İkram Kali

Vanlılar neden Beşiktaş taraftarı olur?

İkram Kali

2009’un Mayıs ayında şampiyon olan Beşiktaş, 2016’nın Mayıs’ında ligin bitimine 1 hafta kala 7 yıl sonra şampiyonluğunu ilan ederek sevenlerinin yüzünü güldürdü.

Şampiyonluk sevinci Beşiktaşlıların olduğu her yer gibi Van’da da sokaklara taştı. Bir Beşiktaşlı olarak şampiyonluk sevincimizi elimize bayrak alarak sokaklara taşıramadık.  Ama sevincimizi sosyal medyada “ Siyahı senden aldık”   sözü ve  “Şampiyon Beşiktaş” yazılı bir fotoğrafla paylaştık.  Beşiktaşlı olan olmayan değerli dostlarımızda şampiyonluk sevincimize güzel mesajlarla ortak oldular.

 Üç büyük kulübe gönül verme, taraftarı olma meselesi ya babadan, ya aileden, ya beğenilen bir futbolcudan veya taraftar olma kararının  olgunlaştığı dönemde ilgi duyulan takımın şampiyon olması ve başarılarından kaynaklanır.  

Benim gibi önce Vansporlu sonra da Beşiktaşlı olan Vanlıların taraftarlığı ise mazide kalan köklü nedenlere dayanır.   Karakartal’a neden gönül verdiğimizi,  Van’da neden en çok Beşiktaş taraftarının olduğunu yeri gelmişken Vanspor’un kuruluş öyküsünü ile siyah beyaz ilişkisini anlatmakta yarar var.

Beşiktaşlı yazarımız sevgili Şahin Akçap daVanlıların Beşiktaşlı, Fenerbahçeli, Galatasaraylı olma hikâyesine önceki gün kısaca değinmişti. Kaldığı yerden biz devam edelim.

Önce Vanspor’un kuruluşu…

1914’te Müslüman nüfusu 45 bin 119 olan,   1915’in Mayıs ayında Türk,  Kürt ve Ermenililerin ortak geleceğini mahveden, Ermeni Taşnak, Hınçak çetelerince yakılıp yıkılan, 1918 Nisan’ında Rus işgalinden kurtulan Van’ın 1920’lerde nüfusu yaklaşık 2-3 bin civarındadır. İsyan, yıkım Van’da insan bırakmamıştır.

1923’de il olan ancak büyük kasaba görünümündeki Van’ı yöneten idareciler, bir avuç esnaf, memur şehirde ekonomik, sosyal alanlarda özverili çabalar gösterirler. Spor faaliyetleri de bu çabalar arasında yer alır.

Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı’nın Anadolu'ya yayılmasının etkisi o sıralar Van’da da görülmeye başlar. Futbola gönül veren Vanlı gençlerin imkânsızlıklar içinde kendi aralarında takım kurarak top koşturduğu dönemlerdir. Bu sahipsizlik uzun sürmez.

 Belediye Başkanı Camgöz lakaplı Şükrü Yörük, Tümen komutanı, Devlet Hastanesi Baştabibi Dr. Abdulkadir Candaş öncülüğünde Orta Mahalle'de, marangoz Haydar ve Abdulbari'ye ait binada, (Kartal Pasajı arkası eski Ziraat Bankası civarında) siyah beyaz renklerle, futbol, voleybol ve atletizm branşlarında formalarının göğüslerinde Vanspor’u anması (VS) olan Vanspor Gençlik Kulübü adıyla Van’ın ilk spor kulübü kurulur.  Dikkatinizi çekmek istiyorum kuruluş kayıtlarında “Vanspor” deniliyor. Kulüp başkanlığına Van'a tayin edilerek gelen Beşiktaş'ın eski kalecilerinden Van Veteriner Müdürü Resul Uğurlu Bey seçilir. Kulübün genel kaptanlığına futbol bilgi, becerisine sahip rütbeli bir subay, takım kaptanlığına Devlet Hastanesi personellerinden Vanlı Çakaloğlu Kemal Atilla getirilir. 

Şerefiye Mahallesi sınırları içinde yer alan eski toprak sahada (Teknik Lise ve Endüstri Meslek Lisesi karşısı) maçlarını oynayan Vanspor’un 29 Haziran 1940 tarihinde Vali Süheyl Rumi Karafakioğlu imzasıyla Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı’na katılımı  uygundur yazısı yazılır. Vanspor kuruluş yıllarında bol forvetli 2-3-5 diziliminde sahaya çıkar. Van da ikinci bir spor kulübü (Şengençlerspor ) kuruluncaya kadar Tatvan tersanesinde çalışanların kurduğu Bitlis futbol takımı ile karşılaşır.

Vanspor'un yukarıda özetlediğim kuruluş serüvenini yazılı kaynaklardan edindiğim gibi, halen İstanbul’da oturan, 100 yaşına girerek ‘dalya’ diyen dönemin Vanspor futbolcusu,  eski THY Van Müdürü Nazif Çilingiroğlu abimiz ile rahmetli Cevdet Atilla, Fevzi Levendoğlu, Uygur İlvan ağabeylerimizden de dinlemiştim.

