İkram Kali

Van'ın çay kültürü yerlerde!

İkram Kali

Her ülkenin, her şehrin kendine özgü mutfak, yeme içme kültürü var.

Farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan, 3 bin yıllık geçmişe sahip Van'ımız da  kökleri çok eskilere dayanan tarihsel, çevresel, sosyal unsurlar üzerine inşa olunmuş mutfak ve yeme içme kültürüne sahiptir.

Yeme içme kültürümüzde ve toplumsal yaşamda çay tüketmenin oldukça önemli yeri bulunmaktadır. Günün her saatinde Vanlılar için çay içmek adetten, teklifi gönüldendir.

Semaverleri, demlikleri, çay tabak ve bardakları, kırtlama içme biçimi, elde çay dolu bardakların dağıtılması, çay bardağının yan yatırılması, kesme şekeri, gül şurubu, çerez gibi yiyeceklerin çay içerken tüketilmesi, tekiş (çift) ve çiçekli çay içilmesi, taziyede, düğünde, törende çay içme geleneğiyle çay kültürü evlerde ve kahvehanelerde zengin özellikler taşır.  Van'ın halk kültürü ve etnografyasında önemli bir yer tutan çay içme kültürü üzerine şiirler,  maniler yazılmış; fıkralar, hikâyeler, türküler söylenmiştir. 

 Vanlıların çay içme kültürünü tüm yönleriyle belgeleyerek korumak ve gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla yıllar önce araştırma yaparak  "Van Mutfak Kültüründe Çay" başlıklı hazırladığım makaleyi Bitlis Eren Üniversitesi, Bitlis Valiliği, Bitlis Belediyesi ev sahipliğinde 24-26 Haziran 2009 tarihinde Bitlis'te düzenlenen " I. Uluslararası Doğu Anadolu Bölgesi Geleneksel Mutfak Kültürü ve Yemekleri Sempozyumu'nda fotoğraflar eşliğinde sundum.

Büyük beğeni alan "Van Mutfağında Çay Kültürü" makalemiz daha sonra editörlüğünü Prof Dr. Oktay Belli'nin yaptığı, 445 sayfadan oluşan I. Uluslararası Doğu Anadolu Bölgesi Geleneksel Mutfak Kültürü ve Yemekleri Sempozyumu kitabında Türkçe ve İngilizce olarak yer alarak kayıtlara geçti. 

"Van Mutfağında Çay Kültürü" haberini 27 Haziran 2009 günü "Çay kültürümüzü de yitirdik" başlığıyla okurlarına duyuran Erzurum Gazetesi sitem dolu haberinde şu ifadelere yer verdi:  "Değerlerini koruyamayan, tanıtımını yapamayan Erzurum, kültürel özelliklerini başka illere kaptırmayı sürdürüyor. Bitlis'te yapılan Doğu Mutfak Kültürü sempozyumunda Erzurum'un kıtlama çay kültürü Van ili tarafından sahiplenildi. Doğu Anadolu Bölgesi'nin ortak kültürü olmasına rağmen, adı Erzurum'la anılan 'kıtlama çay kültürü'nün sahiplenilmesine Erzurum yine seyirci kaldı. 'Birinci Uluslararası Doğu Anadolu Bölgesi Geleneksel Mutfak Kültürü ve Yemekleri Sempozyumu'nda, 'Van Mutfak Kültüründe Çay' başlıklı bildiri sunan Araştırmacı-Gazeteci, Van Tarih ve Kültür Araştırmaları Derneği Başkanı İkram Kali, çayla Vanlı ilişkisini bütün boyutlarıyla dile getirdi..."

Demem o ki, Vanlılar için çay yalınızca sıcak bir içecek değildir.  Çay demlemek, çay içmek, ikram etmek,  çay satmak kültürdür, sanattır.

Kadim kültürümüze sahip çıkarak korumamız gerekir.

Lakin son dönemlerde yeme içme ve özellikle de çay kültürümüzde yozlaşmalar yaşanıyor.

Anlatalım;

Önce… Bahçelerde,  balkonda, piknik alanlarında… Borusu, demkeşi, maşası, demliği, kömürü, tüten dumanı, kaynayan su sesiyle etrafında sohbet edilerek çay içtiğimiz semaver dejenere edilmeye başlandı.

Yüzlerce yıllık geçmişi olan semaver varken estetiği, fonksiyonu olmayan, altı yuvarlak mangal, üstü yuvarlak su kazanı görünümlü tembel işi çakma semaverler icat edildi. Çay içme kültür ve zevkini önemseyenler çakma semaverleri almadı, kullanmadı. Ancak, uyduruk ısıtıcıyı bilerek veya bilmeyerek kullananlar oldu, halende oluyor.

Yozlaşma devam etti.

