İkram Kali

Van’da bilim insanı olmak

İkram Kali

Kurulduğu yörelerde bilimsel araştırmalar yapmak, yörenin sorunlarına bilimsel çözüm üretmek, evrensel bilim değerlerini yöreye, yöreye ait değerleri evrensel bilme taşımak, çevresini bilimin ışığıyla aydınlatmak amacıyla genelde Anadolu'da özelde Van'da kurulan Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde süregelen bilim hastalığı var.

Üniversite kentle, kent üniversiteyle gerçek anlamda bütünleşemiyor. İki yönlü sorun var.  Arada mesafe var.

Bilim insanı olarak Van'da görev yapan kişiler öncelikle yörenin sorunlarını, zenginliklerini araştırmaları gerekirken bir bakıyorsunuz Adanalı Adana pamuğunu, Yozgatlı Yozgat türküsünü, Artvinli Artvin tarihini çalışıyor.  Bu şuna benziyor: İnek bizim tarlada besleniyor ama sütünü başkası sağıyor.  Van'ın durumu böyledir.

 Bilim adamlarımız Doçent payesini Van'da aldıktan sonra diğer kentlere gitme uğraşındadırlar. Böyle olunca Van'ın derdini dert edinen, Van için bir şeyler yapma çabası içinde olan akademisyenlerin sayısı elin parmağını geçmiyor. İdealist Vanlı akademisyenlerde karar alıcı etkin yerlerde değiller.

2011 depreminde Sakarya Üniversitesi Van'la ilgili deprem araştırmaları, analizleri açıkladı.  Yüzüncü Yıl Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü onları izledi. Benim üniversitem kendi ilinde yaşanan doğal felakete ilişkin en sağlıklı bilgileri neden vermesin.

İyi şeylerde oluyor tabi.

YYÜ'de kısır akademik kaygıların rüzgârına kapılmayan, Van'ı kendisine dert edinen değerli bilim insanlarımız var. Bunlardan biri Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Vanlı hemşehirimiz Suvat Parin'dir.

Kent, dilencilik, kırsal yapılar, yoksulluk ve aile konularında çalışmalar yapan Suat Parin samimi duygularla Van üzerine araştırıyor, inceliyor yazıyor.  Hocanın Van ile ilgili araştırma, anket yapan öğrencilerini sokakta, yolda evinizin kapısında görmeniz mümkündür.

Zaman zaman Van üzerine  sohbet ederek dertleştiğimiz Suat Hoca meslektaşlarıyla birlikte " Van Kent Araştırmaları" isimli yeni bir kitap yayınladı. Önemli bilgiler içeren eser Yüzüncü Yıl Üniversitesi Bilimsel Araştırma Koordinatörlüğü'nün katılarıyla basılmış. Suat Hoca'nın imzalayarak gönderdiği kitabı bilgilenerek zevkle okudum.  " Van Kent Araştırmaları" isimli  kitabı Van ile ilgili söz söyleyenlerin de mutlaka okumaları  gerekir.   

Özellikle kent adına sorumluluk taşıyan, konuşan, yazan çizen bir kimlik taşıyorsanız kentinizi çok iyi tanıyacak. Tarihini, kültürünü, insanını bileceksiniz. Dile getirdiğiniz bilgileri, bilimsel temele dayandıracaksınız. Söylediklerinizin karşılık bulmasını hayata geçmesini istiyorsanız bilimden, bilim adamlarından, kaynaklardan yararlanacaksınız. Günün siyasi havasına göre kulaktan dolama bilgilerle popülizm yapmayarak jonuşmayacaksınız. Edebiyat yaparak, eyyamcılığa bulaşarak atıp tutmayacaksınız. Aksi halde muhataplarınızın nezdinde söylemleriniz ve beklentileriniz değer taşımaz. Konuşmanız havaya uçar.   Bunun için Van Kent Araştırmaları" kitabını ve benzer kitapları okumanızı öneririm.

Hazırlanan çalışma Van için aydınlatıcı bir kaynaktır.

Kentimizin sosyolojik fotoğrafını yansıtan Van Kent Araştırmaları kitabı on iki makaleden oluşuyor.  Kitap Suvat Parin ve Emin Yaşar Demirci'nin kaleme aldığı 1963-2013 dönemini içeren Sosyo- Ekonomik Göstergelerle Van konulu çalışmayla başlıyor. Yazı Van'ın son yarım asırlık performansını rakamlarla ortaya koyuyor.

