Prof. Dr. Ahmet Özer

Tek Adamlık Nedir Nasıl Bir Şeydir Nasıl İşler?

Prof. Dr. Ahmet Özer

Türkiyede tek adam rejimi var mı yok mu?Başkanlık olunca mı tek adam rejimi gelecek,  yoksa zaten şimdi var mı? Bu en iyi yapılanlara bakılarak değerlendirilecek bir husus. Size şimdi bazı yaşanmış örnekler vereceğim, siz kendiniz ona göre karar verin. Çünkü hiç bir söz yaşanan gerçeklerin yerini tutamaz, onun kadar gerçeği çarpıcı anlatamaz.

Ayrıca tek adamlık rejiminde kimse "ben tek adamım" demez, "tekçi biçimde yönetiyorum" diyerek ortaya çıkmaz. Hele hele o rejimin adı demokrasiyse. Çünkü insanlar demokrasi içinde bir kişinin buyruğu ile yönetilmek istemezler. Aslında insanlar, sultanlıklarda, krallıklarda, diktatörlüklerde de tek adamın buyruğu ile yönetilmek istemezler, ama orada korktukları için seslerini çıkaramazlar. Seslerini çıkardıkları anda tek adam tarafından sürülür, işlerinden atılır, hapsedilir, olmadı faili meçhule/malume kurban giderler. O nedenle bu nevi rejimlerde herkes eşittir. Ancak bu eşitlik insan hakları-hukuku açısından bir eşitlik değildir, korku bazında bir eşitliktir. Baskı, sindirme herkesi korkutmuş bu da toplumu felçli hale getirmiştir.

Oysa demokrasi rejimi rızaya dayanır. Meşruiyetinide bundan alır. Eğer halk yönetenin yönetme biçiminden memnun değilse itiraz etme hakkına sahiptir demokraside. Bu durumda yönetenler ya yeniden rıza üretir yollarına devam eder ya da yerlerine başkaları gelir. Hem değişmiyor, hem de  halkın rızasını almıyorsa nasıl devam edebilir bir rejim? Geriye bir tek yol kalıyor. O da baskı, sindirme, korkutmadır. O taktirde rejimin adı demokrasi olsa bile hukuken meşruyetini yiritirdiği için demokrasi kisvesi/yutturmacası altında artık başka bir rejime dönüşmüş demektir.

Tolum demokrasi kisvesi altında yürütülen bu düzenden memnun olmama hakkına sahiptir. Ancak bu hak onlara zora, baskıya, zülme dayanan rejimi dğiştirme görevi de verir. Hem beğenmeyip hem de bir şey yapmıyorsa toplum, o zaman layığını bulur, daha doğrusu  böyle yönetilmeye mahkum olur. Platon boşona ikbin beşyüz yıl önce her toplum layik olduğu biçimiyle yönetilir dememişti..

Burada kararı verecek olan toplumdur. Ona öncülük edenlerdir. Siyasetçiler, aydınlar, yazarlar, sanatçılar, bilim insanları, gençlik ve kadın örgütleri, itiraz eden herkes.., hasılı örgütlü sivil toplumdur.

...

Peki tek adamlık nedir, nesıl işliyor, Türkiyede durum nedir? Bir kaç örnekle açıklayalım. Çünkü Cumhurbaşkanın  başkanlık talebinin tek adamlığa götüreceği  endişesi var toplumun büyük bir kesiminde.

Şimdi ben de soruyorum: Zaten başkanlık olmadan da şimdi tek adam yönetimi emareleri yokmu, bu rejim işlemiyor mu, yani  tek adam rajimi yok mu?

Kanımca asıl şimdi tek adam rejimi var. Bir kaç hatırlatmada yarar var meselenin anlaşılması için.

"Eğitim sitemi değişecek. Bu yasa bir hafta sonu bile çıkar" dedi, çıktı.

"Kürt sorunu vardır, benim sorunum" dedi,  iki yıl çözüm süreci sürdü..  "Yok" dedi, masa devrildi, savaş başladı.

7 Haziran Seçiminin üzerinden üç gün geçmeden "Yeniden seçim dedi" beş ay sonra 1 Kasımda Türkiye yeniden seçime gitti.

"Can Dündar bedel ödeyecek" dedi, içeri alındı.

"Balyoz, Sarı Kız, ergenekon darbe yapacak" dedi, ilişkilendrilen herkes içeri alındı, "Hayır yoktur" dedi  hepsi dışarı çıktı.

"Fettullah Gülen Hoca efendi"  dedi, herkes Pensilvanyaya  koşup yüz sürmek için  kuyruğa girdi. "FETÖ terör örgütü" dedi herkes cin çarpış gibi ondan kaçtı.

Gül, Arınç, Ergin, Çelik "kardeş(ler)im" dedi baş tacı edildiler, Cumhurbaşkanı,Meclis başkanı, bakan oldular, şimdi o "o zat(lar)" diyor, taraftarları, ak toroller/toliçeler şeytan recmeder gibi taşlıyor onları..

Daha ne olsun? Ne bekleniyor tek adam rejimi için? Bundan daha büyük tek adamlık olur mu biri söylesin bana?

Yazarın Diğer Yazıları