Ömer Gündüz

Geri kafalılar…

Ömer Gündüz

"Balyoz" planı davası sanıklarından emekli Orgeneral Çetin Doğan, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararı doğrultusunda Silivri Cezaevi'nden tahliye edilmesinin ardından kısa bir süre önce, İslam ve Müslümanlar ile olan savaşını kaldığı yerden devam ettirmek üzere fütursuzca ve saçma sapan söylemlerde bulundu. Açıklamalarında, Kur'an-ı Kerim'i kast ederek: "7. yüzyılda Arapları geliştirmek için yapılan yasaların bugün ebedi ve ezeli olarak kalmasına imkan var mı?" diyerek, sözlerinin devamında: "Bu çok doğru ama, din eğer dar anlamda dünyayı inşa eden bir hale gelir, yani şeriat düzenini yaymaya kalkarsa, devlet buna karışır. Devletin dine karışması, din sınırları içerisinde kalması içindir. Onun ötesinde iman ve itikadı kimse sorgulayamaz. Laik düzenin temeli de budur. Osmanlı bile ne demiş son medeni hukuku Mecelle'de: "Zaman değişince ahkam değişir." Bugün yaptığımız kanunları bile 10 yıl sonra yeterli bulmuyoruz. Reform niteliğinde 7. yüzyılda yapılan yasalar, Arap toplumunu geliştirmek için, bugün ebedi ve ezeli olarak kalmasına imkan var mı? Geçerli mi? Bugün o zaman ne için kanunlarımız var? Bu konular açıklığa kavuşsun. Laikliğin ne olduğunu iyi anlayalım" sözleriyle yüce hak kitabımız, hayat kaynağımız, dünya ve ahiret için tek kurtuluş reçetemiz olan Kur’an-ı Kerim hakkında hiçbir surette gerçeklerle örtüşmeyen hakaretvari bir açıklamada bulunmuştur. Öncelikle bu vahim ve kişinin kendisini alçaltıcı bu sözlerini şiddetle kınıyor ve yazıklar olsun diyorum.

Hayat rehberimiz Kur’an Azimüşşan hakkında söylenen bu sözlere özellikle Kur’an-ı Kerim’den verecebileceğimiz bir çok ders vardır.

  1. Ders:

Öncelikle Kur’an dediğimiz kitap, bizlerin algıladığı sıradan, bir insanın yazmış ve düzenlemiş olduğu bir kağıt parçası asla değildir. O, Allah kelamı ve Allah’ın biz kullarına bahşettiği hayat manzumesinin derjedildiği bir menbağdır. Çünkü ayette:  “(Resulüm!) Kur'an'ı sana biz, evet biz indirdik.” (İnsan/23) “Ey insanlar! Şüphesiz size Rabbinizden kesin bir delil geldi ve size apaçık bir nur indirdik.” (Nisa/174) buyurmaktadır.

 2. Ders:

Kur’an kelamı sadece belirli bir zaman, belirli bir mekan ve belirli insanlar için değil; tüm zamanlar için, bütün bir insanlığın huzurlu yaşamı için ve bütün bir kainata gönderilmiştir. Yine ayeti celilede: Bu (Kur'an), bütün insanlığa bir açıklamadır; takva sahipleri için de bir hidayet ve bir öğüttür.” (Ali İmran/138)

3. Ders:

Kuran-ı Kerim Allah Tarafından indirilmiş ve kıyamete kadar Allah (c.c.)’ın gözetimi ve koruması altındadır. Ona hiçbir zaman beşer eli dokunmadı dokunmayacaktır. Değiştirilmedi, değiştirilemeyecektir. İndirilen ve hayat nizamı olarak bize yön veren bu yüce kelam hiçbir zaman güncelliğini kaybetmedi, kaybetmeyecektir. Çünkü: “Kur an'ı kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız.”  (Hicr/9) “Biz, Kur'an'ı sana, güçlük çekesin diye değil, ancak Allah'tan korkanlara bir öğüt olsun diye indirdik.” (Ta’ha/2-3) ayetleriyle Allah Azimüşşan bizlere en büyük teminatı vermiştir.

  1. Ders:

Şayet Kur’an-ı Kerimin beşeriyetin hazırlamış olduğu insanlara kanun diye dayatılan beşeri kanunlar, anayasalar, mecelleler, yönetmelikler, tüzükler, kanun hükmünde kararnameler, asla ve asla Kur’an ile eş değer tutulamaz veya karşılaştırılamaz. Söz konusu kanunlar, Allah’ın yaratmış olduğu aciz, çaresiz, aklı sınırlı insanlar tarafından yapılmış, düzenlenmiştir, Kur’an emirleri ve hükümleri ise acizlikten, çaresizlikten münezzeh, bütün bir malumatı kuşatıcı, kainatı ve tüm insanlığı yoktan yaratan ve insanlığa içersinde bulunduğumuz nimetleri bahşeden, güç ve kuvvet sahibi, adalet ve hüküm sahibi Allah (c.c.)’dır. Yine ayeti kerimede: “Eğer kulumuza indirdiklerimizden herhangi bir şüpheye düşüyorsanız, haydi onun benzeri bir sure getirin, eğer iddianızda doğru iseniz Allah'tan gayri şahitlerinizi (yardımcılarınızı) da çağırın.” (Bakara/23) ayetiyle Yüce yaratıcı aciz kullarına hodri meydan diyor.

  1. Ders:

Son olarak bunca delil ve dersten sonra halen Allah’ın Kitabına karşı gelen, Allah’ın kanunları karşısında beşeri nizamların daha üstün olduğunu iddia eden, veyahut eşdeğer olduğunu savunan ve O yüce kitaba karşı düşmanlık derecesinde büyüklük taslayanlara karşı da yine en büyük şamarı Kur’an-ı Kerim vuruyor ve uyarıyor: “Yahut "Bize de kitap indirilseydi, biz onlardan daha çok doğru yolda olurduk" demeyesiniz diye (Kur'an'ı indirdik). İşte size de Rabbinizden açık bir delil, hidayet ve rahmet geldi. Kim, Allah'ın ayetlerini yalanlayıp onlardan yüz çevirenden daha zalimdir! Âyetlerimizden yüz çevirenleri, yüz çevirmelerinden ötürü azabın en kötüsüyle cezalandıracağız.”  (En’am/157) “Hala Kur'an üzerinde gereği gibi düşünmeyecekler mi? Eğer o, Allah'tan başkası tarafından gelmiş olsaydı onda birçok tutarsızlık bulurlardı.” (Nisa/82)

            Evet bunca anlatılanlar aslında Rabbimizden inananlara (Müslümanlara) en büyük ders ve en büyük hidayettir. Ancak inanmayanlar, inkar edenler ve özellikle geri kafalılar için ise en büyük korku ve akıbetlerini gösteren bir uyarıdır. Çünkü Kur’an-ı ve O’nun sahibi Yüce Mevlayı tanımayan geri kafalı ve gericilerin en önde gidenidir.

 

            Selam ve muhabbetle…  

Yazarın Diğer Yazıları