Nedim İlikçi

Alıntılar ve Fotoğraflarla 1914 ÖNCESİ ERMENİ KÖY HAYATI

Nedim İlikçi

Değerli okurlar; insanlar farklı etnik, dini ve mezhebi farklılıklara sahip olabilirler. Ancak yüzyıllarca bir arada yaşayınca ortak bir yaşam kültürü oluştururlar. Çatışma noktalarını azaltırlar. Azami müşterekte buluşmak için gayret sarf ederler. Yaşamın tüm alanlarında birbirlerini etkilerler. Zamanla aynı yemekleri yedikleri, aynı yöntemlerle hasat yaptıkları, aynı giysileri giydikleri, aynı gelenek ve görenekleri,  aynı değer yargılarını paylaştıkları görülür. Bu ortak değerlerde ne kadar kaynaşılırsa o oranda huzurlu bir yaşam oluşur. Müslüman ahali ile Ermeniler de yüzyıllarca beraber yaşadıkları için bu ortak değerleri aralarında tesis etmişlerdi. Zaten bu ortak yaşam alışkanlıkları tesis edilmiş olduğu için yüzlerce yıl bir arada yaşanabilinmişti. Bu beraberlikleri Birinci Cihan Harbine kadar da sürmüştü. Halklar arasına fitne tohumları atılınca da bu beraberlik  nihayete ermişti. " 1914 Öncesi Ermeni Köy Hayatı" isimli kitabı okuyunca Ermenilerle ne kadar çok ortak yaşam kültürümüzün olduğunu fark edeceğinizden emin olabilirsiniz.  

Kitabın yazarlarından Susie Hoogasian Villa Hanım kendisini geleneksel Ermeni kültürünün araştırılmasına, ortaya çıkarılmasına ve korunmasına adamış bir akademisyendir.  Anadolu'da doğmuş ve yaşamış, ancak 1960-70 tarihlerde Amerika'da yaşayan kırk sekiz Anadolu Ermeni'si ile görüşmeler yapar. Anadolu'daki Ermeni köylerinde aile yaşamı, aşiret örgütlenmesi, konut mimarisi, hayvanların bakımı, tarım, hasat ve ürünlerin işlenmesi, giyim kuşam, düğün, nişan, çocuk yetiştirme, kadınların günlük işleri, Ermenilerde Hıristiyanlık öncesine ait inançlar, rüya tabirleri, efsaneler, tıbbi uygulamalar, cenaze adetleri vs. gibi başlıkları kapsayan birçok konuda bu şahısların bilgilerine başvurur. Ancak Susie Hoogasian Villa Hanımın bu çalışmayı sürdürmeye ömrü vefa etmez. 1978 yılında vefat eder. Sağlığında yaptığı çalışmanın tamamlanması ve basımının gerçekleştirilmesi için müsveddeleri bir yayınevine verir.  Yayınevi de bu müsveddeleri Tarihçi Mary Kılbourne Matossian'a verir ve bu çalışmayı tamamlamasını ister.  Mary Kılbourne de kendisine verilen bu bilgiler üzerine çalışır, bilgileri genişletir ve basıma hazırlar. Bu bilgileri konu başlıklarına göre tasnif eder ve her bir başlıkta anlatılan konuları döneme ait fotoğraflarla zenginleştirir. Ermenilerin günlük işlerini yaptıklarında,  dini bayramlarda, belirli günlerinde, söyledikleri şarkılar ve maniler de kitapta yer alır. Sonuçta yöremizin yüz yıl öncesine dair birçok bilgiye ulaşabildiğimiz bu değerli eser vücuda gelmiş olur.

Görüşmeye katılan Ermeniler Anadolu'nun birçok yerindendirler. Bu görüş beyan eden bireylerden birkaç tanesi de Vanlıdır. Kitapta görüşme yapılan kişilerin biyografileri de kitapta verilmiştir. 

Kitapta kendisiyle görüşme yapılan Van Aralezli (Kalecik Köyü) Yeğisapet Hanım Hasat zamanında fazladan yardıma ihtiyaç duyulduğunda pek çok kadının erkeklerle birlikte tarlalarda çalıştığını belirtir. Kimi zaman hasat için komşu köylerden işçi getirilip ücret karşılığında çalıştırıldığını ve hasatta orak ve tırpanlarla çalışıldığını söyler. Yine Vanlı Kapriyel Bey, hasat yapanların bu ağır iş yükünü kaldırabilmeleri için tarlada yenen bulgur pilavının yağının çok bol olması gerektiğini söyler. Bulgur tabaktan ekmekle alındığında pilavın yağının süzülüp bileklere akması gerektiğini söyler. Yeğisapet Hanım gelinlerin yaşmak tutması(büyüklerle konuşmaması)konusunda,"sessizliğin (yaşmak tutmanın) süresinin ailenin büyüklüğüne göre değiştiğini, aile ne kadar büyük olursa bu sürenin o kadar uzadığını söyler. Amcasının karısının kendi çocuklarının yaşı altmışı geçmiş olduğu halde kayın biraderleriyle hala konuşmadığını anlatır."

1914 Öncesi Ermeni Köy Hayatı isimli kitabı okuyunca Ermeniler ile ne kadar da ortak yaşam alışkanlıklarımızın olduğunu fark edeceksiniz. Tabii kitapta anlatılanlar bizim kuşağın bir bölümüne şahit olduğu ancak dede ve ninelerimizin yaşadıkları yaşam koşulları idi. Kitapta anlatılan yaşam kültürünün genç nesile çok anlaşılmaz gelebileceğini belirtmek isterim.
"1914 Öncesi Ermeni Köy Hayatı" isimli kitap Mary Kılbourne Matossian ve Susie Hoogasian Villa tarafından yazılmış. Kitap 1982 yılında Amerika'da basılmış. Türkçeye Altuğ Yılmaz tarafından tercüme edilmiş. Aras Yayıncılık tarafından üçüncü baskısı 2012 yılında yapılmış ve 365 sayfadan ibarettir. Yaklaşık 120 yıl öncesinin Ermeni köy hayatını merak edenlerin okumaları gereken bir kitap olduğunu belirtmek isterim. Kitabı okuyunca bazı dini ritüellerin dışında Ermenilerle ne kadar çok ortak yaşam alışkanlıklarına sahip olduğumuzun farkına varacağınızdan emin olabilirsiniz. Kitabı okumanızı tavsiye ediyorum.

Kalın sağlıcakla…

Yazarın Diğer Yazıları