmiş Batı ülkeleri virüs karşısında çaresiz aciz durumlara düştü.   Gelişen modern tıbbi teknoloji, son model arabalar, lüks iş yerleri ve evler anlamsızlaştı.  Solunum için servetler feda edildi.  Uluslararası kültür, sanat etkinliklerine ara verildi.  İnsanlar zorunlu olarak evlerine kapandı. Bazı Batı ülkelerinde hastanelerde, mezarlıklarda yer bulunamadı, fakir insanlar kaderlerine terkedildi. Ülkelerarası zorunlu dayanışma ihtiyacı doğdu.  Virüsle mücadelede eski yöntemlere başvurmak zorunda kalındı.  Savaş teknolojisine yapılan yatırımın insanlığa yararı olmadığı görüldü. Bulunan aşılardan sonuç alıncaya kadar önlemlerin uygulanması kararlaştırıldı.  

TÜRKİYE

Salgının etkisi altına aldığı Türkiye de zor günler geçirdi.

Fabrikalar, iş yerleri kapandı, tarımsal faaliyetler üretim durdu. İnsanlar işsiz kaldı. Ulaşım durdu. Şehirlerarası yolculuklar kısıtlandı. Turizm sektörü başta olmak üzere birçok sektör çöktü. Restoran, lokanta, kafe, kahve, sinema, tiyatro, bar gibi eğlence yerleri kapılarına kilit vurdu. Sınır kapıları kapandı. Sağlık sektörü çok sayıda personelini virüse kurban verdi.  İnternet üzerinden alışveriş alışkanlığı yaygınlaştı. Ülkemizin her köşesinden her yaş ve meslek gurubuna mensup insanlar hayatını kaybetti.  Salgının etkilerinin yıllarca süreceği ileri sürüldü.   

VAN

2020 Van için tam anlamıyla felaket yılı olarak geride kaldı.

Acı gözyaşı birbirine karıştı. Ardı ardına gelen felaketlerle zor günler yaşadı Vanlılar.   

Daha yılın başında 5-6 Şubat günleri Van-Bahçesaray karayolunda çığ meydana geldi. Birinci çığın altında kalanları kurtarma çalışmalarında ikinci bir çığ daha yaşandı.  İki çığ felaketinde toplam 42 kişi hayatını kaybetti, 84 kişi yaralandı. Arama kurtarma çalışmalarına katılan 11 jandarma, 7 güvenlik korucusu ikinci çığ da hayatını kaybederek şehit olurken 1 Turkcell, 3 itfaiyeci ve 2 karayolları çalışanıda hayatını kaybetti.   

12-13 Şubat günleri 2 gün aralıksız yağan kar yağışı hayatı olumsuz etkileyerek Vanlıları evlerine kapattı.  516 yerleşim yeri yolunun ulaşıma kapandığı kentimizde, kar kalınlığı 1 metreye yaklaştı.1994’te 120 santimetre olarak ölçülen kar kalınlığı 26 yıl sonra 85 santimetre ölçüldü. Kent merkezinde günler süren kar temizleme çalışmalarında 25 bin kamyon kar taşındı.  

Vanlılara 2020’nin sürprizi bunlarla bitmedi.    

23 Şubat günü merkez üssü İran'ın Hoy kenti olan, Başkale ilçemizin Kaşkol Mahallesi'ni etkileyen 4,7 büyüklüğündeki deprem meydana geldi. 10 kişinin hayatını kaybettiği, 54 kişinin de yaralandığı depremde 25 mahalledeki 4 bin 900 konut ağır hasar gördü. Devlet tüm imkânlarının seferber ettiği deprem sonrası evleri hasar gören vatandaşlar için TOKİ tarafından konut yapımına başlandı.   

Valilik yetkilileri,23 Şubat günü Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yüksek ateşli 5 kişinin tedavi altında tutulduğunu açıkladı.   

Dünyaya hızla yayılan koronavirüsün İran’da görülmesi, vakaların ve can kayıplarının artması üzerine Van Saray Kapıköy Gümrük Kapısından yolcu giriş ve çıkışları 24 Şubat günü geçici süreyle durduruldu. Her yıl 500 bin İranlı turistin geldiği Van’a İranlıların girişi virüs nedeniyle bıçak gibi kesildi. Van ekonomisi önemli ölçüde zarar gördü.    

Felaketler, olaylar bitti derken göçmen faciası yaşandı.  

Van Gölü'nde kaçak göçmenleri taşıyan, alabora olan balıkçı teknesi 27 Haziran günü sulara gömüldü. Çarpanak Adası açıklarında 106.5 metre derinlikte tespit edilen içinde 100’ü aşkın göçmenin olduğu ileri sürülen tekneden zorlu çalışmalar soncu biri tekne sahibi olmak üzere 61 cansız beden çıkarıldı. Felaket büyük üzüntü ve tepkilere neden oldu. 

Göçmenleri arama çalışmalarına Deniz Kuvvetleri’nden ve Milli Savunma Bakanlığı'dan gelen Sualtı Arama timi de katıldı. Van Gölü’nün deniz gibi özelliklere sahip olmasının yakından görülmesi üzerine İçişleri Bakanlığı göl sularında ve çevresinde asayiş, arama kurtarma ve düzeni sağlamak üzere Van Gölü Sahil Güvenlik Komutanlığı kurulacağını Ağustos ayında açıkladı.
Acı üstüne acı yaşandı.  

Van ve Hakkâri arasında keşif uçuşu yapan Emniyet Genel Müdürlüğü’ne ait uçak, 16 Temmuz günü Artos Dağı’na çarparak düştü. Olayda 2’si polis, 5’i teknik personel 7 kişi yaşamını yitirdi.  

2020 yılının felaketlerini, olumsuzluklarını daha fazla anlatmaya gerek yok. 

2020’yi hepimiz her anlamda yaşadık gördük.  

2021 yılının virüsün son bulduğu normal hayata dönüldüğü, kayıpların telefi edildiği bir yıl olmasını dilekleriyle,  insanlık için sağlık, esenlik, mutluluk diliyorum.  

2020’de gerçekleşmeyenler!

2020 yılı içinde gerçekleşmesini ümit ettiğimiz hizmetler vardı ama söz verildiği halde birçok yatırım bu yıl da gerçekleşmedi.  

Van Tatvan-Erciş demiryolu projesinin hayata geçirilmesi,  

Şehir stadyumu yapımı,  

Tekel Müdürlüğü binasının Van Kültür Evi yapımı,  

Modern kent kütüphanesi yapımı,  

Atatürk Kültür Merkezi yapımı.  

İpekyolu, Tuşba kaymakamlık binaları yapımı,  

Devlet Hastanesi’nin yerinin Millet Bahçesi yapılması,  

TRT Van İl Radyosu’nun yeniden açılması,  

İpekyolu ilçesinin Devlet Hastanesi’ne kavuşturulması,  

Şehir Hastanesi,  

Kent Müzesi,  

Zeve Şehitliği restorasyon ve çevre düzenlemesi ve kentimizin ihtiyacı olan daha birçok hizmet gerçekleşmedi.  

Ümitlerimizi 2021 yılına erteliyoruz. Nasıl olsa ertelemeye alıştık. 

Umarız verilen sözler havada kalmaz yeni yılda yerine getirilir.