Leyla Mihrinaz Engin

Bilgi de kirli

Leyla Mihrinaz Engin

Malum gündem coronavirüs.

Tüm dünya insanlarını maddi manevi etkisi altına alan, bu ölümcül salgın üzerine yüz binlerce görüş, fikir ve teoriler de aldı başını gitti.

Son derece karamsar fikirler var.

Gerek tıp camiası gerekse bilim adamlarınca öne sürülen bilimsel fikirler var.

Bilinçli halk kitlesinden dile gelen mantıklı görüşler var.

Bilinçsiz halk kitlesinden dile gelen ipe sapa gelmez görüşler var.

Dünya halklarını yöneten politikacılar tarafından öne sürülen fikirler var.

Din adamlarınca dile getirilen görüşler var.

İyimser ve de kötümser insanlar tarafından beyan edilen görüşler var. Var da var…

Sonuç;

Dünya eror veriyor. Gerek ekolojik, gerek ekonomik, gerek siyasal, gerek sosyal, gerek hukuksal, gerek toplumsal anlamda tüm dünya halkları büyük badireler ile boğuşmaktadır.

Dünyada ne kadar para var biliyor musunuz?  Market Watch (Amerikan Finansal Bilgi Web Sitesi) 2018 verilerine göre; fiziksel paralar, banknotlar, madeni para ve tasarruf hesaplarında biriktirilenler olarak kabul edildiğinde; Dünyadaki toplam miktar yaklaşık 36,8 trilyon dolar olarak hesaplanmıştır. Ancak, bu fiziki para erişilebilir hesaplarda tutulduğunda, tutar yaklaşık 90.4 trilyon dolara yükselir.

Türk parasıyla yaklaşık bir katrilyon demektir. Rakamla yazayım; 1.000.000.000.000.000TL

Dünya nüfusu 2018 yılı BM raporuna göre; 7.6 Milyardır. Ama ben hali hazırdaki nüfus sayısını alacağım; 8.5 Milyar. Rakamla Yazayım; 8.500.000.000.000 kişi.

Şimdi parayı kişi başına bölün bakalım ne çıkıyor?

Ben söyleyeyim; 117 bin…

Kişi başına ne düşüyormuş?

Ya da şöyle diyeyim; bu para neden kişi başına düşmüyor?

Çünkü bu paralar yirmi beş ailenin elinde. Sadece Rockefeller ailesinin elindeki para 3 milyar 5 yüz milyon insanın mal varlığından daha büyük. Anlatabildim mi?

Şuan dünya da artık fakirler değil zenginler borçlu. Zenginler para ihtiyacı duyduğu gibi kıpırdamaya başlar. Her bir kıpırdayışı devletlerarası dalgalar halinde yayılır ta ki dalgalar en şiddetli haliyle kıyıya vuruncaya dek. Kıyıda kimler var? Ben söyleyeyim; fakirler var. Emeği, kanı, teri emilmiş emektarlar, işçiler, memurlar, küçük esnaflar, çiftçiler, hayvancılar v.b.’leri var.

Bu para babaları sadece parayla yetinmiyorlar, o parayla dünyayı satın aldılar. Ellerinde bulunan enerjiyi geçtim, gıdayı (ki tüm gıdalar GDO’lu, yani genetiği bozuk gıdalardır) geçtim, sağlığı, istihbaratı, satın aldıkları medyaları, hukuku v.s. geçtim, bir bilgi vereceğim dostlar; bilgi her ne kadar kirli ise de; Rockofeller ailesi Kissinger ile (1972-1974 ABD Dış İşleri Bakanı) iktidara hâkim olur ve Beyaz Saray’a bir türlü kabul ettiremedikleri NÜFUS KONTROLÜ POLİTİKALARI’nı yasa haline getirtirler. NSSM 200. Ve o dönemin başkanıysa Henry Ford’tur. Yani, dünya nüfusunu yönetmekte onların elinde. Birbirlerine benzeyen on kişiyi mi yönetmek kolay yoksa yüz farklı kişiyi mi?

Nüfus çoğaldıkça devasa mallarında yaşadıkları minik kayıp, canlarını acıtıyor çünkü. İki yüzyıllık ölüm, korku, panik imparatorluklarını kaybetmek istemiyorlar.

Bu güç canavarları her şeye ama her şeye hâkim olmak istediler ve oldular. Bırakın biz insanları dağı, taşı, toprağı, suyu yani tüm dünyayı ahtapot gibi dört koldan sarmış durumdalar.

