İkram Kali

Yine yalan söyleyecekler!

İkram Kali

Yarın 24 Nisan.

Ermeniler yarın…

Yüzyılın en büyük emperyalist yalanlarından biri olan soykırım yalanıyla bir kez daha sahneye çıkacaklar.  

Ermeniler yarın…

Birinci Dünya Savaşı döneminde Osmanlı Devleti 8 ayrı cephede savaşırken Ermenilerin çıkardığı isyanlarla devleti zayıf düşürdüğünden, silâhaltındaki Ermenilerin silahları ile birlikte Osmanlı Ordusu’ndan firar ederek Rus, Fransız ordularının saflarına katılmalarından, düşman orduları lehine casusluk yapmalarından söz etmeyecekler.

http://vansesigazetesi.com/resimler/thumbnail_721_6e07d95ed0c7f2dd1001.jpg

Ermeniler yarın…

1915’te Taşnak, Hınçak, Ramgavar, Karahaç gibi çetelerin Van ve çevresinde on binlerce masum Vanlının öldürülmelerini, emperyalistlerle işbirliği yaparak devlet kurma hayaliyle kendi ordularını arkadan vurmalarını, Doğu bölgesinde 1 milyondan fazla Müslüman’ın katledilmesini her yıl olduğu gibi bu yılda görmezden gelecekler.

Ermeniler yarın…

Zeve,  Selimbey Mahallesi, Erciş Kışla mahallesi Çavuşoğlu Samanlığı, Çatbayır (Bahçesaray), Kümbet mevkii (Çaldıran) ve Alaköy, Alacaköy (ve çevresindeki köyler), Kalulköy, Mağısto köyü, Yakınsu köyünde Ermeni çetelerinin Müslümanları topluca katlettiklerini hatırlamayacaklar.

 

http://vansesigazetesi.com/resimler/886_c7328a46d6b0a14688f8.jpg

Ermeniler yarın…

Osmanlı Devleti’nin, tüm ikazlarına rağmen Ermeni çetelerinin masum sivil halkı katletmeye devam etmeleri üzerine 24 Nisan 1915’te Ermeni Komite Merkezlerini kapatarak İstanbul’da 235 Ermeni komite liderinin bu nedenle tutukladığını anlatmayacaklar.

Ermeniler yarın…

Amerikalı tarihici Prof. Dr. McCarthy’nin Erzurum vilayetinde Müslüman halkın 31’inin, Bitlis vilayetinde 42’sinin, Van vilayetinde ise 62’sinin katledildiğini belgeleriyle ortaya koyduğuna vurguda bulunmayacaklar.

Ermeniler yarın…

 Nasıl ve kimlerin destekleriyle isyan başlattıklarını, asırlarca süren Müslüman-Hristiyan ortak yaşamına,  vatandaşlık ve komşuluk hukukuna, ortak tarihe neden ihanet ettiklerini  dile getirmeyecekler.

Tarihi saptıran ve gerçekleri kendi amaçları doğrultusunda değiştiren, tarihle yüzleşmekten kaçan Ermeniler yarın…

1918 yılı Temmuz ayında kurulan Ermenistan devletinin ilk başbakanı, Taşnaksutyun Partisi’nin kurucularından Ovanes Kaçaznuni’nin 1923 yılında Bükreş’te yapılan Ermeni meselesi ile ilgili Taşnak Partisi toplantısına sunduğu 1915 itiraflarını içeren raporda yer alan…

http://vansesigazetesi.com/resimler/thumbnail_1915ustekiusvanusayaklanmasindausgorevusalanusermeniuscetelerindenusbirusgrup_05b882d3bbac81b493da.jpg

Askeri operasyonlara katıldık

“1914 Sonbaharında, Türkiye henüz savaşan taraflardan birine katılmadığı dönemde, Güney Kafkasya’da büyük gürültü içinde ve enerjik biçimde Ermeni gönüllü birlikleri oluşturulmaya başlandı… ve sadece birkaç hafta içerisinde Ermeni devrimci Taşnaksutyun Partisi (EDDP) hem bu birliklerin oluşturulmasına hem de bunların Türkiye’ye karşı gerçekleştirdikleri askeri operasyonlara aktif biçimde katıldı….”

