Şahin Akçap

Döneklik

Şahin Akçap

Değerlerin altüst olduğu bir dönemi yaşıyoruz.

Bir zamanlar:

“Davadan döneni vurun!” İlkesine sımsıkı sarılan bir partinin ağır toplarından biri partisinin liderini ve geleneklerini hiçe sayıp soluğu iktidar partisinde aldı.

Partisi şaşkın! Parti tabanındakiler çok daha şaşkın.

Ve haklı olarak şunu söylüyorlar:

“Benim irademle aldığı oyların sonunda meclise temsilcim olarak gitti. Ve asla bir araya gelinmeyecek partinin kanatları altına girdi. Bu Allah’a reva mı?”

Bir diğer partide emekli müftü birden karar verdi ve soluğu istifa etmekte buldu. Dün söyledikleriyle bugün söyledikleri arasında uçurum var. Ve şimdi onun partisinin lideri de, tabanındaki seçmenleri de aynı şeyi söylüyor:

“Bizim irademizi nasıl hiçe sayar. Yaptığı Allah’a reva mı?”

Döneklik sadece bugün olan çalımlar silsilesi değil. Dün de vardı, bugün de oldu ve yarın da mutlaka olacaktır.

Ancak dönek cihan padişahı olsa da artık adının önüne o asla silemeyeceği:

“Dönek!” Sözcüğü gelip, oturmuştur.

Çalım attığı partisi için ne kadar hiçlik ifade ediyorsa, geçtiği partide de muteber değildir. Çünkü hiçbir örgüt yapısallığı içine arkadaşlarını ve davasını elinin tersiyle itip palas pandıras gelene güvenmez. İlk anlar için canım cicim olsa da ilerleyen zaman içinde döneklik sabıkası her önemli örgütsel kararda önüne çıkar ve

“Boş verin onu. Arkadaşlarını ve davasını satan babasını da satar.” Etiketini üzerinden söküp çıkaramaz.

Partisinde veya düşünsel anlamda arkadaşlarından kopan bir seçilmiş için en onurlu davranış seçim gününe kadar önceki örgütlenmesinden kopmaması ve gelen yeni seçimde istifa etmesidir.

Siyasi hayatımıza Rahmetli Bülent Ecevit tarafından dâhil olan Bukalemun sözcüğü biraz da dönekler için söylenmiş sözdür. Her yere adapte olan ve onun rengini alan bu sürüngen, değişimiyle doğadaki savunma sistemiyle yaşar. Ancak siyasi arenada zırt başka bir partiye kişisel sorunları ya da tavrı yüzünden geçiş yapan siyasetçilerin geçişlerinde dava ya da siyasi misyon yoktur, çıkarlar vardır.

Zaman, dönekleri bir değirmen gibi öğütür, yalnızlaştırıp zavallılaştırır.

Yazarın Diğer Yazıları