Nuran Demirhan

Kasım ayı hüzün ayı

Nuran Demirhan

Bu ay, ayrılık günleri, bu ay hüzün kokan hazan mevsiminin son ayı.

Senenin 11. Ayı, saatler, geçer, günler, günleri kovalar derken mevsimlerden hüzün ayı diye Kasım günleri başlar. Kış ayının müjdesini verir bize…

Ağaçların dalları kurur, yaprakları sararır tek, tek yere düşer solan o yapraklar, diz boyu gazelleri doldurur sönen yüreklere.

Hazan rüzgarlarının ılık ama uçururcasına sert estiği yaprakların sarıldığı dallardan bir, bir döküldüğünü gördüğümüz bu mevsimde.

Her 10 Kasım günü, kurtarıcımız, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, Başkomutan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü düşünür, saygıyla anarız onu.

Ölümsüzlüğü gelir aklımıza, aslında o ölmedi o bizim kalbimizde yaşamaya devam ediyor, edecek deriz her 10 Kasımda.

Gösterdiği yolda, çizdiği hedefte, başlattığı ilkelerde onun izinde hiç durmadan yürüyeceğiz andı ile yaşarız her Kasım ayında..

Kasım ayı bizden sevdiklerimizi almadı, içimizde yaşattı. Onu sadece Kasım ayında anmayalım çünkü O, 57 yıllık hayata sığmayacak kadar derin miraslar bıraktı bizlere.

Her 10 Kasım günü saygıyla anıyoruz onun devrimleri ile ebediyen yürüyecek nesiller yetiştirmek için arıyor ve anıyoruz.

Ruhun şad olsun Atam.

Saygı ve rahmetle anıyoruz seni..

Hepimizin içinde acı, yüreğinde buruk bir özlemle anıyoruz Atamızı...

Kasım ayında yeşeren ümitlerin, dünyaya yeni açan gözleri, yeni doğan bebek yürekleri, belki de yazarın dediği gibi anam beni 17 Kasım da hiç doğmamış olaydın sitemi gibi...

Her mevsimin kendine özgü bir güzelliği vardır.

Sonbahardan sonra, kış, ilkbaharın müjdecisi tomurcuk açacak umutlar var hepimizin yüreğinde. Sararan, sönen umutları yitirip karanlıkta savrulmak olmazsa Kasım ayında...

Yazarın Diğer Yazıları