Nedim İlikçi

Van yatırları ve menkıbeleri

Nedim İlikçi

Değerli okurlar; yatır kelime anlamı itibarı ile doğaüstü güçleri olduğuna inanılan, ermiş kişilerin yattığı mezarlar ve türbelerdir. Keramet ehli olduğuna inanılan bu veli kişilerin hayattayken dua ve hatırlarının Allah katında makbul olduğu kabul edilir. Ancak bu veli kişilerin manevi güçlerinin öldükten sonra da devam ettiğine inanılır. Bu inançtan ötürü de yatırlar ziyaret edilerek dualar edilir, dilekler tutulur. Bu dilek ve duaların ermiş kişinin de hatırı alınarak Allah katında kabul göreceğine inanılır. Kutsal kabul edilen bu mekânlar Anadolu'da yatır olarak isimlendirilir. Ancak biz Vanlılar bu mekânları "ziyaret" olarak isimlendiririz.

 Yatırlara atfedilen bu manevi güç, haklarında anlatılan menkıbelerle zenginleştirilir. Menkıbeler edebiyatımızda önemli yeri olan sözlü anlatımlardır. Tarihi olay ve şahsiyetlerin hayatlarına ışık tuttukları için tarihi öneme de haizdirler. Anlatıldıkları dönemin yaşam ve inanç biçimini de sergilerler.  İlimizde ve Anadolu'da bulunan her bir yatır için bir ya da birkaç menkıbe vardır. Halk arasında bu yatırların kutsiyetine inanıldığı gibi haklarında anlatılan menkıbelere de inanılır. Van ilinde 200'ü aşkın yatırın olduğu bilinmektedir.

Halk arasında her bir yatıra farklı misyon yüklenir. İnsanlar bazı yatırlarda edilen duaların evlenmeyi kolaylaştırdığına, bazılarında sıtma, bazılarında psikolojik, bazılarında felç, bazılarında öksürük ve boğmaca gibi hastalıklara deva olduğuna inanırlar. Yatırlarda edilen duaların her türlü dünyevi sıkıntıyı giderdiğine itikat ederler. Kişi hangi dertten muzdarip ise o derdine çare olabilecek yatıra ziyarette bulunur ve deva arar.

Bizden önceki nesiller yatırlara daha fazla itibar ediyorlardı. Hastalıklarının tedavisi veya dünyevi sıkıntılarının giderilmesi için yatırlara sıkça ziyarette bulunuyorlardı. Ancak günümüzde yaşam imkan ve olanaklarının gelişmesi ve yaşam anlayışının farklılaşması ile yatırlara olan ilginin de azalmaya başladığını gözlemliyoruz.

Kitapta anlatılan menkıbelerden birini siz okuyucularla paylaşmayı uygun buluyorum. Menkıbe şöyledir:" Gürpınar'da yaşayan Ali isminde biri, Van'a gelerek Şeyh Fehim Arvasi' ye intisap (mürit olur-bağlanır) eder. Köyüne dönerken yolda hasımlarından biri ile karşılaşır. Hasımı silahını Ali'ye doğrultup Ali'yi öldürmek ister. Ali öldürüleceğini anlayınca düşmanına der ki:

"Beni öldürme! Ben Şeyh Fehim Arvasi Hazretlerine intisap ettim. Bütün dünya işlerinden elimi ve eteğimi çektim."

Hasmı ikna olmaz ve Ali'ye doğrulttuğu tüfeğin tetiğini çeker ancak silahın sesi duyulmaz. Adam mermi yuvasına bakar, az önce eliyle yerleştirdiği beş fişek yok olmuştur. Adam şaşkınlık yaşar, başını sallar, kendi kendine bir şeyler söyler. Ali'ye dönerek:

" Şeyhin seni öldürmeme müsaade etmedi" der ve gider.

Aradan bir süre geçtikten sonra Ali Arvas Köyüne şeyhini ziyarete gider. Huzura kabul edilen Ali'ye şeyhi sorar:

"Köyün tepesinde çok korktun mu?

Ali şaşırır ve çok korktuğunu söyler. Bunun üzerine şeyh üzerinde oturduğu postun altından beş adet fişeği çıkarır ve Ali'ye verir.

" Kul hakkıdır, zimmetimde kalmasın. Bu fişekleri al ve sahibine ver" der.

Ali yolunu kesip kendisini öldürmek isteyen düşmanını bulur ve beş fişeği geri verir. Bunun üzerine düşmanı olan adam tövbe eder. Arvas Köyü'ne gidip Şeyh Fehim Arvasi Hazretlerine intisap eder.

"Van Yatırları ve Menkıbeleri" isimli kitap Dr. Yılmaz Önay tarafından yazılmış. Van'ın düşman işgalinden kurtuluşunun yüzüncü yılı anısına, Van Büyükşehir Belediyesi, Kültür ve Sosyal işler Daire Başkanlığınca 11. sıra numarası ile 2018 yılında basılmış ve 244 sayfadan ibarettir. Kitap anlatılan yatırların fotoğrafları ile de zenginleştirilmiş. Kitapta Van'da bulunan yatırlar için anlatılan 82 tane menkıbeye yer verilmiş. Van Yatırlarını ve bu yatırlar hakkında anlatılan menkıbeleri öğrenmek isteyen herkesin okuması gereken bir kitap olduğunu tavsiye ediyorum.

Kalın sağlıcakla…

Yazarın Diğer Yazıları