Ömer Gündüz

Zihniyet karmaşısı yaşayanlar

Ömer Gündüz

Yeryüzünde insan olmasaydı, iyilikten, güzellikten, doğruluktan, faziletlerden, mutluluklardan, samimiyetlerden, dostluklardan, kardeşliklerden söz edilemezdi. Tıpkı bunun gibi, kötülükten, çirkinlikten, yanlışlıktan, mutsuzluklardan, kalleşliklerden, düşmanlıklardan ve istismardan da söz edilemezdi. İnsan; bu dünyanın hem cilası hem lekesi!.. İlk insan Adem Peygamberden bu güne insanlar dünya hayatına bir imtihan için gönderilmiş; ancak özgür iradeleri nisbetinde serbest bırakılmış ve iyi ile kötünün, hak ile batılın ayrımında ve seçiminde kullar kendi düşüncelerine göre bir tercih yapmışlardır. Bununla birlikte Allah'u Teala kullarına hem bu dünyanın ve hemde öteki ebedi ahiret aleminin huzur ve mutluluğu için bir öğretici peygamber ve birde kullanma kılavuzu bir kitap göndermiş, hayatımızı bu çerçevede idame ettirmek için bizlere emir ve yasaklarda bulunmuştur. Şayet bu yolda yapılacak her iki tercihten bir tanesi kulları ya felakete yada selamete erdirecek güçtedir.
 İnsanlar en başta yapacakları işlerini akıllarında hayal eder, hayaller zihniyet yada fikir olarak şekillenir ve bu tihniyet üzere harekete geçer. Bunun sonucunda ya başarılı olur yada başarısız olur. Ancak üçüncü bir seçenek mümkün değildir. İşte ben Müslümanım diğen bir kişi hayat felsefesini akıl dimağlarına yer etmeli ve açık seçik fikrini beyan etmelidir. Beyan edeceği zihniyet ve düşünce çerçevesinde yapacağı her bir hareket ya Allah katında mükafata mazhar olacak; yada yapacağı işler hayırda olsa boşa çıkacaktır. Allah katında herhangi bir karşılık bulamayacaktır. Bakınız Kur'an-ı Kerim bu konu hakkında bizlere açık ve seçik bir yol çizmiştir. "İnkâr edenler ve Allah yolundan alıkoyanlar var ya; işte, Allah onların bütün amellerini boşa çıkarmıştır." Ancak "İnanıp salih ameller işleyenlerin ve Muhammed'e indirilene -ki o Rablerinden gelen haktır- inananların ise Allah günahlarını örtmüş ve hâllerini düzeltmiştir."  (Muhammed/ 1-2) buyurarak itikat ve inanç noktasına işaret etmiş; fikri sağlam yani "İslamcı" olanların velevki hataları ve günahları dahi olsa Rabbimiz onları örteceğini ve bağışlayacağını vaad etmektedir. Ancak zihniyeti bozuk yani islam dışı izmlere, düşüncelere ve akımlara göre bir fikir dünyası inşa eden kişi ise şayet yapacağı işlerin tümünü, hayır ve güzel işler dahi olsa Rabbimizin boşa çıkaracağını, karşılıklarını hiçbir zaman alamayacaklarını buyurmaktadır. Çünkü İslamda itaat şarttır. Bizleri yoktan var eden ve varlığından haberdar eden o yüce kuvvet ve kudret sahibi Allah (c.c) teslim olmayan, onun dinini ve hayat nizamını sevip, fikir olarak benimsemeyen insan işin başında kaybetmeye, hor ve zelil olmaya mahkumdur.  "Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım." (Zariyat/ 56) emrine karşı duran kişi yaratılış gayesini hepten inkara kalkması yada hafife alması veyahutta böyle bir endişesinin olmaması durumunda dahi "ben insanlara faydalı icatlar yaptım, ben insanların faydasına kalıcı bir takım eserler bıraktım" demesi ne yazıkki o işin sahibine hiç bir fayda sağlamayacak; hatta onu o şiddetli günün azabından kurtaramayacaktır.
 Mukaddes kitabımız, İnsanın hem hayra, hem şerre yataklık ettiğini, büyük bir gerçeklik içinde ortaya koymuş ve buna binaen: "Biz, sizi (insanı), bir imtihan olarak hayır ve şer ile deniyoruz." (Enbiya/35) "İnsan zarardadır, ancak iman edip, salih ameller işleyenler ve birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstasna." (Asr/1-2-3)  Görünen odur ki, hiçbir din ve hiçbir ideoloji, insanı İslamiyet kadar, büyük bir realizm içinde ele alıp değerlendirmedi. Israrla söylüyorum ki, insanı anlamak, tanımak ve yorumlamak isteyen herkes, İslamiyet'i bu açıdan incelemelidir. İki cihanda huzur, başarı, mutluluk İslam'da; felaket, fecaat, hüsranlık, zillet,meskenet, mağlubiyet, esaret, azapve ikap ta İslam'a karşı çıkmaktadır.
Selam ve dua ile...

Yazarın Diğer Yazıları