Nuran Demirhan

Van'da Ramazan Günleri

Nuran Demirhan

11 Ayın Sultanı gelince memleketimizde başlar hazırlıklar.

Ramazan öncesi başlar evlerimizde temizlik işleri, boya, badana, Kış mevsimi geride kalmıştır. Yıkanır temizlenir halılar perdeler genel temizlik işleri bitmeli, evler tertemiz olmalıdır.

Temizlik yapılmalı çünkü Ramazan ayı ibadet ve davet ayıdır deriz memleketimizin güzel insanları gelenek, görenek ve kültürüne bağlı olarak mübarek günlere hazırlanır.

Ramazan ayı alışverişleri yapılır.

Yardım kolileri hazırlanır, Muhtaç aileler tespit edilmiş, gerekli yerlere gönderilmiştir.

Arefe günü kabristanlara gidilir, aileler mezarlık ziyaretlerini yapar, mukabeleyi başlatır.

Sahur zamanı her evde mutlaka kesme çörek, börek, erik, üzüm hoşafı yapılarak hazırlıklar başlar. İlk teravih namazına gidilir.

Dargınların barıştığı, büyüklerin ziyaret edilip elleri öpüldüğü ve özellikle Ramazan tebriğine gidildiği bu mübarek ayda, Büyüklerimizden kalan en önemli nokta bu ayda küskünler barışmalı, dargınlıklar bitmeli, aradaki haset ve kin kaldırılmalı, yoksa yapılan ibadetler kabul edilmez derlerdi.

Çocukluğumda yaşadığım bir anımı hiç unutamam küs olduğum arkadaşımın evinin önünde bütün gün beklemiştim oruçluyum çünkü o gün arkadaşım ile barışıp konuşmam gerekliydi yoksa orucum kabul olmazdı. Beklemem tam öğleni buldu derken annesi komşu kadınlar ile mukabeleden dönüyordu. Komşu teyzeye durumu anlattığım zaman elimden tuttuğu gibi kucaklayarak içeri alması oldu. Ben o gün iftarda onlar ile yemek yediğimiz günü barışık olduğum arkadaşım ile birlikte olduğumu hiç unutamam. Sevginin hoş görünün bereketin bolca olduğu bu mübarek günde kırgınlıklar bitmeli, Dostça kardeşçe birlik, beraberlik içinde mübarek günlerimizi yaşamalıyız.

Mübarek günün yine unutulmayan günlerinden biri iftara az zaman kala Toprak kalede topun atılmasını beklemek olurdu. Mahalleli çocuklar ile toplanır top atıldı mı koşardık, sofralar hazırlanmış, semaverler avlularda kaynamaya başlatılmıştır.

İftar sonrası kim ne kadar yedi, ne yedi o gün kimin evinde neler pişirilmiş ti teker, teker anlatılan günlerdi. Bizim çocukluğumuzun Ramazan günleri bir başka olurdu.

Büyükler teravih namazına gider, anneler tekrar semaverlere yönelir camiiden gelenlere çaylar yenilenirdi. Saklambaç göz yummaca derdik sahura kadar sokakta oyunlar oynardık.

 Sahur vakti davulcu gelene kadar beklerdik. Onun manilerini yine sabah olduğu zaman birbirimize anlatmaya çalışırdık.

Dostlukların sevgi ile beslendiği bu mübarek Ramazan ayında, gönüllerinizin sevgi ile dolup taşmasını dilerim.

Yağmur yüklü, bulutlar gibi gelerek, bizleri bereketiyle donatan Ramazan ayınız mübarek olsun.

Yazarın Diğer Yazıları