Van liderini arıyor
İkram Kali
Van, bölgenin tartışmasız en önemli kentlerinden biridir. Coğrafi konumu, tarihi geçmişi nedeniyle Van'ın inanılmaz bir çekim gücü var. Van, başta Bitlis, Hakkâri, Muş, Ağrı, Iğdır olmak üzere çevresinde uzak yakın birçok ili ekonomik, sosyal, kültürel alanlarda etkiliyor, peşinden sürüklüyor. Tarihin her döneminde de hep böyle olmuştur. Van hapşırdığında çevresi nezle olur. Van yürüdüğünde çevresi koşar. Van durduğunda çevresi uyur. Van huzurlu olduğunda etrafı düğün dernek yapar. Van strese girdiğinde etrafı travma geçirir. Yazdıklarımın en canlı örneğini depremde yaşadık.
Dolaysıyla gözler, gönüller hep Van'da. Çünkü Van bölgenin lideridir.
Bu örmeği daha önce yazmıştım. Bir daha yazayım. Vanspor 1994-95 sezonunda 1. Lige yükselerek mücadele ettiği bir yıl sonra Erzurum, Siirt, Hakkari, Muş, Bingöl, Gümüşhane gibi iller Van'dan esinlenerek bir üst liglere çıktılar. Bölgede futbol patlaması yaşandı. Van 1. Lig'den küme düştükten sonra bu illerimizin futbol takımları da liglerde birer birer küme düştüler. Şimdi Van gibi onlarında liglerde esamesi okunmuyor.
Van gitti heyecan bitti.
Peki, o zaman sorun nedir? Sorun kendi istikrarını devamlı kılacak lider eksikliğidir Van'ın.
Van'ın ekonomik, sosyal, siyasal istikrarsızlığının ana nedenlerinin başında lider eksikliği gelmektedir. Van, son yıllarda kenti sahiplenecek, kenti temsil edecek, kenti yönetenlere moral ve destek sağlayacak, kentin başarılı girişimci çocuklarına omuz verecek, kentte her alanda heyecan yaratacak, dağınıklığı toparlayacak, kırgınlıkları giderecek lider çıkaramadı. Onun için lider sendromu yaşıyor.
Van lidere en fazla ihtiyaç duyduğu günleri geçiriyor.
Van gibi misyonu olan bir şehir lideri olmadığından siyasette de, ticarette de, sosyal ve kültürel alanlarda hep bir adım geride kalıyor. Lideri olmayan şehir antrenörü olmayan takıma, imamı olmayan cemaate, öğretmeni olmayan sınıfa benzer. O nedenle yerel seçimler ve aday konuşulurken zihinlerde gerçek arayış aslında budur. Van'ın Gaziantep, Malatya, Diyarbakır, Sivas, Elazığ gibi illerden en büyük eksiği de budur.
Önce siz aracınızı değiştirin
Sanayi Bakanı Nihat Ergün 20 yaş üzerindeki otomobil ve hafif araçlara, Türkiye'de üretilen yerli araç alma şartıyla hurda teşviki verileceğini açıkladı. Teşvik 2014'te şekillenecek. Bakana sormak lazım kamu kurumlarında dökülen, hurda araçlar neden değiştirilmiyor? Bugün kamu kurumlarında öyle araçlar var ki trafiğe çıkması bile tehlikelidir. Masraflı bakım sonrası Van'dan Ankara'ya gidip gelen 26 yaşını geçmiş eski model, hurdaya ayrılması gereken bir tır her seferinde sadece 10 bin liralık mazot yakıyor. Yazık günah değil mi? İsterseniz o aracın plakasını da söylerim. Buna ne diyeceksiniz?
Öğretmen kimdir?
Öğretmenler günü dün kutlandı. Hepimizin eğitim öğretim hayatında çok sevdiği, saydığı değerli öğretmenleri olmuştur. Hayatımıza yön veren bizlere model olan o öğretmenlerimizi her fırsatta minnetle, şükranla anarız.
Öğretmenlerimizin sorunları meslek kuruluşları tarafından bu yılda24 Kasım gününde dile getirildi. Hamasi nutuklar atılarak sözüm ona öğretmenler hatırlanmış oldu.
24 Kasım günü vesilesiyle öğretmen kimdir sorusunu da bu camiaya sormak gerekmiyor mu? ÖĞRETMEN; sürekli rapor alarak öğrencilerinin geleceğini yakan, düzensiz özensiz hayat ve aile ilişkileri olan, toplumda davranışı ve ilişkileriyle tepki toplayan, mesleki saygınlık görmeyen, sorumluluk taşımayan, ideolojik saplantılara giren, kendisiyle barışık olmayan, sevgi ve saygıyı bilmeyen, öğrencilerinin soruları altında ezilen, saçı başı dağınık ve peşmurde olan, okey masasından kalkmayan, okulda el ve ev işi yaparak eğitimi umursamayan, düzen ve disiplinden uzak, kendini yenilemekten aciz, öğrencilerinden ve okuldan çok aklı başka yerlerde olan, kendi hayat programını yapamayan, öğrencisine model olamayan, ufku dar, sadece ve sadece maaşını beğenmeyen kişimidir. Sahi öğretmen kimdir?
