Van'ımıza sahip çıkamadık

Yine uzun bir Yaz tatilini geride bırakırken, memleket sevdalıları birer, birer gittiler.

Memlekete olan hasretlik biter mi hiç bitmez tabi, kime sorsan neden, niçin gittiğini vardır haklı sebebi, kimi iş için gitti, kimi çocuklarının geleceği için gitti kimileri de Van Depreminde gitti dönmedi.

Peki, gidenler mutlu mu acaba kimi sağlığını yitirdi, kimi işini gücünü toprağını kaybetti.

Akılla gelen sorular var tabi acaba kimler milti milyoner oldu acaba?

Memleket hasreti ile yanıp tutuşan birçok dostum ahbabım ile sohbet ettiğimde geri gelmek istediklerini açıkça  söylerken var mı Van gibisi diye yakınıyorlardı.

Memleketin havası, suyu, taşı toprağı, denizi, bağı, bahçesi derken gözlerinden akan yaşları görmemek ne mümkün...

Peki, bunca hasretlik varken çok mu mutlusunuz diye sorduğumuz da içleri yanarak değiliz, akraba, eş, dost hasreti yanıp kavurur içimizi hepimiz hastalık sahibi olduk diye yakınıyorlardı.

Efendim Eğitim-Öğretim dedik İlköğretime başlayan çocuğumuzun neyi eksik, okuyan kişi taşrada da okur, şehirde de okur yeter ki okumaya meyilli olsun.

Nice, nice okuyan köylü çocuklarımız oldu.

Şehir meraklısı olduk, büyük şehirlere heves ettik. Görgü Ahlak dedik gerisi memleket hasreti oldu.

Oysaki gelenek ve göreneklerimizi çoktan unuttuk.

Yetişkin çocuğunu evlendirmek isteyen aman ha Vanlı kız alın o taraflardan evlendirmeyin niye ki sebep ne? Bizim kültürümüzü bilmezler o zaman kültürünü yaşat, kültürün ile yat kalk.

Kim ne derse desin kimilerine göre zıt düşsün.

Vanlı Vana sahip çıkmadı, evet bizler memleketimize sahip olamadık.

Yitirdik her şeyimizi yemeğimizi, aşımızı, düğünümüzü derneğimizi, kültürümüzü, folklorumuzu insanımızı, yaşlımızı, gencimizi, akıllımızı, delimizi yitirdik her şeyimizi.

Van'ımıza sahip çıkamadık, memleketimizde yabancı gibi dolaşır olduk.

Bakın Van caddelerinde Vanlı parmakla gösterilir hale gelmiş.

Van esnafı mutluymuş mutlu olun efendim hani nerede Vanlı esnaf kaldı mı ki acaba sayılı tek tük Vanlı esnaf memnun mu acaba?

Alışveriş merkezleri tıklım dolu dolu alışveriş yapmak için ya Farsça yada Azeri dili konuşacaksın yoksa sen Vanlı olarak üçüncü planda kalacaksın.

İster kızın, ister eleştiri yapın, isterseniz her zamanki gibi gülün geçin Vanlı Van'a sahip çıkamadı.

Sosyal Medya üzerinden yapılan tanıtımlara ilk bakış açısı eleştiri yönünde gelir, Ya Allah aşkına önce bak neler yapılmış nelere emek verilmiş ne imkânlar ile sunulmuş bakış acını değiştirmeyen Vanlı olamaz olsaydı Vana sahip çıkardı.

Gelin görün işte Van Orta Doğunun Parisi diskolar, barlar, tıklım, tıklım dolu oteller eğlencenin son noktası...

Unutuldu şivesi, kedisi, deresi, şelalesi, dağı, taşı, toprağı, kalesi, köprüsü, balığı, aşı, otlu peyniri oldu top peyniri sofralarda aldı yerini sigara böreği, sucuk, salam adı da oldu Van kahvaltısı.

Kim ne derse desin Vanlı Vana sahip çıkamadı.

Gelenek ve göreneklerimizin hiç bir zaman unutulamayacağı memleket özlemi içindeyiz.

Memleketimizin değerlerini ömrümüzün yettiği kadar yaşatmaya ant içtik.