İkram Kali

Yeni Gün Yeni Dönem

İkram Kali

 Dün Diyarbakır Bağlar semtindeki Nevruz Parkı alanında Türk, Kürt, Çerkes, Laz, Boşnak, Yörük, Tatar nihayet 75 milyon Türkiye adına…
Yeni Gün Yeni Dönem başladı.
Kanın durması, barışın sağlanması için bir eşik daha geçildi. 
İletişim kanalları açıldı.
Bir anlamda barış adına taahhütname imzalandı.   
Dün Diyarbakır da farklı bir Nevruz tablosu vardı.
Öcalan'ın mektubu Pervin Buldan tarafından "Kürtçe" okuduğu BDP'li Sırrı Süreyya Önder tarafından da "Türkçe" olarak okundu. 
Mektubun okunması, öncesi ve sonrası ekrandan izlediğim Diyarbakır Bağlar alanında doğal topluluk vardı. Alanda siyasi şov ağrılıklı fotoğraf yoktu.  Heyecan bile ölçülüydü. Buna özen gösterilmişti. 
Önceki gün Habertürk Akşam Raporu'nda Ece Üner'in Nevruz kutlamaları ile ilgili sorularını yanıtlayan Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir'in  Nevruz Bayramı öncesi konuşmasını dinledim.
Baydemir, dünkü Nevruz'un havasını, fotoğrafını iki gün önce vermişti.  Baydemir, konuşmalarında biz kardeşliği barışı sağlarsak belki ileriki Nevrozları festivallere, kültürel karnavallara dönüştürülebiliriz. Bugünlerde herkesin pozitif manada katkısına ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.  Nevroz barışın inşaası çabasına katkı sunacaktır diyordu. 
Öcalan'ın mesajında altı çizilmesi gereken cümleler: 
+Selam olsun yeni bir dönemin miladı olan Nevroz'u büyük bir coşkuyla ve demokratik bir hoşgörüyle kutlayan bütün kardeş halklara. 
+Birbirine karşı kışkırtıcı ve köreltici savaşlara artık dur diyor.
+Bizim kavgamız hiçbir ırka, dine, mezhebe ve gruba karşı olmamıştır,
+Siyasi sosyal ve ekonomik yanı ağır basan bir süreç başlıyor.
+Silah değil, siyaset öne çıkıyor.
+Bu mücadeleyi bırakmak değil daha farklı bir mücadeleyi başlatmadır.
+Saygıdeğer Türkiye halkı, bugün kadim Anadolu'yu Türkiye olarak yaşayan Türk halkı bilmeli ki, Kürtlerle bin yıla yakın İslam bayrağı altındaki ortak yaşamları, kardeşlik ve dayanışma hukukuna dayanmaktadır.
+Zaman çatışmanın, birbirlerini horlamanın değil, ittifakın, birlikteliğin ve helalleşmenin zamanıdır.
+Çanakkale'de omuz omuza şehit düşen Türkler ve Kürtler, 1920 Meclis'ini birlikte açmışlardır.
+Yeni bir arayış ekmek kadar su kadar ihtiyaç hale gelmiştir. Bu modele, yine Anadolu ve Mezopotamya'nın onu inşa etmesi kaçınılmazdır.
+Tıpkı yakın tarihte Misak-ı Milli çerçevesinde, Türklerin ve Kürtlerin öncülüğünde gerçekleşen Kurtuluş Savaşı'nın derinleşmiş bir türevini yaşıyoruz. Tüm bu kesimleri eşitlikçi özgür ve demokratik ifade tarzının örgütlenmesini gerçekleştirmeye çağırıyorum.
+Bizi bölmek ve çatıştırmak isteyenlere karşı bütünleşeceğiz. Ayrıştırmak isteyenlere karşı inat birleşeceğiz.
+Zamanın ruhunu okuyamayanlar tarihin çöp sepetine giderler. Suyun akışına direnenler uçuruma sürüklenirler.
 Gelinen nokta umut vericidir. Herkes kendi açısından sürece katkı sunmalı.   Bundan sonra barışa, kardeşliğe, birlik ve beraberliğe ve Türkiye'nin bölgemizin kalkınmasına katkı sunacak adımlar gerekiyor. 
Keşke Nevruz alanında Türk bayrakları da açılsaydı. Bu temennimi bir yazımda daha önce dile getirmiştim. Ama olmadı!

Yazarın Diğer Yazıları