Ömer Gündüz

Lanet Olsun Sana İsrail…

Ömer Gündüz

Terörist İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 200’ü geçti. Şehitlerden 39’u küçük yaşta çocuk ve bebek. Terörün en büyük destekçisi ABD ise Gazze’ye bomba yağdıran İsrail’in güya orantısız güç kullanmadığını iddia ediyor. Evet, İsrail yıllardır yaptığı gibi yine büyük bir rezalete ve vahşete imza atıyor. Gazze’yi bombalayarak nihai hedefine ulaşmaya çabalıyor. Nihai hedef nedir? Müslümanların ilk kıblesi olan Kudüs’ü, Filistin topraklarını ele geçirmek; mübarek Peygamberlerin uğrak yeri olan bu bölgeyi tamamı ile Siyonistlerin kontrolü altına almak ve sonunda İslamı ortadan kaldırmak, Müslümanları yok etmek ve “Büyük İsrail Devleti’ni” kurmak.

Bu gün dünyada ve özellikle halkı Müslüman olan ülkelerde yaşanan katliam ve zulümlerin hiç biri tesadüfi ve sıradan olaylar değildir. Özellikle Siyonistlerin ve Emperyalistlerin, Müslümanların mübarek ayı olan Ramazan’da atağa kalkması, zulümlerini arttırması hiç mi hiç tesadüf değildir. Hatırlarsanız geçen yıl yine Ramazan ayında Mısır’da özgürlük ve adalet isteyen halka, Siyonistlerin uşağı ve piyonu olan Ebul Fettah El-Sisi alçakça kurşun yağdırmış ve tek başına iktidara gelen Cumhurbaşkanı Mursi’yi koltuğunda indirerek, tüm kabinesi ile birlikte hapse atmıştı. Anlatılan bunca şeyler aslında bilinen ve dünyanın gözleri önünde yaşanan haksızlıklardır. Bunlar herkesçe malumdur. Ancak bunları hatırlatmamdaki sebep, dünyada Müslümanlar üzerine oynanan bunca oyunu ve zulmü artık görmemiz ve bu haksızlıklara karşı sessiz ve duyarsız kalmamamız gerektiğini bir kez daha bilmemiz gerekmektedir. Çünkü Rabbimiz Kur’an’da: “Ey Peygamber! Kafirlere ve münafıklara karşı cihad et, onlara karşı sert davran. Onların varacakları yer cehennemdir. O ne kötü bir varış yeridir!” (Tevbe/73).

Ancak bizler oturduğumuz yerden zulüm altında inleyen Müslüman kardeşine dua etmekten bile aciz ve çaresiz bir şekilde beklemekte yaşanan bunca vahşeti sadece izlemekteyiz. Peygamberimiz “Sizler bir münker, bir kötülük gördüğünüzde onu önce eliniz ile düzeltiniz; gücünüz yetmiyorsa dilinizle düzeltiniz; ona da gücünüz yetmiyorsa kalbinizle buğzediniz” buyurmaktadır. Fakat Müslüman pısırık ve çaresiz bir şekilde ortaya koyması gereken tepkiyi koymamakta, kalbinden buğzetmek dahi geçmemektedir. Artık kendimize gelmeliyiz. Dünya Müslümanlarının birlikteliğini sağlamak, “Dünya İslam Birliği’nin” kurulmasına zemin hazırlayacak tüm eylem ve planları harekete geçirmeliyiz. Çünkü en büyük düşmanımız olan Yahudiler, ancak ve ancak güçten anlar. En büyük güç ise Müslüman ümmetin birlikteliğidir. Fikir birlikteliği, siyasi, ekonomik ve askeri birliktelik bu vahdaniyetin en büyük sonucu ve tek kurtuluş reçetesidir. "Siz, insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; iyiliği emreder; kötülükten meneder ve Allah'a inanırsınız." (Al-i İmran/110) "Hep birlikte Allah'ın ipine (İslam'a) sımsıkı yapışın; parçalanmayın. Sizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten sakındıran bir ümmet olsun. İşte kurtuluşa erenler bunlardır." (Al-i İmran/103-104) “Onlara (düşmanlara) karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve cihad için bağlanıp beslenen atlar hazırlayın, onunla Allah'ın düşmanını, sizin düşmanınızı ve onlardan başka sizin bilmediğiniz, Allah'ın bildiği (düşman) kimseleri korkutursunuz. Allah yolunda ne harcarsanız size eksiksiz ödenir, siz asla haksızlığa uğratılmazsınız.” (Enfal/60). Ayetlerle Kur’an bizleri birlikteliğe, güçlü olmaya davet etmektedir. Şayet İslam ümmeti kendi arasındaki bu birlikteliği gerçekleştirebilirse, yine Rabbimizin bizlere vaadi vardır: “Allah, kafirlerden bir kısmının kökünü kessin veya onları perişan etsin, böylece bozulmuş bir halde dönüp gitsinler diye, size yardım eder).” (Al-i İmran/127)

Bu duygu ve düşüncelerle, Ramazanın yüzüsuyu hürmetine, oruçlu ağızlar hürmetine ve Kur’an-ı Kerim Hürmetine lanet olsun sana ey İsrail. Amma sana da suskunluğun ve durgunluğun adına yazıklar olsun Ey Müslüman.

            Selam ve muhabbetle…

Yazarın Diğer Yazıları