İkram Kali

Van'ın sesi Fransa'da duyuldu

İkram Kali

Sabah Gazetesi yazarı Yavuz Donat  gazetemize TSYD ödülü getiren  "Van Parisspor'a Fransız"  haberimizi geçen hafta pazar günü Sabah gazetesindeki köşesine taşıdı.  Sevgili Donat pazar köşesinin tamamını Vansesi'ne ve Parisspor'a ayırmıştı. 
Van'ın sesi Fransa'da duyuldu. 
Pazar akşam saati telefon çaldı.   
Telefonun ucunda Van Milletvekilimiz Burhan Kayatürk Fransa'dan arıyorum dedi. 
Selamlaşmadan sonra…
Şu anda Avrupa Birliği  Karma Parlamento Komisyonu Türk  üyeleri; AK Partiden Mesude Nursuna Memecan, Mevlüt Çavuşoğlu, Tülin Erkal Kara, Ahmet Kutalmış Türkeş, Pelin Gündeş Bakır, Şaban Dişli, CHP'den Ayşe Gülsün Bilgehan, Deniz Baykal, Ahmet Haluk Koç, MHP'den Yıldırım Tuğrul Türkeş, BDP'den Ertuğrul Kürkcü  Milletvekili arkadaşlarımızla birlikte Avrupa Birliği  Karma Parlamento Komisyonu   toplantısında katılmak üzere Fransa'nın Strazburg  kentindeyiz. . 
Sabah Gazetesinde Yavuz Donat'ın köşesinde Van'ı, Vansesi'ni ve aldığınız TSYD ödülü   "Van Parisspor'a Franasız" haberinizi okuduk. Bütün vekil arkadaşlarımızın çok ilgisini çekti.
Fransa'da   "Van Parisspor'a Fransız"  haberini konuşuyoruz. Haberi yapan muhabir arkadaşınızı, Parisspor'u, Van'ı gündeme taşıyan Vansesi gazetesini kutluyorum. İlginç hikayesi olan Parisspor'a destek olacağız. Parisspor'a Fransız kalmayan Kayatürk'e teşekkürler. 
Siyasetçiler müzikle, sporla ilgilenseler… 
NTV'de TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi, CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen'i viyolonsel çalarken izledim.   Hukukçu ve siyasetçi kimliğinin yanı sıra Türmen, yaklaşık 30 yıldır viyolonsel çalıyormuş. Türmen, 1920'li yıllarda yapılmış ve sigortalattığı, el yapımı viyolonselinin tellerine, siyasetten fırsat buldukça dokunuyor. 
Türmen söyleşide ilginç şeyler söyledi. Siyasetçilerin, müzikle ve sanatla ilgilenmeleri halinde siyasetin çok daha başka türlü yapılabileceğini anlatan Türmen, ''Müziksiz ve sanatsız bir siyaset yapılıyor. O nedenle siyaset bu kadar sert oluyor'' diyor. 
Müzik ve siyaset arasındaki ilişkiyi Türmen şöyle anlatıyor:
''Müzik, çok sesliliktir. Siyasette de çok sesli müzik önemli. Çok seslilik, demokrasinin, çoğulculuğun bir parçası. Her kafadan bir ses çıkması çok iyi bir şey aslında. Müzikte bu sesler uyum halindedir ve bir yerde birleşir. Çok seslilik ve uyum, ikisi birlikte gider. Siyasette de böyle olması gerekir; hem çok sesli olabilmek hem de o çok seslilik arasında bir uyum sağlayabilmek, asgari müştereklerde birleşebilmek. Türkiye'de baktığınızda çok seslilik iyi bir şey değil, beğenilmiyor, sevilmiyor. Parti içi demokrasi bakımından olsun, toplum bakımından olsun, sizin gibi düşünmeyenler, size karşı görülüyor. Halbuki bu böyle değil
.''
Türmen, milletvekillerinin sanata bakış açısını değerlendirirken bakın neler söyledi:
''Pek fazla sanata düşkün değiller. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın Perşembe ve Cuma günleri konserlerine giderseniz, orada kaç vekil olduğunu görürsünüz. Gördüğünüz bütün vekiller CHP'dendir. Milletvekillerinin konsere gitmemesi, üzerinde durulması gereken bir nokta. Klasik batı müziği sevmiyorsunuz; olabilir ama başka konserler, klasik Türk müziği konserleri de var. Orada da kimseyi göremezsiniz. Onun için müziksiz ve sanatsız bir siyaset yapılıyor. O yüzden de siyaset bu kadar sert oluyor. Halbuki siyaseti yapanlar, müzikle, sanatla ilgilenseler, siyaset çok daha başka türlü yapılabilir, çok daha yumuşak. Yine aynı şeyi söylersiniz ama başka üsluplarla söylersiniz, karşınızdakini dinlersiniz, daha hoşgörülü, açık fikirli olursunuz.''
Sadece siyasetçiler mi? Valiler, Belediye Başkanları, Rektörler, Müdürler,  Askerler, Polisler ve diğerleri de sanatla, müzikle, sporla uğraşmalı. Uslupları değişecek, olaylara bakışları  daha  farklı  olacak,  
Anadolu ezgileri Van'da yükseldi
Önceki akşam Büyük Urartu Oteli Salonunda Toplum Kültür ve Sanat Derneği, Inn Royal Menajerlik ve Organizasyon ile Sürmenaj Medyapım ortaklığıyla sazın ve  sözün  ustaları Erkan Oğur ve İsmail Hakkı Demircioğlu konserine gittim.  
Van'ın bütün renkleri, yüzleri salonda vardı. 
Öyle kalabalık orkestra, yeme, içme, eğlenme tefrişat falan yoktu. Herşey doğaldı.  Sandalyeler sinema düzeninde dizilerek konser salonu oluşturulmuştu. 
Van'ın konser salonu ihtiyacı izleyiciler arasında konuşuldu. 
Erkan Oğur ve İsmail Hakkı Demircioğlu'nun iki saat süren performansları izleyenleri hayran bıraktı.   Elazığlı Erkan Oğur Van Elazığ yakınlığını anlatarak konsere bu denli büyük bir kalabalık beklemediklerini belirtti. İki usta sanatçı Anadolu'nun kardeş ezgilerini yürekleriyle yorumladılar. 
İkili gönül tellerimizi titrettiler. Yunus Emre'den, Karacaoğlan'dan,  Pir Sultan Abdal'dan, Aşık Veysel'den Giresun, Elazığ,  Sivas, Trabzon, Selanik'ten dünden bugüne gelen Anadolu'nun ezgilerini birbirine bağladılar.  Repertuarda yer alan deyiş, bozlak, bayati, ağıt çalıp söylediler.  
Konseri kaç kişinin izlediğini sordum. 980 biletli izleyicinin oturarak izlediği söylendi.  Konser kadar  kendilerini müziğe bırakan katılımcılarda mükemmeldi.    
Barış kardeşlik, çözüm, normalleşme sürecinin ruhuna uygun, 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı öncesi  bir konseri keyifle  izledik. Başta Murat Oto ve emeği geçenlere teşekkürler.

Yazarın Diğer Yazıları