Yazık, hem de çok yazık

 Siz bazı insanların futbolu küçümsediğine,  yok saydığına bakmayın. Futbol bütün dünyada bir numaralı spor dalıdır.  Milyonları arkasından sürükleyen,  90 dakika boyunca ekran başına toplayabilen başka bir spor dalı yoktur. Dünyanın en zengin insanlarının hayali büyük futbol kulüplerine başkan olmaktır.  Zira sonuçta zenginlik her şey değil.  Önemli olan mutlu olmaktır, paylaşabilmektir. Sizce Fenerbahçe ve futbol sevgisi olmasaydı Aziz Yıldırım yaşadığı sıkıntılara, cefaya katlanır mıydı? Asla.
Futbolun yetenekleri mahalle aralarında doğar, devasa stadyumlarda yıldıza dönüşür.   Futbol herkesin sporudur.  Bir ayakkabı,  top görevini yapan yuvarlak bir cisim futbol için yeterlidir. Bütün çocuklar takım olma ruhunu, mücadeleyi, kazanmayı,  kaybetmeyi,  toplumsal heyecanı önce futbol oynayarak veya izleyerek öğrenir.  Oynamasa bile gönül verdiği takımı destekler, kazanmasını arzu eder, sahadaki ortama duygularıyla ortak olur.   O nedenledir ki futbol toplumun ortak ifadesidir, kalbidir, aşkıdır, yüzüdür,  simgesidir. 
Vanspor'da Vanlılar için böyleydi. 
 Ama bugün gerçek Vanspor artık yok. Birilerinin sayesinde tarih oldu resmen.  İki Vanspor vardı. Biri, 1974 yılında kurulan Vanspor Kulübü Derneği. İkincisi,   Vanspor A.Ş. Şimdi yaraya merhem niyetine Belediye Vanspor var.   Vanspor Derneği Olağan Genel Kurulunu zamanında yapmadığı dernekler kanunu çerçevesinde mahkemeye verildi,  mahkeme de sahip çıkılmayan Vanspor'u kapatama kararı verdi.  Haberiniz olsun. Malı, mülkü talan edilen Vanspor A.Ş ise en son mahkeme kapılarındaydı. Akıbetine ulaşamadım.   
Galatasaray Sivaspor'u 50 bin kişilik camiası önünde yenerek şampiyonluğunu garantilediği gece Vanspor'un Türkiye'de örnek futbol mücadelesini, sevgisini, sempatisini, Van'a katkılarını anımsadım. Döndüm 1 milyonu aşan Büyükşehir olan, belediyesi özel idaresi bulunan koca kentte futbolun sahipsizliğine,  ilgisizliğine ve düştüğü perişan durumuna acıdım.
Yazık, hem de çok yazık.
Koca Van'da amatörlerin futbol oynayabileceği 2 adet futbol sahası var. Sakarya'nın Hendek ilçesinde onlarca futbol sahası var. Varın durumu siz kıyaslayın. Van'ın spor dernekleri nerde, ne iş yapar derseniz. Bilen varsa bilmeyenlere anlatsın. Maalesef belediye ve özel idare bütçelerinden spora, tesisleşmeye, altyapıya ayrılması gereken yasal paylarını dahi istemeyi aklı edemezler. Meclis üyelerine spor ihtiyaçlarını anlatmazlar, baskı yapmazlar. 
Dünyanın en büyük dijital spor medyası şirketi Perform bünyesinde faaliyet gösteren Mackolik.com, Sahadan.com ve Goal.com işbirliği ile bir araştırma yapmış.  Araştırmayı okuyunca hepimizi peşinden sürükleyen futbolun ekonomideki yerini,  gücünü bir kez daha anladım.
Araştırmaya göre, bu yılki UEFA Avrupa Ligi finali, tahmini kadro değerleri açısından son 10 yılın en pahalı final karşılaşması olma özelliğini taşıyor. 252 milyon Euro'luk Atletico Madrid ile 149 milyon Euro'luk Athletic  Bilbao'yu karşı karşıya getiren geçtiğimiz yılın finalinde iki takımın toplam kadro değeri  401 milyon Euro olurken, bu yılki final kadrolarının toplam değeri 580 milyon Euro'yu buluyor. 
Tahmini kadro değeri 188 milyon Euro olan Benfica, değeri 392 milyon Euro'yu aşan Chelsea'yi mağlup ederse, son 10 yılda, tahmini toplam kadro değeri rakibinden daha düşük olduğu halde şampiyon olan üçüncü takım olacak. 
İstatistikler 'pahalı takım kazanır' diyormuş.
Son on yılda finali kazanan en pahalı takım, geçtiğimiz yılın şampiyonu 252 milyon Euro'luk Atletico Madrid olmuş. Onu 2009-2010 sezonunun 249 milyon Euro'luk Atletico Madrid'i izlerken, 2010-2011 sezonunun Porto'su 208 milyon Euro ile üçüncü sırada yer almış. Son 10 yılın en pahalı finali geçtiğimiz yılki Atletico Madrid -Athletic Bilbao eşleşmesi olduğu tespit edilmiş. Bu yılki finalin galibi 392 milyon Euro'luk Chelsea olursa, son 10 yıl içinde UEFA Avrupa Ligi'ni şampiyon tamamlayan en pahalı takım unvanının da sahibi olacak.

Önceki günkü yazımda VATSO seçim çalışmalarında Şaban Gültepe'nin Necdet Takva'dan ayrılarak Feridun Irak'la hareket ettiğini yazmıştım.  Şaban Gültepe, VATSO seçimlerinde Mirza Nadiroğlu ile birlikte hareket ettiğini söyledi. Kendisine başarılar dilerim. 

Yeni imar planına yapılan itirazlar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekânsal Planlamalar Genel Müdürlüğü'nde ince elenip sık dokunarak değerlendiriliyor.   İpekyolu üzerinde bulunan bazı arsa sahipleri arsalarının ticari alana dönüştürülmesi için itirazda bulunmuşlardı.   Aldığım duyumlara göre İpekyolu büyük ihtimalle ticari alana dönüşecek.