Sadettin Paşa'nın Anıları
Nedim İlikçi
Değerli okurlar;
Van konulu kitapları tanıtacağımız bu köşede ilk olarak Van ile ilgili önemli bilgilerin yer aldığı 'Sadettin Paşa'nın Anıları'' adlı kitabı tanıtmaya çalışacağım.
Bir Osmanlı generali olan Sadettin Paşa, mahiyetinde bulunan heyetle beraber bizzat Padişah Abdülhamit tarafından görevlendirilerek bölgemize gönderiliyor. İncelemelerine 17 Mart 1895'te Trabzon'dan başlıyor, Gümüşhane, Erzurum, Bitlis ve Van bölgelerinde devam ediyor. Bu görevini 21 Kasım 1896'da tamamlıyor. Paşa Trabzon üzerinden İstanbul'a dönüyor. Çünkü o dönem Van-İstanbul arasında ulaşım en kısa süreli ve en güvenli olması itibarı ile Trabzon ya da Batum üzerinden sağlanabiliyor. Yaklaşık olarak 22 ay süren bu teftişinin 5 aylık günlükleri kitaplaştırılmış durumdadır. Geri kalan 17 aylık günlük notları ya kaybolmuş ya da henüz elde edilememiştir.
Van ile önemli bilgilerin yer aldığı 125 sayfalık el yazması defter Sadettin Paşa'nın oğlu Orhan Sadettin Bey tarafından yayıncı Sami Önal Beye ulaştırılmış. Araştırmacı yazar Sami Önal Bey de günlükleri günümüz Türkçesine çevirerek yayına hazırlayarak ''Sadettin Paşa'nın Anıları'' adıyla Remzi Kitapevi tarafından basılıyor. Kitabın ilk baskısı Ekim 2003'te,ikinci baskısı Ocak 2004'te yapılıyor.
Sadettin Paşa'nın günlükleri (27 Ocak 1896 pazartesi günü) Bitlis'ten Ahlât'a eksi 12 derece soğukta kızakla yaptığı yolculuğunu yazmasıyla başlıyor, 1 Haziran 1896 pazartesi günü Van'da yazdığı günlükler ile son buluyor.
Sadettin Paşa Bitlis'ten Ahlât'a hangi koşullarda yolculuk yaptığını anlatırken,''Benim kızağımın döşemesinde birbiri üzerine konmuş iki seccade ile bir de minder vardı. Arkamda dayanmak üzere yünden yastık mevcuttu. Kendim de kürklü gocuğumu giymiş ve dizlerimin üzerine iki katlı fanila ve daha üzerine de muşamba yağmurluğumu örtmüş ve bu örtüleri çeneme kadar alıp ellerimi de içeri sokmuş olduğum halde bir türlü ısınamıyordum'' ifadelerine yer veriyor.
Koşulları aktarırken ''Karnım pek acıktı. Akşamdan hazırladığımız biraz ekmekle birkaç tane lop yumurtayı yemek üzere istedim. Hem ekmek hem yumurta donmuş olduğundan yiyemedim''diyen Sadettin Paşa, 27 Ocak 1896 yılı pazartesi günü bir Osmanlı paşasının Van'a hangi koşullarda ulaşmaya çalıştığının resmini çizer.
Sadettin Paşa Ahlat'tan Adilcevaz'a, Erciş'e ve Van'a geliyor. 8 Şubat 1896 günü Van'a ulaşan Sadettin Paşa gördüklerini günlüğüne şöyle not ediyor:''Vilayetin bir çok köyünün yağma edilerek gelir kaynaklarının kurutulması yüzünden Mal Sandığına para girişi durmuştur. Bu sebeple askerin iaşesinin temininde çok zorluk çekilmekte, devlet memurları ile jandarmalara dokuz aydan beri beş kuruş bile verilmemektedir.''
Van'dan Muradiye, Özalp, Başkale, Hoşap, Gürpınar, Gevaş'a giden Sadettin Paşa tekrar Van'a dönüyor. Paşa bu teftişi sırasında karşılaştığı insanları, yolculuk koşullarını, iklimi, yolları, ulaşımı, evleri, köyleri, ilçeleri ve Van'ı tasvir eder. Gittiği her yerde kanaat önderleri ve sıradan halk ile sohbetler yapıyor. Türk, Kürt, Ermeni, Nesturi, Yezidi ve Yahudilerle görüşüyor. Devletin bekasının korunmasının ehemmiyeti hususunda nasihatler veriyor. Aşiret liderleri ve dini kanaat önderleri ile konuşuyor ve halkları sükûnete davet etmelerini istiyor Osmanlı devlet görevlilerine uyarılarda bulunuyor. Van'da bulunan İran, Rus ve diğer milletlere ait konsoloslarla görüşmeler yapıyor. Kitapta bu görüşmelerin ayrıntıları geniş şekilde yer alıyor.
Bölgede yaşanan Ermeni olaylarını, Kürt aşiretleri ile Ermeni çetelerinin çatışmalarını günü gününe kendi tanıklığı ile anlatan Sadettin Paşa'nın anıları adlı kitap resmi belgelerin ötesinde, bölgenin özel koşullarını da yansıtması açısından son derece önem arz etmektedir.
Alıntılar yaparak tanıtmaya çalıştığım 'Sadettin Paşa'nın Anıları' adlı kitabı 1896 yılı Van'ını tanımak, doğru anlamak isteyenlerin mutlaka okumaları gerekir.
İyi okumalar dilerim. Sağlıcakla kalın.