Hikmet Aksoy

Bu kez 'Türk Tokatı...'

Hikmet Aksoy

Dikkatinizden kaçmamıştır umarım. Avrupa'da ayrılıkçı terör  düşüncesinin yaşandığı kaç ülke var?

Hemen aklınıza İspanya geldiğini biliyorum. İspanya'daki ayrılıkçılara Avrupa'dan hangi ülke/ler aşikar silah yardımı yapıyor?

Yapamazlar, çünkü koca Hıristiyan  dünyası bu ülkeleri dışlar, aforoz eder.

Ortadoğu'ya dönelim...

Bu coğrafyadaki terör olaylarının destekçisi, kurgulayıcısı kimler?

Batı dünyasının Haçlı düşüncesi, kafalıları...

Amaçları, bu coğrafyayı sömürmek, nihayetinde de buralarda Haçlı zihniyetini önce silah zoruyla,  sonra  da  eğitim yoluyla yerleştirmek.

Yaşanan olaylar ortada...

Batı'nın emrine giren, onların emirlerini iki etmeyen, her isteklerine boyun eğen  Ortadoğu ülkelerinde terör niçin yok.

Çünkü, bu ülkeler Batı'nın, başta ABD'nin her emrine boyun eğiyor, ses çıkaramıyorlar.

Gelelim Türkiye'nin bugün içine düştüğü duruma...

Dış politikada; "bağımsızlık", dahası Mustafa Kemal Atatürk'ün  "yurtta sulh, cihanda sulh" öğretisinden dış güçlerin de zorlamasıyla karşı-karşıyayız bugün. 

Çeşitli bağlantılarla dünya barışına katkı verip; kimi yaptırımları karşılıklı  kabul etmiş ülkelerle ortak anlayış, işbirliği kurmuş bir ülke olarak Türkiye'nin;  söz verdiği bu konumundan hiç sapmamış olması dünya barışı için örnek gösterilecek bir tutum/davranış olarak gösterilmesi gerekir.

Ama ne yazık ki... 

Böyle bir tutum/davranışı karşılığında Türkiye'nin kalkınma hamlelerine tuzak kuran Batı Dünyası var ortada... Karşımızda...

Türkiye'yi dış politikada dünya ve ülke barışı için ilke edindiği noktadan/çizgiden saptırma/aldatma çabaları da; Batı'nın sömürücü anlayışının temsilcisi ülkelerden geliyor ne yazık ki...

Amaçları belli... Yüz yıl önce kurdukları paylaşım sofrasının kafalarına geçtiğini unutan, iştahları böylece yarım kalan Batılı sömürücüler; bugün Türkiye'yi içinden çıkılmaz bir ortama çekip madden/manen bitirmek istiyorlar.

Görünen manzara budur.

*** 

Türkiye, bugün geldiği noktada kendisine oynanan oyunu çözmüş bulunuyor.

Yirminci yüzyılda oynanan oyunu "yoktan var olup  kıran" Türkler, şimdi daha güçlü bir Kuvay-ı Milliye Ruhu" ile Batılı sömürgecilere atacağı tokatın sırasını gözlüyor.

Yazarın Diğer Yazıları