İkram Kali

Van'ın markaları tescillenmeli

İkram Kali

2012 Haziran ayında Türkiye'nin dört bir yanındaki yöresel ürünlerin vitrine çıktığı Antalya'da, Hediyelik Yöresel ve Geleneksel Ürünler Fuarı'nın açılışında TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu,  çok önemli bir konuya dikkat çekerek yöresel ürünlerden para kazanabilmek için mutlaka coğrafi tescilinin yapılması gerektiğini vurguladı.
İyi de yaptı. Uyardı.
Ağzına, yüreğine sağlık. 
Geçenlerde  Bilim ve Sanayi Teknolojileri Van İl Müdürü Fuat Şimşek, Van'ın marka başvurusunda rekor bir artış sağladığını ifade ederek, 2011 yılında 2002 yılana göre marka başvuruları yüzde 300 oranında artarak 33'den 132'ye ulaştığını söyledi.
Sevindirici güzel bir gelişme.
Markalaşma önemlidir.
Kimi zaman kentler arasında rekabet ve çekişmeye neden olan yöresel ürünler marka tescili ile gerçek sahibini bularak daha çok değer kazanacak.  
Farkına varıp iyi değerlendirebilirsek etrafımızda her şey Van adına bir markadır.  
Markalaşma farklılıktır.
Markalaşma sahip çıkmaktır. 
Markalaşma öz güvendir,  emeğe saygıdır.
Markalaşma imajdır,  reklamdır.
Markalaşma doğru pazarlamadır.
Markalaşma para kazanmaktır, ekonomiye katkıdır.
Markalaşma yöresel ürünlere uluslararası kalite ve pazar kazandırmaktır.
Bu anlamda; Van otlu peyniri, Van cacığı, Van balı, Van cevizi, Van Kavutu, Van balığı, Van kurutu, Van gümüşü, Van kilimi Van semaveri,  Van kesme çöreği,  Van kahvaltısı markalarımızdan bazılarıdır.   
Mesela,
Otlu peynirimizin içinde bulunan; heliz, mendo,  siyabo, kekik hitik gibi otların neye yaradığını, peynirin içine bu otların neden katıldığını birçok insan hala bilmiyor.  
Oysaki markalaşmadan yola çıkarak otların besin değerini de öğrenebiliriz; kekikli,  tere otlu,  maydanozlu gibi farklı farklı lezzetlere çeşit çeşit Otlu Van Peynirler de üretebiliriz. 
Değerini bilirsek Van, başlı başına bir markadır.

 
 
 
 
 
Duygular körelmeden, hafızalar silinmeden…
Van, deprem felaketini 2011'de acı şeklide yaşadı.
Depremler sonrası… 
Devlet, millet, kurumlar, kuruluşlar yapabileceklerinin en iyisini yaptı. 
TOKİ 10 ayda 17 bin konut yapılarak Van'da dünya rekoru kırdı. 
İnsanlar Van için yüreğini ortaya koydu.
Deprem sonrası ise,
Van ve Erciş'in çehresi inanılmaz değişecek. Ümitliyiz…
Yenilenen yapılarla İnsan ilişkilerimiz sevgi saygı temelinde daha da güçlenecek.
Yaşam alanlarımız da köyden kente dönecek. Modernleşme kent kültürüne çok güçlü katkı yapacak. Lakin kent demek kültür demektir, sanat demektir. 
Van'ın sert iklimi de her anlamda ılımanlaşacak.
Şimdi, 
Duygular körelmeden, hafızalar silinmeden.
Van'da kültür ve sanat adına kafa yoran çevrelerden depreme vurgu yapan sanatsal yapıtlar bekliyoruz. Van'a gönül veren sanatçılara, kültür adamlarına bu anlamda ciddi görevler düşmektedir.  Kollar sıvanmalı yaşadıklarımız, duygularımız,  düşüncelerimiz kültürel ve sanatsal ürünler ile tarihe aktarılmalıdır. 
Geç bile kalındı.
Acılarımız, kayıplarımız, bir kentin yıkılışı, çaresizliğimiz, ihmallerimiz, dayanışmalarımız, kardeşliğimiz,  gözyaşlarımız, sevinçlerimiz, başarılarımız,  umutlarımız Van'ın dünya kenti oluşu… Şiirlerde, fotoğraflarda, türkülerde, resimlerde, makalelerde yerini almalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları