Veysel Selen

Kim ne kadar yerli, ne kadar milli

Veysel Selen

Son 6 aydır Cumhurbaşkanı Erdoğan, neredeyse har konuşmasında kendilerinin ne kadar yerli ve milli olduğunu, karşısında olan muhaliflerinse özellikle isim vererek,  "gayri milli" olduğunu cezbeli biçimde meydanlarda dillendiriyor. MHP lideri Devlet Bahçeli de AKP ile ittifak içinde yer aldığı için o da aynı suçlamayı getiriyor.

Televizyonlarda dinledikçe, gazetelerde okudukça koltuğun cazibesine kapılanların nasıl gerçeklerden ve doğrulardan uzaklaştığını, her şeyi tersinden anlamaya ve anlatmaya başladıklarını görüp, şaşkınlık içinde kalıyor insan.

Çok derine inmeden İstanbul, Ankara, İzmir'de sokağa çıktığınızda, neredeyse tüm yüksek katlı binaların, tüm büyük mağazaların, otellerin, alış veriş merkezlerinin ismi bile, telaffuzu zor yabancı isim taşıyor. Bu mu yerlilik ve millilik. Hadi cevap verin?

Girin bir alış veriş merkezinden içeriye, mağazaların 98'inin ismini okumakta ve telaffuzunda zorluk çekersiniz. Onu geçtim, alış veriş yaptığınız markette elinizi neye atsanız yabancı bir markanın ürünü... Cevap verin yerli ve milli misiniz?

Hükümetten, iktidar partisi AKP'den, Muhalefetten, yandaş basından, yandaş olmayan basına hemen herkes Türkiye'de tarımın, hayvancılığın bittiğini dile getiriyor. El hak doğru.

Sen bu ülkede tarıma ve hayvancılığa gereken desteği vermezsen tabi biter ve sen hala yerlilikten ve millilikten söz edersin.

Sen yerli tohumu yasaklarsan ve düşman gibi gördüğün İsrail'den, Hollanda'dan v.d milyonlarca dolarlık tek kullanımlık tohum alırsan tabi biter.

Kendi ülkenin hayvancılığını pahalı girdilere boğup canlı hayvan ya da karkas et ithal edersen tabi biter. Hadi söyleyin bunları yerlilik ve millilik iddiasını öne süren, siz yapıyorsunuz.

O kadar yerli ve millisiniz ki, çok değil bundan 10 sene önce 911 km lik Suriye sınırındaki mayınların İsrail tarafından temizlenmesi ve bu temizlik karşılığında 49 yıllığına o bakir toprağı kullanmasına ilişkin kanun çıkardınız. Allahtan sizin "gayri milli" olarak yaftaladıklarınız direndi de bu gerçekleşmedi. Suriye'de gelişen olaylarda eminim ki içinizden de olsa bu "gayri milli"lere dua ediyorsunuzdur.

O kadar yerli ve millisiniz ki, Amerikan tütün şirketlerini ülkeye egemen kılarken, kendi ülkenizde ekimi yapılan en kaliteli tütünü bile yasaklayıp, kendi köylünüzü açlığa ya da kaçakçılığa mecbur bırakıyorsunuz.

O kadar yerli ve millisiniz ki, sırf Amerikan Cargill firması piyasaya egemen olsun diye şeker pancarı ekimini yasakladınız. Şeker fabrikalarını kapattınız. Oysa o pancar çiftçinin ve hayvancılığın kurtarıcısıydı...

Amerikan derin güçleriyle işbirliği yaptığını öteden beri bildiğiniz bir cemaatle ki,bu gün terör örgütü diyorsunuz, işbirliği yapıp kendi ordusunu tasfiye edip zayıflatmak mı yerlilik ve millilik oluyor?

Bak, bu gün Suriye'de terör koridorunu önlemek, ülke sınırlarını korumak için savaşıyorsun elin oğlu neredeyse, eli kulağında silah ambargosu koyacak ve sen kendi ordunu başkasına muhtaç etmeyecek silahı yapamadın. 15 yıldır iktidarsın. Bu mu yerlilik ve millilik? 

Örnekleri çoğaltmak mümkün, demek ki sözle yerlilik ve millilik olmuyor. Ha nasıl yerli ve milli olursun; Ne zaman ki, 2000 li yılların başına kadar dünyada tarımda kendi kendine yeten 5 ülkeden biri olduğumuz, o konuma getirirsin ülkeyi, işte o zaman yerli ve milli olursun.

Ne zaman ki, yerli tohumu islah edip önce ülke çiftçisine dağıtır, ardından ihraç edersin, İsrail, Hollanda ve Amerika'dan tohum almazsın, işte o zaman yerli ve milli olursun.

Ne zaman ki, tarımda kullanılan alet edevat, gübre vd. ülke içinde üretirsen, o zaman yerli ve milli olursun.

Ne zaman ki, saman ithal etmezsen yerli ve milli olursun.

Ne zaman ki,  Nohut, Mercimek, Fasulye, Buğday, Ceviz, Zeytinyağı ve bir çok tarım ürününü ithal etmezsen, yerli ve milli olursun.

Ne zaman ki, planlı tarıma geçip en az Hollanda kadar tarım ürünü ihraç edersen o zaman yerli ve milli olursun.

Ne zaman ki,  Güneş enerjisini, Rüzgar enerjisini ülke ihtiyacının 60'ını karşılar hale getirirsen işte o zaman yerli ve milli olursun.

Ne zaman ki, yeniden üretim yapan, çok sayıda istihdam yaratan ileri teknolojik fabrikalar kurarsan, işte o zaman yerli ve milli olursun.

Ne zaman ki, o çok övündüğün demiryollarını yerli işçilerle, yerli malzemelerle, yerli şirketlere yaptırırsan, yerli ve milli olursun.

Ne zaman ki, köprü ve tünelleri bir kapitülasyon haline getirmeyip devlet eliyle yaparsan, o zaman yerli ve milli olursun.

Ne zaman ki, hastaları şehir hastahanelerine satmazsan ve sağlığı parasız yaparsan o zaman yerli ve milli olursun.

Ne zaman ki, kendi tankının, uçağının, geminin motor ve diğer aksamlarını üretip ikide bir kısıtlama ve ambargo tehditiyle zorlanmazsan, yerli ve milli olursun. Başın dik gezersin.

Ne zaman ki, inşaatçılığı ve rantı bırakıp, sanayiye büyük ağırlık verirsen, o zaman yerli ve milli olursun.

Ne zaman ki, eğitimini dini söylem, hurafe ve Arap kültür emperyalizminden kurtarıp bilimin yoluna koyarsan, o zaman yerli milli olursun.

Sıradan bir yurttaş olarak ilk aklıma gelenleri sıraladım. Daha onlarca şey söylenebilir.  Tüm bunları yapma, sonra laf ola beri gele cinsinden, ben ne söylersem yerler diye, yerlilikten ve millilikten dem vur. E, sonra da benim gibi sıradan biri bile, "hadi oradan" der sana.

Yazarın Diğer Yazıları