Kahvehanelerde, parklarda, kıraathanelerde tahta masa ve sandalyeleri, sehpa ve kürsüleri olan, bakır çay kazanlarında suyu kaynatılan, çinko demliklerde çay demlenen, kesme şekeri özenle kırılan, porselen çay tabakları ve ince belli cam bardaklarda kırtalma çaylar içilen… Bardak ve tabakları kaynar su ile hijyen koşullarda yıkanan kahvehanelerdeki keyifli çay içme kültürümüz acayip bir şekle büründürüldü. Şimdi… Hijyen olmayan koşullarda… Hamam kazanlarında su ısıtılıyor, kazan kapağının üstünde yapılan yerde çay demlenerek sokak ortasında satılıyor.

Bu şekilde çay satmak, çay içmek ne köy, ne de şehir kültürümüzde var.

Görevi nedeniyle kentimizde bulunan hukukçu bir misafirimiz gördüğü manzara karşısında ironi yaparak "Sokak ortasında, ciğer kokuları arasında hamam kazanında çay satmak ve içmek sanırım Van'da kültürdür" ifadeleriyle durumu garipseyerek özetledi.

 

 

Meslek odaları nerede?

Cumhuriyet caddesinin araç trafiğine kapatılarak ciğercilere, hamam kazanında çay satanlara, diğer seyyarlara tahsis edilmesi tartışmalarında esnafları ve kentin haklarını savunmak görevi olan meslek odaları, STK'lar yoklar da. Ne yapıyorlar diye soracak olursanız anlatayım;

Ticaret ve Sanayi Odası ramazanda günaha girmemek için susuyor!

Esnaf ve Sanatkârlar Odası ziyaretlerde olduğundan duymadım, görmedim akordunda.

Gariban Kahveciler ve Lokantacılar Odası'nın çığlığı duyulmuyor.

Ticaret Borsası bizi ilgilendirmez frekansında.

Esnaf ve Kefelet Kooperatifleri durumu kenardan izliyor.

TURSAB, turistlere 'Gelin, Van'ın muhteşem görüntüsünü görün' çağrısı yapıyor.

Van Gölü Çevre Koruma Derneği 'çevre kirliliği hakikaten nedir' sorusuna yanıt arıyor?

İşadamı dernekleri ve diğer meslek odaları ses verecekleri sırada iftar ezanı okunuyor.

Konu siyasi partilerin kapsama alanı dışında zaten.

GezginFest Van etkinliğine heyecanla karşı çıkan sözde 72 STK'nın gündemi ise çok başka.

Zevahiri kurtarma amaçlı açıklamalar yaparak, rol çalarak varlığını gösterme çabası içinde olan, adı büyük etkisi küçük Van Ekonomi Konseyi'nin ise görüntüsü var sesi yok.

Gerçek şudur;

Van'ı temsil edenler,  Van adına görüş bildirme, eleştiri yapma sorumluluğu bulunanlar kimseyle aralarını bozmak istemiyorlar.  Korktuklarını sanmıyorum ama sanki günü kurtarma, şirin görünme, nabza göre şerbet verme hesabındalar.

Beyler, kentimize de, kendinize de yazık ediyorsunuz.

Çok sevdiğinizi dilinizden düşürmediğiniz kente ve topluma sözde değil, özde sahip çıkın. Siyasi tercihiniz ne olursa olsun; biraz dik durarak samimi olun.

Kim yaparsa yapsın; kent ve toplum yararına doğru yapılan hizmetlere, kararlara  'doğrudur, güzeldir' diyerek destek olun ve teşekkür edin. Yanlış yapılan işlere ve kararlara da 'yanlıştır, olmadı' diyerek yüksek sesle karşı çıkma cesareti gösterin lütfen.

Hiçbir şey yapamıyorsanız…

Ya olduğunuz gibi görünün ya da göründüğünüz gibi olun.

 

 

Van'a yakışmıyor

Araç trafiğine kapatılan Cumhuriyet caddesinde akşam saatlerinde başlayan görüntüler turizm kentine gerçekten yakışmıyor. Belediyeler ihtiyaç sahibi insanlarımıza yardımcı ve destek olsunlar tabii ki. Ama yolu, yöntemi bu değil. Halkla bütünleşen çağdaş, sosyal belediyecilik, kenti birlikte yönetmek böyle olmamalıdır.

Kadın titizliğiyle Büyükşehir Belediye Başkanı Bedia Özgökçe Ertan ve halkın taleplerine duyarlı olacağını vurgulayan İpekyolu Belediye Başkanı Azim Yacan'ın sorunu ortak akılla çözeceklerine; talepleri ve yapıcı eleştirileri dikkate alacaklarına inanıyorum. 

Yazarın Diğer Yazıları