İkram Kali

Vanlılardan Vali Bilmez'e çağrı: Milli Egemenlik Anıtı İstiyoruz

İkram Kali

Bellek sanatı ve hatırlama kültürünün başat öğelerinden biri olan anıt, halk sanatının kapsamı dışında kalan ve bir olayın, bir kişinin ya da bir topluluğun anısına adanmış her tür yapı ya da heykel anlamına gelmektedir.

 

Toplumların ortak belleğinin oluşumunda, kırılma noktaları yaşatan olay ya da kişilerin hatırlanmasında, fiziksel ve zihinsel düzlemde kalıcı kılınmalarında önemli bir araç olarak kullanılan anıtlar, kentsel dokunun parçası kolektif hafızanın yansımasıdır.

 

Bugün dünyanın her tarafında kahramanları ve önemli olayları, zaferleri sembolize eden anıtlar bulunmaktadır.

 

Bilindiği gibi Osmanlı İmparatorluğunun hâkimiyeti altında yaşayan, 1915'te emperyalist güçlerin tahrik ve teşvikiyle harekete geçerek Osmanlıyı savaş ve parçalanma sürecinde arkadan hançerleyen Ermeniler Taşnak, Hınçak örgütleri öncülüğüne Van'da isyan ettiler.  Devlet kurma hayaliyle isyan eden, Rus ordularıyla işbirliği yaparak Van'ı işgal eden Ermeni çeteleri 80 bin Vanlı Müslüman'ı katlederek büyük acılar, yıkımlar yaşanmasına neden oldular.  Yaşanan acıların sebep ve sorumlusu olan Ermeniler şimdi sözde soykırım iddialarıyla ülkemize yönelik kin, nefret politikasıyla saldırarak toprak tazminat talebinde bulunmaktalar.

 

Taşnak, Hınçak zihniyetiyle günümüzde çeşitli ülkelerde propaganda yapan Ermeniler, 1915'de yaşanan ortak acıları birlikte sararak yakınlaşmak yerine yaşanan acıları, emperyalistlerin Türkiye'ye karşı kullandıkları siyasi şantaj, tehdit ve siyasi rant aracı haline getirmişlerdir.

 

Ermeni çevreleri bunlarla yetinmeyerek Avrupa'nın çeşitli şehirlerinde, kasabalarında yalan ve iftiraya dayalı sözde soykırım anıtları dikerek Türkiye karşıtı kin ve nefret propagandalarına devam etmektedirler. Avrupa'nın her ülkesi ve her şehrinde neredeyse adım başı bir sözde soykırım anıtı diken Ermeniler, son dönemlerde artan düşmanlık ve saygısızlığa bir yenisini daha ekleyerek bir süre önce Ermenistan'ın Şirak vilayetinde, Osmanlı Devletinin son Sadrazamlarından Talat Paşa'yı katleden, Ermeni suikastçı, katil Soğoman Tehliryan'ın heykelini diktiler. Heykelin, ayakucunda ise Talat Paşa'nın kesik başını simgeleyerek, büyük bir saygısızlığa, nefrete, düşmanlığa imza attılar.

 

Gerçekler başkadır…

 

Ermeni sorununda çok önemli bir yeri olan Van'ı Ermenilerin Anadolu'daki faaliyetlerinin en açık şekilde görüldüğü şehirdir. Türkiye'ye yönelik Ermeni faaliyetleri Van'dan yönetilmiştir. Zira diğer vilayetlerde gizli kalan Ermeni tertipleri, Van'da aleni bir şekilde ortaya çıkmıştır. Özellikle Osmanlı Hükümeti tarafından 27 Mayıs 1915 tarihli "Sevk ve iskân" kararının en önemli sebeplerinden birisi Van isyanıdır.

 

Konuyla ilgili Amerika'da yayınlanan Ermeni gazetesi "Gosnak" ta yayınlanan bir Ermeni'ye ait mektupta: "Birçok silahlar ile birlikte 810 top ele geçirdik. Hükümete ait bütün binaları ve kışlaları yaktık. Van'da 1500 kadar kadın ve çocuktan başka Türk kalmadı. Bunlar Amerikan bölgesinde muhafaza ediliyor. Bazılarına da Rus Ordusu tarafından bakılıyor, yemek veriliyor. Bu gün Van Valisi Aram'dır. Bütün davalar artık Ermeni lisanı ile görülüyor. Köylere ve kasabalara Ermeni memurlar gönderiliyor" ifadeleri yer almaktadır.

 

Şunu demek istiyorum:

 

Van'ın ve Vanlıların 1915'te yaşadığı acıları, yıkımları Ermeniler de tüm dünyada çok iyi biliyor. Birinci Dünya Harbi'nde Anadolu'da Van kadar harap olmuş bir şehir, Vanlılar kadar acı yaşamış, çile çekmiş şehir ahalisi yoktur. 

 

Ancak, buna rağmen…

 

1915'in en büyük acısını yaşayan, yakılıp yıkılan, 80 bin Vanlı Müslüman'ın katledildiği Van'da ortak belleği oluşturmak, bu olay ve mazlum insanlarımızın aziz hatırlarını yaşatmak üzere şehir merkezinde bir parkta tek bir anıt bulunmaması önemli bir eksiklik olduğu kadar Vanlıları da derinden üzmektedir.

 

Van halkı Vali ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez'den bu eksikliği gidermesini bekliyor. Vanlılar, Valilik ve Büyükşehir Belediyesi işbirliğiyle Milli Egemenlik Caddesi üzerinde yer alan Milli Egemenlik Parkı içinde "1915 Kurbanları ve Milli Egemenlik" adıyla bir anıt dikilmesini istiyor. 

 

Söz konusu anıtta Osmanlı'dan Cumhuriyet dönemine cephelerde şehit olan tüm Vanlı şehitlerin ve gazilerin isimlerine,  erkek kadın ve çocuklardan oluşan muhacir Vanlı ailelere yer verilmesi çağrısında bulunan Vanlılar, Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü destekleriyle yapılacak anıtla bu toprakların kaderini değiştiren tarihi bir olayın kuşaklar tarafından tarih boyunca anılmasının sağlanacağını ifade ediyor. Bana göre…

 

Kent tarihi ve kent kimliğinde güzel sanat eserlerinin kullanılmasında Van maalesef çok çok geç kalmıştır. Ermeniler anıt, heykel dikerken, uyduruk romanlar, hikayeler yazıp filimler çekerken bizim işe yaramayan saman alevi tepkilerimiz ise işe yaramamaktadır. Dünya nasıl ve neler yapıyorsa bizde onu yapmalıyız.

 

Gelecek kuşaklarca Van'ın yaşadığı olayların kolektif bilinçle tarih boyunca anılması için yapılacak anıt ve anıtlar kentimizin kimliğine değer ve anlam katar. Acı hikâyelerle büyüyen Vanlılar için yapılacak anıtın 2 Nisan Van'ın Kurtuluş Günü veya uygun bir tarihte açılarak kente kazandırılması hakkın teslimidir.

 

Öte taraftan valilik ve belediyeler kentin tarihi ve kültürüne de gerekli özen göstermesi ve yatırım yapması gerekir. Van'a göze çarpacak büyüklükte sembol niteliğinde bir anıt kazandırmak yöneticilerin ve bu topraklarda özgürce yaşayan hepimizin tarihe olan borcu ve görevidir. 

Yazarın Diğer Yazıları