Nedim İlikçi

Ah Tamara

Nedim İlikçi

Değerli okurlar; öyküler bizlere yaşamın içinden hayat hikâyeleri anlatır. Duygu ve düşüncelerimizi, davranışlarımızı, çevremizi, tarih ve kültürümüzü öğretir, yaşamımıza bilgi ve anlam katarlar. Öykü okumanın edebi okumaların en zevkli alanlarından biri olduğunu da belirtmek isterim.

Bu hafta sizlere tanıtmaya çalışacağım "Ah Tamara" isimli kitabın yazarı Şahin Akçap Hocamız son derece başarılı bir öykü yazarıydı. Anlattığı öyküler çoğunlukla bizden birilerinindi. Öykülerine konu olan olayları yaşamış, duymuş ya da şahit olmuşuzdur. Öykülerini anlattığı mekân ve zaman çoğunlukla yöremizle ilgilidir. Öykülerinin kahramanları içimizden birileridir. Haliyle öyküleri bizlere biraz daha tanıdıktır ve bize aittir.

"Topçu" isimli öyküsünde yetmişli yıllarda Van'da yetişip Fenerbahçe Futbol Kulübünde top koşturan Niyazi Gülseven'in futbol başarısının Vanlı bir ailede nasıl yankılandığını anlatır. Çocuğunun futbol oynama isteğine şiddetle karşı duran ailenin, bu başarılı örneği gördükten sonra futbola ilgisini işler. Bizlerden bir aileyi anlatır.

"Türbülans Yaylasının Hayırseverleri" öyküsünde "iyiler, mutlaka yetişen kuşaklara tanıtılmalıdır."der ve ekler; Hiçbir iş kolay değildir, hiçbir iş de başarılmayacak kadar zor değildir diyeceksin. Kötülerin, köşe başlarını zapt ettiği bilinciyle korkup sinen insanlar; iyilerin ne kadar çok olduğunu görünce; yüreklenip, düşlerdeki yaşanılası dünyayı yaratacaklardır."der ve yarınlara umutla bakmamız gerektiğini telkin eder.

 "Öykücü" isimli öyküsünde kendisini anlatır;"Öykücü biliyordu ki tarihi yaşananlara tanık olanlar yazardı. O'da öyle yaptı. Öyküledi geçmişi, bu günü, geleceği. Tabuları ezip geçti. İnançlar altında ezilen değerlerin soluğu oldu. Yazdığı her öyküde bir anısı vardı. Acısı, sevinci satır aralarına gizlenmişti. Uykusuz gecelerin sessizliğini bozan daktilosunun tuşları, onu zamanın içinde biçim alan mürekkebe dönüştürdü. Ve ak kâğıt üzerinde biriken harfler, sözcükler, tümceler yürek denen yanardağının püskürttüğü lav oldu."der ve öykü yazarken kendisinde oluşan duygu selini tarif eder.

Kendi deyimi ile Şahin Hocam öykücüydü." İnşaat atıklarını toplayarak zemheri kışa güç yetirmeye çalışan göç insanlarının metropollerdeki kayboluşuna gözyaşı döken. Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın madalyalarını üniversitede okuyan torunlarının eğitim masrafı için işportada satılışını gören. Tüyü bitmemiş yetimlerin yarınının yok oluşunu sağlayanlarla göğüs göğüse mücadele eden. Öykücüydü. Ama birden öykü oldu."

Yine bir başka öyküsünde "Ah! Bu sonbahar sarısı yok mu? Uykunun salgını milyonlarca hücremin soluğunu keserken, sapsarı duygu yağmuruna tutulurum. Çaresiz, karamsarlık yıkar sözcüklerimi, dizelerimi… Ve elim ayağım tutmaz, gülümseyişim yiter gider… Bu sonbahar pek netameli geldi hani… Der.

Evet, bu sonbahar hakikaten netameli geldi. Şahin Akçap Hocamızı hiç beklenmedik bir zamanda kaybettik. Evvel yılın yazında, Ben, Şahin Hocam, İkram Kali ve Erdal Perihan Van Gölü kıyısında maviliğin ve gurup vaktinin eşliğinde sohbet ederken Şahin Hocamızın aramızdan ayrılacağını hiç mi hiç aklımızdan geçirmemiştik. Kaybı ile hepimizin gönlünde derin bir üzüntü oluşturduğunu belirtmek isterim. Kendisine rahmet, ailesine ve sevenlerine bu yazı aracılığı ile tekrar başsağlığı ve sabırlar dilerim.

Şahin Akçap Hocamızın yazdığı Ah Tamara isimli öykü kitabı 48 öyküden oluşmaktadır. Kitabını Akdamar Adasında yaşayan rahibin kızı Tamara ve kıyıda yaşayan Çoban'ın(Memo'nun) hikâyelerini anlattığı öyküsünden esinlenerek Ah Tamara ismi ile yayınlamıştır. Kitap 432 sayfadan ibarettir. Ankara'da Özyurt Matbaası tarafından basılmıştır. Yazarımız "Eylülsüz Sonbahar" ismi ile yayınladığı kitabında, Ah Tamara isimli kitabından seçmiş olduğu 27 öyküsünü yeniden yayınlamıştır. Eylülsüz Sonbahar isimli kitabı Elips Yayınlarından 2004 yılında piyasaya çıkmış ve 263 sayfadan oluşmaktadır.

İçimizden biri olan Şahin Hocamızın öykülerini okuyunca, öykülerinin ve öykü kahramanlarının ne kadar da bizden olduğunu hissedeceksiniz diyorum…

Kalın sağlıcakla…

Yazarın Diğer Yazıları