Nuran Demirhan

Bizim Köyün İnsanları (Abalı)

Nuran Demirhan

Van'ın Gevaş ilçesine Bağlı Abalı köyü, Turizm cenneti, kış aylarında profesyonel kayak sporunun yapıldığı köy, Van Denizi manzaralı kayak merkezi, kayak merkezindeki Telesiyej hattı Kayak Merkezine canlılık katmaktadır.

Van Balığının 90 günlük zorlu yolculuğunun ardından, yumurtalarını tatlı sulara bırakarak tekrar sodalı suya dönen Van balığının avlanma yasağı 15 Temmuz tarihi ile sona ermişti.

Van Balığı yasağı kalkınca, Tandırda Van Balığı ile Ayran aşı yapmamızdaki amacım, Van Balığın avlanma yasağının bittiği günü olsun istemiştim.

15 Nisan-15 Temmuz Tarihleri arasında Balık avlama yasağına rağbet oldukça artmış, Van Halkı gerçek duyarlılığını ortaya koymuştu.

Vanlı Balıkçıların özveri ile çalışmaları takdire şayan olmuştur.

Ekibim ile Abalıya vardığımızda, Mirza Mehmet Ayçiçek ile Muhbet çiftinin evine konuk olduk.

İşte bu bizim köyümüzün insanı candır diyerek iç geçirdiğimde Muhbet teyze ile eşinin, oğlunun güler yüzlü candan karşılamaları Van Balığını Tandırda yapacağımızın hevesine daha da güç katmıştı.

 Muhbet Teyzemiz tandırı çoktan yakmıştı. Tandırın harlı halinin geçmesini beklerken köydeki sulak yerde, Muhbet teyzemiz ve Oğlu Mehmet Ali eşliğinde Ayran aşına katacağımız otları toplamaya koyulduk. Yarpuz otu (punk) evelik, kişniş, kabak Ayran aşının vazgeçilmez lezzetleri arasında yer alır.

Tandır evinin yanında kurulu olan ocağı yakınca, ayran aşını pişirmeye, Balıkları sırayla, Tandıra vurmaya başlamıştık.

Köy hayatı diyince akıllara yeşillik, orman dereler, göller, şelaleler, cıvıl, cıvıl öten kuş sesleri, Sabahın erken saatinde yaylaya giden koyunların, kuzuların sesi gelir.

Köyde yaşam köylünün hayatına göre değişir. Kimisi hayvancılık yapar kimisi tarla bahçe işleri ile uğraşır. Memleketimizde kısa süren yaz mevsimi köylümüzün çalışmalarının en yoğun olduğu dönemlerdir.

Abalı köyünde Kış mevsiminde açılan Kayak Merkezi köyün en hareketli dönemlerinin yaşandığı ayları anlatıyordu Mirza amcamız...

Bizim yöremizin köylerinde yaşayan insanları emektardır.

Bizim yöre insanımız misafiri sever, candandır açar kapısını sonuna kadar.

Muhbet teyzemiz ile Tandır başında sıcağın, dumanın içinde balığı pişirirken onun sımsıkı sarılmaları evinin kapısını onca insana açmasını hangi şehirli yapar acaba?

Düşününki sofralarımıza gelen, sütün, yoğurdun, peynirin, ekmeğin, çöreğin, etin, sebzenin, yağın hangi aşamalardan geçtiğini kimlerin ne zahmetle neleri yaptığını.

Hazıra konan bizler eleştirmeye ne kadarda çok açık oluruz.

Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi.

KÖYLÜ MİLLETİN EFENDİSİDİR...

Yazarın Diğer Yazıları