Kitaba yazılarıyla Alim Arlı, , Serkan Kemaç, Ebru Kanacı, Meryem Aladağ,  Mehmet Zeydin Yıldız,   Ergin Sarı,  Faruk Aleaatinoğlu, Menaf Turan, Emre Gülaç, Suat Çakan, Doç. Dr. İsmail Hakkı Ekin  ve editör olarak Medine Parin katkı sunmuş.

368 sayfa, 13 bölümden oluşan kitapta yer alan konular herkesin okuyabileceği üslupta kaleme alımmış.

Devlet Planlama Teşkilatı, Kalkınma Bakanlığı, Türkiye İstatistik Kurumu araştırma verilerinin kullanıldığı Suvat Parin ve Emin Yaşar Demirci'nin hazırladığı 1963-2013 dönemi Sosyo Ekonomi Göstergelerle Van başlıklı çalışmada çarpıcı veriler dikkat çekiyor.

Ekonomik ve sosyal göstergelerle Van'ın nereden nereye geldiği ortaya konuluyor. Bu makale Van'ın gelişmesi üzerine edebiyat yapanlara cevap niteliği taşıyor.

 Kitabın 32. sayfasında 17. Tabloda 1963-2013 arası dönemde Van'ın Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik çizgisi başlıklı çizelge süreci özetleyen nitelikte.

1963'te Van 67 il içinde 63. Sırada yer alıyor.1970'de 67 il içinde 55. sırada, 1980'de (1980 12 Eylül ihtilal dönemi) 37. sırada, 1991'de inanılmaz bir düşüşle Van 73 il içinde 67. sıraya düşüyor.1996 yılına gelindiğinde Van 76 il arasında 67. sıraya, 2033'te 81 il arasında 75. sıraya ve 2011'de 81 il arasında 75 sıraya çakılarak kalıyor.

Çalışmayı yapan Parin ve Demirci tablonun oluşmasında 1980 sonrası başlayan terör, şiddet ve çatışma ortamının oluşturduğu türbülansın Van ekonomisinde yarattığı güvensizlik ve sermaye kaçışı ya da  bundan kaynaklı  sermayenin kentte, büyüme  içinde  gir (e)memesi, makro ölçekli ulusal ekonomik politikalar, 1990 da devreye sokulan iktisadi politikaların gerçekçi olmaması, Van'da kamu İktisadi  Teşekküllerinin (KİT)    yarattığı istihdamın 1980 sonrası kaybolması gibi etkilerin yer aldığını vurgulayarak,  "1980 sonrası gerileme içine giren Van'ın süreç içinde İl statüsü kazanan bütün kentlerinde gerisine düştüğü" belirtmişler.

 Van Kent Araştırmaları kitabının 152. Sayfasında Ergin Sarı, " Yerel Basında Van'ın Kentsel ve Ekonomik Yaşamı" başlıklı yazısında Osmanlı döneminde günümüze kadar yayınlanan gazeteleri ele almış. Yazıda Cumhuriyet sonrası 1937'de Yeni Yurd ismiyle yayın hayatına başlayan Van'ın ilk gazetesi olan, sonraki yıllarda Van, 1948'de Vansesi ismini alan gazetemizin kuruluş hikâyesine yer vermiş. Yazıda gazetelerimizde yer alan ekonomik ve sosyal haberler ele alınmış.

Bir kez daha altını çizelim

Van üniversitesinde görev yaptığı halde Van'ı dert edinen akademisyen sayısı sınırlıdır.  YYÜ araştırma merkezlerinin Van ve yöresini kapsayan projeleri teşvik ederek öncelikle destek vermeleri gerekir.    Biz yerelleşen içine kapanan üniversiteden söz etmiyoruz. Biz evrensel bilim ilkelerine, ahlakına uygun şekilde kendi yöresini önemseyen bilimsel anlayıştan söz ediyoruz.

Üniversitemizde Van ile ilgili yüksek lisans, doktor tezi ve makaleler yayınlanıyor. Bu çalışmaların büyük bir çoğunluğu arşivlerin tozlu raflarında duruyor.   Bunlar aktüel dille kitap ve dergilerle yöre insanının kullanımına sunulmalıdır.  Valilikte Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü yaptığım dönemde çıkardığım " Dünyada Van " dergisinin her sayısında bilim insanlarımızın makalelerini okurlarımızla paylaşılıyorduk.  

 Yüzüncü Yıl Üniversitesi kentle bütünleşmek istiyorsa yöreyle ilgili bilim politikasını gözden geçirerek daha dinamik hale getirmelidir.  İdealist bir anlayışla Van için uğraş veren Suvat Parin'e  kitap ve çabalarından dolayı teşekkür ediyorum.

Yazarın Diğer Yazıları