Vanlıların siyah beyaz renklere gönül vermesindeki en önemli nedenlerinden ilki budur.

Gelelim diğer nedenlere:

BİR: 1974 yılında Van’ın iki güçlü spor kulübü siyah-beyaz Van Gençlikspor ile sarı-lacivert Şengençlerspor’un birleşmesi…  Gençliksporun siyah, Şengençlersporun sarı rengini  alarak sarı siyah renklerle Vanspor kurulmuş olması.

İKİ: Van amatör liginde mücadele eden Vanspor'un 1982-83 sezonunda Van bölgesinin renkleri de olan siyah (1915 Van işgalini, kara günlerini yansıtan) kırmızı (2 Nisan 1918 Van'ın kurtuluşunu, istiklali yansıtan) renklerle 2.lige yükselmesi.

ÜÇ:   2. Lige yükselen Vanspor’a ve Van’a değer veren Beşiktaş’ın.  Teknik Direktörü Barnko Stankoviç yönetiminde 1984- 85 sezonunda o günün kısıtlı koşullarında Vanspor’a  destek olmak üzere ilimizde kamp yapması ve o yıl (1985-86) şampiyon olması.

DÖRT: 2011 Van depremi sonrası Van’lıların yaşadığı sıkıntılara dikkatleri çekmek üzere Beşiktaş Çarşı Grubu sözcüsü Ermeni takımdaşımız Alen Markaryan'ın öncülüğünde 2012 yılında oynan Beşiktaş-Galatasaray maçının 65. dakikasında Beşiktaş taraftarlarının üzerindekilerini çıkararak 'Van, üşüyor ve yanlarındayız' sloganıyla futbolun sadece spor olmadığı fakındalığının yaratılarak Vanlılarla duygudaşlık yapılması. Ve dahası…

Vanlıların siyah beyaz tutkusu,  Beşiktaş’a taraftarlığı, Vanspor -Beşiktaş yakınlığı sadece renklerle  futbol ile sınırlı değildir. Taraftarlığın özünde vefa, duygu, dayanışma ve birliktelik vardır.  Vanlıların Beşiktaşlı olması böyle bir şeydir.

 

Siyahı senden aldık

Vanspor’un asil kimliğinden, takım ruhundan siyah renk hiç eksik olmadı. Beşiktaş 1984- 85 sezonunda Van’a geliyordu.   Tarihinde ilk defa büyük bir kulübü ağırlayacak olan Van bayram yeri gibi süslenmişti. Her pankartta anlam yüklü bir mesaj vardı. Vanspor yöneticilerinden rahmetli Vural Yörükoğlu, Cumhuriyet caddesindeki iş yerinin önüne astığı pankartta Vanspor ve Beşiktaş yakınlığını üç kelimede harmanlayarak “ Siyahı senden aldık” şeklinde özetlemişti.

 

Siyah-beyaz-kırmızı

Beşiktaş Van’da, mutluluk duyduğu, motive olduğu bir coşkuyla karşılanmıştı.  Yer gök siyah-beyaz-kırmızı renklere bürünmüştü. Vanspor ve Beşiktaş sevdalısı Sebze ve Meyve Komisyoncular Derneği Başkanı Kemal Baba yaptırdığı pankarta, “ Remzin Kara Kartallar Gibi Mâniaları Yen Aş/ Canımız Sana Fedadır Ey Şanlı Beşiktaş” destanıyla Beşiktaş’a ‘hoş geldin’ diyordu. 

 

Feyyaz Van yolcusu

Vanspor 1. Lige çıkmıştı. Türkiye Van’ı konuşuyordu.  Maddi destek ve transfer çalışmaları başlamıştı.  Türkiye’nin Vanspor’a gösterdiği ilgiye, desteğe teşekkür etmek üzere Valilik öncülüğünde İstanbul Yıldız Sarayı’nda “ Teşekkürler Türkiyem” diye Van sergisi açıyorduk.  Sergi öncesi Akaretler’de Beşiktaş’ın efsane başkanı rahmetli Süleyman Seba ve yönetimini ziyaret edip sergiye davet edecektik.

Türk futbolunda efsane isimlerinden Feyyaz’ın Beşiktaş’tan gönderilmesi gündemdeydi. Kulüp girişinde yığılan gazeteciler arasında “ Vanspor Feyyaz’ı istemeye gelmiş” gibi bir konuşma duydum. Bunu  ‘reklamın kötüsü olmaz’ düşüncesiyle Basın Danışmanı olduğum Vali Mahmut Yılbaş’ın kulağına fısıldadım.  Ziyaret çıkışında bir gazeteci, “ Feyyaz’ı istediniz m?” diye bir soru yöneltti. Vali Yılbaş’da “ Evet, neden olmasın” dedi.  Bir gün sonraki gazetelerin spor sayfalarında, “ Feyyaz’a Doğu görevi”, “ Feyyaz Van Yolcusu” gibi manşetlerle Van Türkiye gündemine taşınmıştı.  

Anıyı eski bir yazımda paylaşmıştım. Beşiktaş  şampiyon, konumuzda Van konu olunca bir kez daha  paylaşmakta mahsur görmedim. 

Yazarın Diğer Yazıları