Van seçmeni liderleri bekliyor
İkram Kali
Seçim yarışı bütün hızıyla devam ediyor. İlimizde seçim heyecanından çok kışkırtma kaynaklı saldırılardan kaynaklanan bir gerginlik var. Maalesef anılarda kalacak, seçmeni güldürecek, düşündürecek seçime ilişkin anekdotlar güzellikler henüz duymadık. Duyacağımızı da sanmıyorum. Çünkü seçim bilek güreşine döndü. Seçmenler arasında mesafe ve gerginlik oluştu. Gerdikçe geriliyor. Kopacak diyen yok.
Başkan adayları ev, mahalle, köy, esnaf, kurum, kuruluş ayrımı yapmadan seçmenleri ziyaret ederek yapacaklarını anlatarak oy istiyorlar. Demokrasinin güzelliği de burada. Bireyin değeri, gücü demokraside, demokrasinin gücü de özgür bireyde gizlidir.
Van’da gözler Erdoğan ve Demirtaş’ın Van’da yapacakları mitinglere döndü. Ak Parti Genel Başkanı, Başbakan Erdoğan’ın katılacağı Ak Parti mitingi 27 Mart 2014 Perşembe günü gerçekleşecek. Başbakan Erdoğan, geçmişteki seçim kampanyalarında son mitinglerini genelde büyük şehirlerde gerçekleştirirken Van’da sandığa 3 gün kala miting düzenlemesi Van’ı önemsemesi açısından dikkat çekicidir. Anlaşılan o ki Erdoğan Van’da bastırıyor, Van’ı istiyor.
Barış ve Demokrasi Partisi Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Van miting tarihi ise henüz netlik kazanmış değil. BDP Van teşkilatı genel merkezden mitingin 28 Mart 2014 Cuma günü yani Ak Parti’nin mitinginden bir gün sonrası yapılmasını talep etmiş. Nasıl bir cevap gelir bilemiyoruz. Yakında netlik kazanır. BDP Van’da yerel seçimde oy oranını ve kazandığı belediye sayısını artırarak siyaseten elini güçlendirmek istiyor.
CHP, SP, Hüda Par, Hak Par ve MHP cephesinde yapacakları lider mitingi için bir ses seda yok şimdilik.
Mitingler hem partiler hem de seçmenler açısından çok önemlidir. Meydanlarda liderler konuşmalarında yöresine göre genel söylemlerin dışına çıkarak yerel vurgularda bulunarak partilileri motive ederler. Kimi zamanda gündeme oturacak flaş açıklamalarda bulunurlar. Tabi ki kararsız seçmenleri etkilemeyi, kazanmayı da önemserler. Ancak mitinglerde, meydanlarda toplanan mahşeri kalabalıklar yanıltıcı da olabilir. Kalabalık bakarsınız sandığa yansımaz. Bu konuda siyasi tarihimiz örneklerle doludur.
Türkiye’de seçim sonuçlarına ilişkin en sağlıklı ve en doğru analizleri yapan KONDA Araştırma Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Tarhan Erdem, miting meydanlarındaki kalabalıkların seçim sonuçları için bir gösterge olamayacağını söylüyor. Erdem, "O kalabalıklar ne çok ne de az oy alacağını gösterir " diyor.
Liderlerden ve meydanlardan bazı anılar:
1950’deki seçim kampanyası sırasında, CHP Taksim mitinginde; meydana toplanan binlerce kişiyi Başbakan İsmet Paşa’ya gösteren, Fahrettin Kerim Gökay şöyle diyor;
-İşte Paşam İstanbul!
Gel görki bunca kalabalığa karşın Başbakan İsmet Paşa, seçimleri kaybetmiş; Demokrat Parti adeta silmiş süpürmüş.
***
Konumuzla pek ilgisi yok ama renk olsun diye aktaralım.
İsmet İnönü’de az değilmiş.
Bir uçak seyahati sırasında Bölükbaşı’nın uçakta olduğunu öğrenen İsmet İnönü torununu Bölükbaşı'na gönderir:
Çocuk: Osman Amca, ben İsmet İnönü'nün torunuyum. Dedem aşağıya biraz para atıp üç-beş fakiri sevindirmeni istiyor.
Bölükbaşı: Evladım, ben aşağıya biraz para atarsam üç-beş fakiri sevindiririm. Ama aşağıya dedeni atarsak bütün memleket sevinir!
***
Halk arasında Anadolu Fırtınası “ olarak tanınan meydan- sandık ikilemi gerçeğini seslendiren Osman Bölükbaşı ile ilgili ilginç anekdotlar vardır.
En büyük kalabalıkları o dönem Osman Bölükbaşı toplar. Kürsüye içinde belgelerle dolu iki bavulla çıkar, konuşması esprili olduğu kadar hitabeti de müthiş geçer. O kalabalıklar karşısında coşar, uzun konuşmalar yapar. Bölükbaşı 1960 yılındaki Konya mitinginde 6 saat konuşmuş ve kürsüde bayılmış. Ancak kalabalıkları topladığı kadar oy alamaz. Bunu sitem olarak konuşmasının başında söyler. Önce kürsünün önündeki çocuklara ezilmemeleri için derdi ki;
“Çekilin demokrasinin yedek parçaları! “
Kalabalığa bakar, eleştiri okunu alaylı bir üslupla hemen atardı;
“Başak çok ama içinde dane yok!
***
Bölükbaşı’nın Düzce’deki konuşması 8 saat 35 dakika sürmüş. Bir kamyoncu Düzce’den çıkıp İstanbul’a yükünü boşalttıktan sonra geri döndüğünde Bölükbaşı’nı hala kürsüde görünce şaşırır; kalabalık arasından yaklaşarak sorar;
"Bu nasıl iştir! Sabah buradan kereste yükledim, konuşuyordunuz, yükümü İstanbul'a boşaltıp geldim, halen konuşuyorsunuz!"
Anlayacağınız meydanlara toplanan kalabalıkların tamamı sandığa yansıyacak oy demek değildir. Van’da meydan, meraklıların, heyecanlıların, özelikle Van’da rakip partiler tarafından meydanlarda uygulanan doldur boşalt kalabalıkların, lider ne diyecek diyenlerin, müjde bekleyenlerin, siyaset dedikodusu yapmaya gelenlerin, kararsızların toplandığı alandır. Meydanlar yanıltabilir.
Meydanlar yanıltıcıdır da anketler çok mu doğru? Bugüne dek açıklanan anketler de ciddi tutaraksızlıklar var.