Aklımız dumanlanmıştı

“Biz, kayıtsız şartsız Rusya’ya yönelmiş durumdaydık. Herhangi bir gerekçe yokken, zafer havasına kapılmıştık. Sadakatimiz, çalışmalarımız ve yardımlarımız karşılığında, çar hükümetinin Ermenistan’ın bağımsızlığını bize armağan edeceğinden emindik…

Aklımız dumanlanmıştı. Biz kendi isteklerimizi başkalarına mal ederek, sorumsuz kişilerin boş sözlerine büyük önem vererek ve kendimize yaptığımız hipnozun etkisiyle, gerçekleri anlayamadık ve hayallere kapıldık.”

http://vansesigazetesi.com/resimler/thumbnail_78867-22iea2ie_fdef39432e17e77c00ef.jpg

Türkler doğru yaptı

“1915 yaz ve sonbahar döneminde Türkiye Ermenileri zorunlu bir tehcire tabi tutuldu. Türkler ne yaptıklarını biliyorlardı ve bugün pişmanlık duymalarını gerektirecek bir husus bulunmamaktadır .(…) bu yöntem en kesin ve en uygun yöntemdi. Kızgınlık ve korku içinde bulunan bizler, “suçlu” arıyorduk ve bu suçluyu hemen “Rus” hükümeti ve onun kalleşçe politikaları olarak belirledik.

Siyasal açıdan olgunlaşmamış ve dengesiz insanlara özgü bir şaşkınlık içinde, bir uçtan diğerine savrulmaktaydık. Rus hükümetine karşı dünkü inancımız ne denli körü körüne ve temelsiz idiyse, bugünkü suçlamalarımız da o denli körü körüne ve temelsizdi. Siyasal bir parti (Taşnaksutyun) olarak biz, meselemizin Rusları ilgilendirmediğini ve onların gerektiğinde bizim cesetlerimizi çiğneyerek geçip gidebileceklerini unutmuştuk.”

Gerçekleri göremedik

“Askerî operasyonlara katıldık. Kandırıldık ve Rusya’ya bağlandık. Tehcir doğruydu ve gerekliydi. Gerçekleri göremedik, olayların sebebi biziz. Türklerin millî mücadelesi haklıydı. Barışı reddetmemiz ve silahlanmamız büyük bir hataydı. Türklere karşı ayaklandık ve savaştık. Sevr Antlaşması gözümüzü kör etmişti. İsyanımızın temelinde İtilaf devletlerinin bize vadettiği büyük Ermenistan hayali vardı. Ama biz hiç bir zaman devlet olamadık. Türkiye Ermenistan’ı diye bir devletin hayalden öte olmadığı gerçeğini göremedik.”

http://vansesigazetesi.com/resimler/thumbnail_ado-van1915_c6c10b3113a81dcea92e.jpg

 Olayların sebebi biziz

“Kötü kaderden şikayet etmek ve felaketlerimizin sebeplerini kendi dışımızda aramak acıklı bir durumdur. Bu bizim (hastalıklı) milli psikolojimizin karakteristik bir özelliğidir ve Taşnaksutyun partisi de bundan kaçamamıştır. (…) sanki uzak görüşlü olmamamız bir kahramanlıktı çünkü isteyen herkes, Fransızlar, İngilizler, Amerikalılar, Gürcüler, Bolşevikler tek kelimeyle bütün dünya bizi kolayca aldattı, atlattı ve ihanet etti, oysa bizler safça bu savaşın Ermeniler için yapıldığına inandırılmıştık. “

Barış teklifini reddettik

“1914-1918 yılında emperyalistlere karşı savaşlarında bozguna uğrayan Türkler, dinlenerek iki yıl içerisinde yeniden canlandılar. Yeni genç ve yurtsever duygularla hareket eden bir nesil ortaya çıkarak, Anadolu’da kendi ordusunu yeniden organize etmeye başlamıştı. Türkiye’de milli bilinç ve kendisini savunma içgüdüsü uyanmıştı.