Bu güç babaları öyle at başı, yan yana yol alma hesabıyla da var olmadılar. Bütün rakiplerini, bütün güçleri yuta yuta büyüdüler. Bundan başka bir şey bilmiyorlar; yut ve büyü, taktiği. Ne bulsa yutuyorlar.

Diyorum ya bilgi kirlidir.

Şimdi bu para yani güç babalarının marsta, ayda ve dünyanın bir çok yerinde kolinileştiklerini söylesem, hem yer altı hem de yer üstünde seçkinlerine tüm yaşam standartları oluşturulmuş devasa yapılarının olduğunu söylesem, kendilerini şimdiden korumaya aldıklarını, geriye kalan insanları da bu gün virüs, yarın kuduz, ondan sonra uyuz bilmiyorum artık farklı farklı yollarla nüfusu dizayn ediyorlar desem, ne dersiniz?

Ne söylediğinizi duyuyorum; kirli bir komplo teorisi… olur mu olur? Bilgi kirli çünkü.

Son yetmiş- yüz yıldır tarım ellerinde,  GDO’lu ürünlerle bağışıklık, sindirim, solunum, düşünsel, hissel velhasılı tüm bağışıklıklarımız bozulmuş durumda. Hayvanların yemi bile GDO’lu.

Düşünsenize adam  Çin’de hapşırdı biz bulunduğumuz yerde hasta olduk.

Dünya dediğin kaç km’ki? Söyleyeyim.40.075 Km. Ne kadar az değil mi?

Gücü ne kadar olabilir ki dünyanın? Ve bu eşsiz gezegende sadece bizler mi yaşıyoruz? Tüm hayvanların, börtü böceğin bir dili yok mu? Dünya onların da biricik yaşam mekanı ve bizden önce onlar vardı. Onlar dünyanın kadim konukları.

Halk... Halk masumdur gözümde. Kötü insanı, hısızı, yalancıyı, milliyetçisini, kafatasçısını, şuursuz dindarlığı (ki burada kirli bir bilgi daha vereceğim; 13.yy’dan bu yana 57 İslam devletinin kendi dillerine çevirdikleri kitap sayısı ile Portekiz’in bir yılda çevirdiği kitap sayısı bir birine eşit, başka bişey demiyorum), tehlikeli bilimi yaratan da onlardır.

Çöküş yaşadıklarında bütün dünyayı beraberlerinde çöküntüye uğratan da onlardır.

Aydına saldırmakta onların taktiği, yazana, çizene, düşünene, insanlık namına bir şeyler yapmak isteyen her kesi düşman belleyen de onlardır.

Amerika ne kadar borçlu biliyor musunuz hem de kime?

Dünyadaki hükümetlerin toplam borcu 63 trilyon doları geçerken, Amerika Birleşik Devletleri, 20 trilyon dolara yakın borcuyla ilk sırada yer alıyor.

IMF’ye borçlu. IMF’nin başında kim oturuyor; Rockofellerlar.

Trump ahkam kesip duruyor, kaos ile gerilen ekonominin gerisin geri doları yükselttiğini biliyor muydunuz? Dolaylı yollar ile para babalarının cebine bir daha paranın girme taktiğidir bu.

Bilgi kirli derken kastettiğim buydu. Gerçek bilgiler bütün metabolizmamızı bozacak kadar kirli maalesef.

Kendilerine hizmet eden profesör ve bilim adamlarının sayısı yüz binleri geçmiş durumda.

Bu durumda KORKUN derim! Bilim adamı ki paraya hizmet ediyorsa, korkun derim!

Benzeri virüs, veba olayları yeryüzünde sıklıkla ve daha hazin tablolarla gerçekleşmiştir. Geçmiş tablolar daha vahimken bu panik ne denli gerçekçi o da muamma.

Psikolojiyi allak bullak etmek de, komplo teorilerinin yayılması da yönetme ve sömürme yönteminin bir parçasıdır.

Diyorum ya bilgi de kirlidir.

Sonuç;

Gerçekten bu hayatta; çocukların dediğine ve kendini insanlığa adamış bilim adamlarının ağzından çıkanlara inanın yeter.

Ambalajlı GDO’lu yiyeceklerden elinizden geldiğince uzak durun, doğal yiyeceklere ulaşmaya çalışın en başta da buğdaya!

Kirli bilgileri kirli kaynaklardan aldım dostlar, bu bilgileri taşıyorsam ben de kirliyimdir.

Üzgünüm.

 

Yazarın Diğer Yazıları