Zalimlerin zulmü bitmiyor

Suriye'de Esad'ın uçakları, helikopterleri ülkenin kuzeybatısında muhaliflerin denetimindeki İdlib'in Han Şeyhun ilçesinde halkın üzerine sarin gazı ve klor bombaları ile saldırdı. Saldırıda çoğu çocuk 100'ün üzerinde sivil hayatını kaybetti, 500 kişi de gazdan etkilendi. Kritik durumdaki kadın ve çocuklardan oluşan 15 kişi, ambulanslarla Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde bulunan Cilvegözü Sınır Kapısı'ndan mazlumlara kucak açan Türkiye'ye getirildi. Çocukları ve masum insanları gazla topluca katleden  emperyalist güçlerin kuklası Esad, dünyanın her yerinde yasaklanmış kimyasal silahları kullanarak insanlık suçu işledi. Suçlu belli, suç belli adalet nerede?

Katledilen körpe çocukların cansız bedenlerinin görüntüleri yürek yaktı. İnsanım diyen vicdanı sızlayan herkes katliama sert tepki gösterdi.  Kendi vatandaşını katleden, yuvalarını yıkarak derbeder eden,  iktidarı uğruna ülkesinin parçalanmasına işgaline rıza gösteren,  İspanya'ya kaçırdığı ülke varlığına el konulan Esad rejimi "yüz karası" saldırıyı tabi ki inkar etti.

ABD, İngiltere ve Fransa, saldırıyı kınayarak sanki bilmiyormuş gibi sorumluların bulunması için soruşturma açılmasını isteyerek Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine (BMGK),  karar tasarısı sundu. Tasarıda Esad rejiminden 4 Nisan'daki tüm hava operasyonlarına ilişkin uçuş bilgileri ve komuta kademesinin listesini soruşturma ekibine verilmesini istediler.

BMGK'da bir tasarının kabul edilmesi için 15 üyeden en az 9'unun lehte oy vermesi ve daimi üyeler ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa'dan herhangi birinin veto yetkisini kullanmaması gerekiyor. Kabul edilmesi baştan itibaren mümkün olmayan tasarı anlamsız, ölü bir girişimdir.

Esad rejimi 2013 yılında Şam'ın Doğu Guta bölgesinde Sarin gazı saldırısı gerçekleştirmiş, saldırıda 1400'den fazla kişi ölmüştü.  Esad rejimine yaptırım uygulanmasını isteyen ve Konseye sunulan benzer bir tasarı Rusya ile Çin tarafından veto edilmişti. 

Batı basınının kimyasal silahlar konusunda Şam'ı suçlamakta haddinden fazla aceleci davrandığını öne süren kanlı katil Esad'ın destekçisi Rusya'nın Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mariya Zaharova BMGK'ya sunulan karar tasarısını veto edecekleri mesajını verdi. Anlayacağınız BMGK de tiyatro sergileniyor. 

Esad'ın hamilerinden, ABD Başkanı Trump da, "Masum insanlar, çocuklar ve güzel bebekler öldü. Esed rejiminin iğrenç faaliyetlerine müsade edilemez. Benim Suriye ve Esed'e karşı tavrım çok değişti. Bu olay kırmızı çizginin ötesinde benim için çok çizgileri geçti" dedi.   Bu da külliyen yalan.

Sonuç: BMGK İdlib'de kimyasal silahlarla düzenlenen saldırılar üzerine toplandı. Rusya ve Esad rjmini eleştiren ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley saldırıda hayatını kaybeden çocukların fotoğraflarını katılımcılara gösterdi. Ne oldu? Tasarısının oylaması ertelendi.

Kimyasal silah kullanımı dünde vardı bugünde var.

Klorin Gazı

Modern anlamda ilk gelişmiş kimyasal silahlar I. Dünya Savaşı'nda kullanıldı. Almanya 1915 yılında Ypres muharebesi olarak bilinen çatışmalarda öldürücü nitelikteki sarı ve yeşil renkli klorin gazını savaş meydanına salmıştı. Gaz, yüzlerce Fransız askerinin akciğerlerinde derin tahribat sonrası ölümüne yol açmıştı ancak zamanla yaygınlaşan kimyasal gaz yöntemi I. Dünya Savaşı'nda yaklaşık 100 bin kişinin ölüme sebep oldu.

Napalm Bombası

II. Dünya Savaşı da kimyasal silahların yoğun şekilde kullanıldığı çatışmalara sahne oldu. Savaşta "Napalm" denilen yapışkan ve benzine benzeyen madde kullanıldı. Harvard Üniversitesi Profesörü Louis Fieser ve ekibi tarafından geliştirilen bu madde, kurbanların derilerini eritebilecek etkiye sahip. ABD'nin Napalm'in kullanıldığı bombayı 1943 yılında Tokyo'ya fırlatmasıyla yaklaşık 100 bin kişi hayatını kaybetti. Nagazaki'ye düzenlenen atom bombası saldırısından daha büyük etkileri olan bu kimyasal silah daha sonra Vietnam Savaşı'nda da kullanıldı.

Portakal Gazı

1940'ta bitkiler için geliştirilen ve yaprak dökücü olarak tasarlanan "Agent Orange" adlı kimyasal madde ise ABD ordusu tarafından 1967 yılında Vietnam Savaşı'nda insanlara karşı kullanıldı. "Agent Orange" içerdiği dioksin maddesiyle insan vücudunda 10 yıl boyunca kalabiliyor. Savaştan yarım yüzyıl geçmesine karşın kurbanlar hala bu maddenin sebep olduğu hastalıklarla mücadele ediyor. Birçok kanser, parkinson ve bebek ölümlerinin sebebinin savaşta kullanılan bu madde olduğu iddiası devam ediyor.

Sarin Gazı

1983'deki İran-Irak savaşında kullanılan "sarin gazı" da az bir miktarı ile insanları dakikalar içinde öldürülebiliyordu. Alman kimyager Gerhad Schrader tarafından 1938 yılında bulunan sinir sistemine kısa sürede nüfuz ederek felç meydana getiriyor.

Sarin gazı dönemin Saddam Hüseyin yönetimi tarafından 1988 yılında düzenlenen Halepçe katliamında da kullanılmış, 5 binden fazla insan ölmüş, yaklaşık 7 bin kişi yaralanmıştı.

Kuzey Irak'taki Kürtlere 1991 yılında BM tarafından kimyasal silah kategorisine alınan bu gaz, daha sonra 1995 yılında Tokyo metrosuna düzenlenen terör saldırısında kullanılmıştı. Saldırıda 12 kişi ölmüş yüzlerce kişi yaralanmıştı.

Bugün Suriye'de çocukların, masum insanların katili gerçekte kimlerdir?

Katil, çıkarları uğruna Baas rejiminin ayakta kalması için 5 milyon Suriye halkını mülteci durumuna düşüren, 5 yılda 500 bine yakın masum insanın hayatını kaybetmesine ve Suriye'nin dağılmasına neden olan emperyalist güçler ve uşakları Esad'tır.  Katil,  Suriye'yi aralarında paylaşmak üzere işgal eden emperyalist güçlerdir. Katil, Suriye rejimine kimyasal silah yardımı yapanlardır.  Katil, Esad rejiminin elindeki kimyasal silahları aldıklarını ve yok ettiklerini ileri sürerek Esad'a kefil olan, dünyayı aldatan Birleşmiş Milletler, ABD, Rusya ve diğer güçlerdir. Katil belli, ancak zamana savaşa göre taşeron değişiyor. Dün taşeron Saddam'dı bugün Esad.