Prof. Dr. Esfender Korkmaz

Gerçek işsiz sayısı 8,4 milyona yükseldi

Prof. Dr. Esfender Korkmaz

TÜİK 2020 Ekim ayında, bir önceki yıla göre işsiz sayısının 391 bin kişi azaldığını ve 4 milyon beş bine gerilediğini açıkladı. Ama aynı zamanda iş aramayıp çalışmaya hazır olanların da 2019 da 2 milyon 175 binden 2020 de  4 milyon 348 bine yükseldiğini de açıkladı. Yani işsiz sayısı 391 bin azalırken, iş aramayıp çalışmaya hazır olanların sayısı 2 milyon 173 bin artmış.  

2020 Ekim ayında işsiz sayısı 4 milyon beş bin, iş aramayıp çalışmaya hazır olan sayısı ise daha fazla 4 milyon 338 bin olarak açıklanıyor. Burada hülle olduğu çok açık değil mi? Ne oldu da bir yılda iş aramayıp çalışmaya hazır olanlar iki katına çıktı ve açıklanan işsiz sayısından fazla oldu ? 

Bunlar içinde umudunu kaybeden işsizler de var. Yıllarca iş aramış ve bulamamış. İş aramaktan vazgeçmiş. Ancak iş olsa 15 gün içinde başlamaya hazır. Bunları işsiz saymak, AB standartlarına da uymuyor. Çünkü orada işsizlik sigortası çalışıyor, iş bulma kurumları çalışıyor. Türkiye de ise eş, dost kanalıyla iş arama geleneği var. Bunlar Türkiye de işsiz sayılmıyor. 

Bu kapsamda, geniş tanımlı işsizlik oranı tartışma götürür ve fakat fiili işsizlik oranı TÜİK'in verileri olduğu için tartışma götürmez. TÜİK işsiz sayısını anket sonuçlarına göre hesaplıyor. Bu verileri çöpe atamaz ve fakat ankete katılanları iş aramayıp çalışamaya hazır olanlar diye göstererek, açıklanan işsizlik oranını düşük gösterebilir. İçinde bulunduğumuz sorunlar, işsiz sayısının arttığını gösteriyor. TÜİK filli işsizlik oranının da açıklamadığı için, kimse ikna olmuyor.  

2020 Ekim ayı fiili işsiz sayısı; 8 milyon 353 bindir. Fiili işsizlik oranı yüzde 23,6'dır. (Aşağıdaki tablo)  Siyasi iktidar işsizlik üretti. 2001 krizinde bile işsizlik oranı yüzde 8 idi. 2003 sonrası işsizlik artmaya başladı 2017-2019 da yüzde 11,9 a, son iki yıldır da, yüzde 13'e çıktı. (Aşağıdaki grafik ) İşsizliğin sürekli artmasının birden fazla nedenleri vardır. Ama bunların içinde en önemlisi üretimde kullanılan ithal girdi payının yüksek olmasıdır. Bu yapı Siyasi iktidarın Türkiye şartlarına uymayan dalgalı kur politikası ve kontrolsüz kambiyo rejimi uygulaması sonucunda oluştu. Genel olarakta siyasi iktidarın planlı bir istihdam politikası olmadı.  

Kadir Has Üniversitesi, Türkiye Eğilimleri - 2020 Kantitatif Araştırma Raporu yayınlandı.  

Yazarın Diğer Yazıları