Nedim İlikçi

Doğu Anadolu ve Urartular

Nedim İlikçi

Değerli okurlar; Prof. Dr. Afif Erzen İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyelerindendir. 1967 yılında İstanbul Üniversitesi bünyesinde  "Van Bölgesi Arkeolojik Araştırmaları Merkezi"ni oluşturur. Böylece Türk bilim adamlarının Doğu Anadolu ve Van bölgesinde daha sistemli ve etkin çalışmalar yapmasını amaçlar. Arkeolojik bilgi ve bulguların bu merkezin denetiminde derlenip, toparlanıp değerlendirilmesini sağlar. Bu tarihten sonra Van ve çevresinde mağara duvarlarına çizilen resimler, bulunan çivi yazılı tabletler ve diğer arkeolojik değer ihtiva eden objeler bu merkezin bilgisi dâhilinde toplanır ve incelenir. Van'ın hem Urartu dönemine ait hem de Urartular öncesi ve sonrası tarihi ile ilgili birçok bilgiye bu arkeolojik araştırma merkezi vasıtası ile ulaşılır.

Arkeolojik Araştırmalar Merkezi tarafından, Kuzeyde Kafkasya'dan güneyde kuzey Suriye'ye, batıda Malatya'dan doğuda Urmiye Gölü'ne kadar olan alanı kapsayan coğrafi bölgede kazılar ve incelemeler yapılır. Bu çalışmaların sonucunda bilim adamlarımızda, bahse konu coğrafyada (her ne kadar farklı isimlerle birçok yönetim ve bunlara bağlı halklar gelip geçmiş olsa da) miladın binlerce yıl öncesinden bu yana kültür birliğinin olduğu kanaati oluşur. Aynı coğrafyada Urartu iskân kalıntılarının da olduğu tespit edilir.

Kitapta Urartu öncesi Hurrilerin, Mitannilerin, Nairilerin ilimizde ve bölgemizdeki varlıklarından ve bıraktıkları izlerden, köken ve dillerinden bahsedilir. Yine Urartu öncesi Hititlerin, ilimiz ve bölgemizden geçerek orta Anadolu'ya yerleştikleri, bölgemizde bıraktıkları izlerden tespit edilir.

Urartu medeniyeti İskit saldırıları ile yok edilir. Bölgeye daha sonraki dönemlerde Medlerin hâkim olduğu bilinir. M.Ö. 600'lü yıllarda bölgemizde bu hareketlilikler yaşanırken Ermenilerin batıdan küçük guruplar halinde gelerek Kızıl ırmağın ve Fırat ırmağının doğusuna yerleşmeye başladıkları tespit edilir. Ermenilerin Urartular ile herhangi bir etnik bağının olmadığı, Urartularla Ermenilerin farklı bir dil guruplarına mensup oldukları anlatılır.

Bugün kendilerini Ermeni diye adlandırdığımız halkın kendilerini Haikh (Hai-Hay) diye isimlendirdikleri biliniyor. Bazı araştırmacılar Ermenilerin bir zamanlar kuzey Ege'de, Yunanistan'da Teselya'nın kuzeyinde yaşayan Frig-Trak kabilelerine mensup göçebe bir halk olduklarını, o yıllarda yaşadıkları bölgede İllyrya'lıların baskıları sonucunda Anadolu'nun doğusuna göç etmek zorunda kaldıklarını belirtirler. Bilim dünyasındaki genel kabul de Ermenilerin Batıdan Anadolu'nun doğusuna milat öncesi 600'lü yıllarda gelip yerleştikleri yönündedir.

Kitapta Urartuların kendilerini Bianili olarak adlandırdıkları, Urartu ismini Asurluların Bianililer için kullandıkları ifade edilir. İbrani kaynaklarında Ararat olarak geçen ismin Qumran metinlerinde Urarat olarak ifade edildiği anlatılır. Zaten ilimiz ve bölgemiz hakkında yazılmış olan eserler dikkatlice incelendiğinde Ararat, Urarat, Urartu, Armenya, Ermeniye, Ermenşahlar vb. kelimelerin aynı kökten geldikleri ve coğrafi bir anlam ifade ettiği tespit edilir. Urartu veya Armenya gibi benzer kelimelerin Asur, Akkad ve fars belgelerinde  "yüksek ülke" anlamına geldiği anlaşılır. Yani Haikh halkı(Ermeniler) bu bölgeye yerleşmeden bin yıl önce bile Asur ve Akkad çivi yazılı metinlerinde doğu Anadolu bölgesinin Armenya veya benzer kelimelerle adlandırıldığı bilinmektedir. Bu coğrafi ismi sonraki yıllarda bölgeye yerleşen Haikh halkı kendilerine isim olarak kullanmaya başlamışlar.

 "Doğu Anadolu ve Urartular" isimli kitap Prof. Dr. Afif Erzen tarafından yazılmış. Türk Tarih Kurumu Yayınlarından piyasaya çıkmış. Kitabın birinci baskısı 1984, ikinci baskısı 1986 yılında yapılmış. Kitap 116 sayfadan ve iki bölümden oluşmaktadır. Yarısı Türkçe diğer yarısı İngilizce tercümesidir. Kitap Urartu eser ve yazılarına ait resimlerle son bulmaktadır. İlimizin ve bölgemizin milat öncesi tarihleri hakkında arkeolojik bulgular ışığında bilgi edinmek isteyen herkesin okuması gereken bir kitap olduğunu tavsiye ediyorum.

Kalın sağlıcakla…

Yazarın Diğer Yazıları