Nedim İlikçi

VAN VE ÇEVRESİNDE ERMENİ İSYANLARI(1896-1916)

Nedim İlikçi

Değerli okurlar; bilindiği gibi Osmanlı Devleti bir imparatorluktu. Farklı özelliklere sahip birçok halkı bünyesinde barındırıyordu. Farklı dinlere, dillere, mezheplere, meşreplere ve etnisitelere mensup halklar Osmanlı hukuku çerçevesinde beraber yaşıyorlardı. Osmanlılar güçlüyken ve idari mekanizmaları çalışıyorken bu farklılıklar sorun olmuyordu. Üstelik zenginlik olarak kabul ediliyor ve sosyal yaşamı daha renkli kılıyordu.

Ancak dünyadaki yaşam koşulları on sekizinci yüzyıldan sonra hızla değişmeye başladı. Osmanlılar dünyadaki bu değişimlere yeterince ayak uyduramadılar. Bünyelerinde yaşattıkları halkların farklılıkları bereket olmaktan çıktı, sorunlar üretmeye başladı. Farklı özelliklere sahip olan halklar hem birbirleri ile hem de Osmanlı devlet yapılanması ile uyuşamaz hale geldiler. Avrupalıların Osmanlı topraklarında açtıkları konsolosluklar ve yaptıkları misyonerlik faaliyetleri de bu uyuşmazlıkların çatışmalara dönüşmesinde etkili oldu.

Van’ımız da Osmanlı döneminde farklı özelliklere sahip halkların bir arada yaşadığı illerden biriydi. Dünyadaki değişim ve hareketlilik Van’ımızı da etkiledi. Avrupalı ve Rusların desteklediği Ermeni komitacıları, Müslüman ve Ermeni halkları arasındaki barış ortamını bozmayı hedeflediler. Neticede Van’da iki tane önemli isyan çıkardılar. Bu isyanların birincisi 1896, ikincisi 1915 yılında yaşandı. İsyanların sonucunda hem Müslüman hem de Ermeni ahali onulmaz acılar yaşadılar. Yaşanan bu büyük acıların sızısını bugün hala yüreklerimizde hissediyoruz. Bu acıları yaşamamıza sebep olan Ermeni komitacılarını ve onlara her türlü desteği veren Rus ve Avrupalı Devletleri de asla affedemiyoruz.

İlimiz ve bölgemizde 19. yüzyılda yaşanan güvensizlik ve çatışma ortamının sonucunda Van’ımız 17 Mayıs 1915 tarihinde Rus ordusu ve Ermeni komitacıları tarafından işgal edildi. 2 Nisan 1918 tarihinde Ali İhsan Sabis Paşa tarafından kurtarılıncaya kadar Osmanlılar ve Ruslar arasında beş kez el değiştirdi. Yani ordumuz 17 Mayıs 1915’te Van’dan tamamen vazgeçerek geri çekilmedi. Her fırsatta derlenip toparlanıp Rus ordusunu ve Ermeni çetelerini Van’dan dışarı sürdü. Yazı başlığında adını verdiğim kitap Van’ın bu süre zarfında işgal ve kurtarılış tarihlerini “Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Arşivi” belgesi ile okuyucunun bilgisine sunuyor.

Kitapta hatıratından alıntı yapılanlardan bir tanesi Tümgeneral A. Hulki Saral’dır. Babası İsmail Hakkı Efendi Van Askeri Alayının imamıdır ve Erzurum Köprüköy cephesinde şehit olur. Vali Cevdet Paşa Van’ı boşaltma talimatı verince ailesi ile dört gemilik bir kafile ile Van’dan çıkarlar. Saral o yıllarda 10 yaşındadır. Kitapta seferberlik günlerini anlattığı anılarından yapılan alıntının bir bölümünde şöyle der:”Bin bir güçlükle Tatvan’a vardık. Bizden başka Van halkının dörtte üçü Ermeni zulmünden kaçmaya muvaffak oldu.Fakat yaşlı, hasta ve birçok masum aileler Van’da kalarak çekilemediler.Çekilenlerden de yarıya yakın kısmı yollarda öldürüldüler….”

Kitapta Ermeni komitacıların sadece Müslüman ahaliye zarar vermedikleri, kendileri gibi düşünmeyen Ermenilere de zülüm ettikleri ayrıntılarıyla anlatılır. Bu Ermenilerden bir tanesi de Doktor Maltızyan’dır. Kitapta Doktor Maltızyan ile alakalı verilen bilgiyi siz okuyucularla paylaşmak istiyorum: “10.04.1915 tarihinde ise, Van şehrinde Ermeni komitacılarının vahşetinin bir örneği kendi soylarından olan bir doktora karşı sergilenmişti. Doktor Maltızyan Türk-Ermeni ayrımı yapmadan, kim olursa olsun hizmet veren birisi olduğu için devamlı Ermeni komitacılar tarafından tehdit edilmişti. O gün gece yarısında acil bir vakıa olduğu söylenerek yatağından kaldırılmış ve götürülmüştü. Ancak bir daha geri dönememişti. Daha sonra bir ağaca asılı olarak bulunmuştu. Göğsünde “Düşmanlarımıza hizmet edenin akıbeti budur.” Diye bir yazı ile öldürülme sebebi açıklanmıştı.”

 “Van ve Çevresinde Ermeni İsyanları(1896-1916)” isimli kitap Yrd. Doç. Dr. Ergünöz Akçora tarafından yazılmış. Genişletilmiş ikinci baskısı Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı tarafından 2007 yılında İstanbul’da basılmış ve 344 sayfadan ibarettir. Yazarımız kitabında her iki Van isyanını da ayrıntılı ve arşiv belgelerine dayalı olarak anlatmıştır. Van isyanlarına odaklanmakla beraber bu isyanları hazırlayan tarihi sebepleri ve sonuçlarını da işlemiştir. O günleri yaşayanların hatıralarını da kitabına almıştır. Van’ın uzak ve yakın tarihi ile ilgili çok önemli bilgileri okuyucuya sunmuştur.  Verilen bu geniş bilgiler ile Van isyanlarının tarihi sürecini daha iyi kavramamızı sağlamıştır. Van’ın tarihini merak eden herkesin okuması gereken bir kitap olduğunu tavsiye ediyorum. Kalın sağlıcakla…

Yazarın Diğer Yazıları