Onlar Küçük Asya’da istikballerini hiç olmazsa bir şekilde temin edebilmek için Sevr Anlaşması’na askeri güçle karşı koymak zorundaydılar. Bizim bu dönemde barışı reddetmemiz ve silahlanmamız büyük bir hataydı…”

Türkler’e karşı ayaklandık ve savaştık

“Türklere karşı ayaklandık. Barışı sabote etmek için savaştık bile. Artık hepimiz, Türkler’in düşmanı olan itilaf devletlerinin kampındaydık. Türkiye’den “denizden denize Ermenistan” talep etmekteydik. İtilaf devletlerinin ordularını Türkiye’ye göndermeleri ve hakimiyetimizi temin etmeleri için Avrupa ve Amerika’ya resmi çağrılar yaptık. Nihayet şu da var ki, var olduğumuz sürece aralıksız olarak Türkler’le savaştık, öldük ve öldürdük. Artık, Türkler’e ne gibi bir güven telkin edebiliriz ki?”

İsyanımızın temelinde Büyük Ermenistan vardı

“Türkiye’nin yedi ili, Kilikya’da dört sancak ve Karadeniz’den Akdeniz’e Karabağ dağlarından Arap çöllerine uzanan “Büyük Ermenistan” tasarlanmakta ve talep edilmekteydi. Bu emperyalist hayal nasıl gerçekleşebilirdi?”

Türkiye Ermenistanı diye bir şey yok

“Şimdi neyimiz var? Aras ile Sevan arasında küçücük ve sözde bağımsız, gerçekte ise canlanmakta olan Rusya İmparatorluğu’nun özerk bir kenar bölgesi durumundayız. Türkiye Ermenistanı diye bir şey yok; bu konu Lozan’da defnedilmiştir. Büyük Avrupa devletleri bizi defnettiler.” Gerçeklerinden hiçbir şekilde söz etmeyecekler, edemeyecekler.

Ermeniler yarın…

Tarihin arka planından, gerçeklerden söz etmeden soykırım yalanıyla dünyayı aldatmaya, yanıltmaya devam edecekler.

Ermeni iddiaları yalandır.

Çünkü;

Almanya'nın Yahudi'lere uyguladığı sistematik yok etme çabalarına, Fransız'ların Cezayir'de yüzbinleri kendi topraklarında haksız yere öldürmelerine, Amerika'da yapılan kızılderili katliamlarına, ya da sömürgeci devletlerin siyahi insanlara uyguladığı zulümlere ve köleleştirme politikalarına asla benzetilemez.

Ermeni iddiaları yalandır.

Çünkü;

1915’te Ermeni'lerin dış güçler tarafından kullanılarak Müslüman halka zarar verdiğini gören Osmanlı Devleti,  çok zorlu dönemden geçtiği savaş koşullarında bu isyan, ihanet problemini önlemek için geçici olarak göç ettirme (tehcir) politikası uygulamıştır. Ermenileri katletmek, Ermeni nüfusu ortadan kaldırmak, Ermenileri yok etmek gibi bir amaç asla gütmemiştir.

Emperyalist güçler tarafından kurgulanan soykırım iddiaları, Ermeni diasporasınca Türkiye’ye karşı çıkar amaçlı kullanılan siyasi ve ekonomik şantaj aracıdır.   

 

 

23 Nisan

Mustafa Kemal Atatürk’tür. Cumhuriyettir. Bağımsızlıktır. Kurtuluştur. Kuruluştur. Yeniden diriliştir. Ulusal egemenliktir. Milli iradedir. Geleceği görmektir.  Yeryüzündeki tüm çocukların ortak bayramı kutlu olsun.

 

Yazarın Diğer Yazıları