İkram Kali

Van “imdat“ diyor

İkram Kali

Van'da sağlıkta, eğitimde, ekonomide ciddi sorunlar yaşanıyor. Kimi dinlerseniz isyan ediyor. Durum öylesine vahim ki kentte özveriyle yatırım yapan sanayici ve işadamları krizden, iflastan, intiharlardan söz ediyor. Birleri bu durumu kabul etmeyebilir. Lakin kentin gerçeği budur.

İlimizin sorunları da çözüm yolları da bellidir.

Konuşulanların, toplantıların ardından somut bir şey ortaya çıkmayınca insanların güveni sarsılıyor, heyecanı ve umutları kırılıyor.

Toplantılar yaparak zaman geçirmenin sorunları tekrar tekrar konuşmanın, yeni dosyalar hazırlamanın anlamı yoktur.

Sokaktan geçen birine "Ya arkadaş Van'ın sorunları, Vanlıların beklentileri nelerdir?" diye sorarsanız size sorunları,  beklentileri bir çırpıda sayar.

Valilikte, kaymakamlıklarda, belediyelerde, meslek odalarında Van'ın öncelikli sorunlarının, beklentilerinin detaylı şekilde yer aldığı dosyalar masaların üzerinde duruyor. İstenildiğinde bu dosyalardan yararlanılabilir.  O nedenle acil çözüm, acil sonuç isteniyor.

Kentimizin eğitim ve sağlık alanında acil çözüm bekleyen sorunlar var. Eğitim ve sağlığa dokunalım. 

Van  Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve  Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde  yeterli sayıda doktor yok. Yardımcı sağlık personeli ihtiyacı ise had safhada. Organizasyon karmaşası var. İlçelerde görev yapan doktorlar geçici görevle kent merkezine çekilerek hekim ihtiyacı giderilmeye çalışılıyor.  Bu kez ilçeler mağdur ediliyor.

Gündüzleri diğer ilçelerden gelen vatandaşlarımızla nüfusu 3'e katlanan Van'ın en büyük ilçesi İpekyolu'nda Devlet Hastanesi diğer adıyla Şehir Hastanesi sorunu yaşanıyor. Bunun için  gazete olarak  modern sağlık  donanımına sahip eski İstanbul Hastanesi'nin İpekyolu Devlet Hastanesi olarak değerlendirilmesini  manşet haberimizde önerdik.  Görüştüğümüz ilgililer de İpekyolu'da Devlet Hastanesi'ne ihtiyaç olduğunu söylediler.

Eski İstanbul Hastanesi ilk aşamada poliklinik olarak değerlendirildi. Ancak yardımcı sağlık personeli yetersizliğinden dolayı modern binada poliklinik hizmetlerinde bile sorunlar yaşanıyor. Bu yetmezmiş gibi hastanenin bir kısım cihazlarının başka yerlere gönderildiği ileri sürülüyor.  İddia doğruysa birileri yanlış yaparak bizi fena kandırıyor. Umarız doğru değil.  El konulan modern hastanenin iki katı kullanılıyor.  Ameliyathane, Acil, Yeni Doğan, Yoğun Bakım, Nükleer Tıp ve servisler atıl durumda. Yazık günah değil mi? Bu mu verimlilik?

Modern hastane yapmak yetmiyor. Hastanelerde yeterli hekim, yardımcı sağılık personeli, organizasyon ve görev ve yetkilerin dağılımını başarıyla yönetebilecek yetkin kadrolar gerekiyor.

Büyükşehir olan koca ilde tek bir Devlet Hastanesi yani Şehir Hastanesi yoktur.  Şaşırmayın gerçekten yoktur.

Diyecekler ki Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi var ya. Adı üstünde "Bölge Eğitim Araştırma"  Yani Van, Hakkâri, Bitlis ve çevreye hizmet veren yataklı sağlık eğitim kurumudur. Gerçi uzmanlık eğitimi verdiği de yoktur ya.

Gelen duyumlara göre darbe girişimi sonrası sivilleştirilen Van Asker Hastanesi (orda da ayrı bir karmaşa yaşanıyor) ile eski İstanbul Hastanesi birleştirilerek tek bir hastane yapılması düşünülüyormuş.  Önce Yüksek İhtisas Hastanesi birleştirilerek kapatıldı. Şimdi sıra bu hastanelerde.

Van'da bunlar yaşanırken. Van'dan küçük illerde Şehir Hastaneleri kuruluyor, hastanelerin doktor, sağlık personeli eksiklikleri gideriliyor.

Sonuç: Van halkı eski İstanbul Hastanesi'nin İpekyolu Devlet Hastanesi olarak hizmet vermesini, doktor, yardımcı sağlık personeli, eğitimli yetişmiş idari personel eksikliğinin giderilmesini ve sağlık kurumlarında niteliksiz kadroların değiştirilmesini bekliyor.

Eğitim'de durum kötü.

5 bine yakın öğretmen eksiği var. Bazı okullarda eğitim yok. Bazı okullarda sınıflar kapalı. Bazı okullarda öğrecilere öğretmen eksikliği nedeniyle 10 gün okula gelmeyin denilmiş.

Bir okurumuz isim vererek şikâyette bulundu. Dedi ki çoğumun eğitim gördüğü okulda personel olmadığından sınıflar temizlenmiyor. Okul müdürü çare olarak biz velilere sırayla sınıfı temizlememizi, gelemeyenlerin yerlerine eşlerimizi göndermemizi söyledi.

Burası köy okulu olsa idealist öğretmen, veliler okulun iki gözlü sınıfını zevkle temizler öğrencileri için hazır hale getirir. Sorun da yaşanmaz.

 Ama burası sözüm ona Büyükşehir her okulda binin üzerinde öğrenci var. Veli hangi sınıfı nasıl temizlesin. Eğitimde imdat sireni çalıyor.

Ülkede esas temizlik ve arınma, makamları işgal eden,  çözüm üretmeyen liyakatsiz, birikimsiz kadrolarda yapılması gerekiyor.

 

Van Balığı

ATV’de Selçuk Yöntem’in yönettiği "Kim Milyoner Olmak İster" yarışma programında yarışmacıya 15 bin lira ödüllü baraj sorusu yöneltildi. Gerçek isimi Van Balığı olan İnci Kefali’ni yarışmacı bilemedi. Yarışmacının sorunun yanıtını bilememesi Van açısından sağlıklı, doğru bir sonuç oldu. Demek ki Türkiye’de İnci Kefali isminde bir balığı kimse bilinmiyor, tanımıyor. Uydurma balık isimi de yok hükmündedir. Olan yarışmacının ödülüne oldu. Ancak genç yarışmacı “Van Gölü’nden çıkan balığa Van’da Van Balığı deniliyor. İşte belgeleri” diyerek yanlış soru nedeniyle televizyona dava açarsa kesin kazanır. Bizde davasına yardımcı oluruz.

 

Van'da güz

Yaşadığımız, sevdalandığımız memleketimiz Van'ı yıllar geçince daha iyi tanıyorum. Gördüm ve yaşadım ki: Van'da gölgede üşüyorsan,  güneşte terliyorsan güz (sonbahar) geldi demektir.

Yazarın Diğer Yazıları