İkram Kali

VAN GÖLÜ'NÜ KURTARAN KAHRAMAN OLUR

İkram Kali

Deniz seviyesinden 1800 metre yükseklikte dağların zirvesinde sodalı ve tuzlu suyuyla birçok cilt hastalığına iyi gelen çevresi doğal güzelliklerle bezeli Van Gölü’ne Vanlıların deyimiyle Van Denizi’ne sahip olmak ayrıcalık ve şanstır.  Çevresinde kadim medeniyetlerin yaşadığı, önemli eserler ve izler bıraktığı Van Denizi olmasaydı belki bugün Van diye bir şehir, Vanlı diye bir şehir halkı olmayacaktı.

Türkiye'nin en büyük gölü, dünyanın en büyük sodalı gölü doğa harikası, çevresindeki sazlıklarda yüzlerce kuş çeşidini barındıran suyunda Van Balığı’nın yaşadığı,  yaşam kaynağı Van Gölü başta belediyelerin,  sanayi tesislerinin, özel kuruluşların,   konut ve iş yerlerinin, kanalizasyon atıklarını, ıslah edilmeyen dere sularının taşıdığı katı atıklar ve sorumsuz insanlarımızın kirletmeleri sonucu her geçen yıl biraz daha kirlenmeye yok olmaya devam ediyor.

Çevresinde   Edremit, Tuşba, İpekyolu ,Erciş, Adilcevaz, Ahlat, Tatvan, Muradiye, Gevaş, gibi nüfusu yoğun yerleşim yerleri bulunan kirlenerek yok olma tehlikesi yaşayan Van Denizi “imdat” çığlığı atarken kirlenme boyutu tehlikeli seviyelere dönüşmeye başladı.  Kirletme yetmezmiş gibi Çevre Etik Değerleri’ne, imara, şehircilik anlayışına aykırı bir anlayışla son yıllarda kıyılar kamu eliyle acımasızca doldurularak, betonlaştırılarak gölün doğal yapısı tahrip ediliyor.

Van Denizi acımasızca kirletilmeye devam ederken farklı tarihlerde gölü kirlilikten kurtarma adına sonuç vermeyen toplantılar düzenlenmiş, toplantılarda iddialı sözler gündeme getirilmişti. Salonlarda kalarak unutulan, gönülleri hoş eden cilalı sözler ve tozlu raflarda kalarak hiçbir işe yaramayan Van Gölü dosyaları sonuç vermemiş   Van Gölü artan bir şekilde kirletilmeye hızla devam edilmiştir.

Van Denizi 40 yıldır insafsızca kirletiliyor, çevresi yağmalanıyor, sahilleri bataklığa dönüştürülüyor. Yetkili yetkisiz, etkili etkisiz herkes gölün kirlenmesini önlemek için bir takım sözler verdi. Geçen zaman içinde her zaman olduğu gibi verilen sözler unutuldu tek bir somut adımda atılmadı. 

 Van Gölü’nün kurtarılması için şimdi yeniden umutlandık.

“ Bu kez olsun artık “ diyoruz.

Bizde Van Gölü’nün kirletildiğine sürekli dikkat çekerek bu konuyu her fırsatta yazdık, ilgililerine söyledik, muhataplarını kibarca uyardık. Ve dedik ki, “Van Gölü toplantılarla,  gerçekleşmeyen iddialı laflarla asla korunamaz. Çünkü Van Gölü’nü koruyacak yasal bir dayanak yoktur. O nedenle Van Denizi korunarak kurtarılmak isteniyorsa TBMM’den acilen Van Gölü Koruma Kanunu çıkarılmalıdır. “ Duyarlı, sorumluluk sahibi çevreler, meslek odaları da bizimle beraber aynı sözlerle çağrılarda bulundular. 

 Yasa gündeme geliyor.

31 Mayıs 2016 tarihinde CHP İstanbul Milletvekili Engin Altay,  Ankara Milletvekili Levent Gök, Manisa Milletvekili Özgür Özel TBMM Başkanlığına ortak dilekçeyle, “Van Gölü’nün Korunması Hakkında Kanun Teklifi”  verdiler. Milletvekilleri dilekçelerinde havzada yer alan birimleri ve bu birimlere ait şebekeleri, atık su arıtma tesisleri. kati atıklar, küçük ve orta ölçekli sanayi işletmeleri ve tarımsal kirlilikten kaynaklanan nedenlerle Van Gölü’nün gün geçtikçe kirletildiği ve bu durum ise bölgedeki yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilediğini vurgulayarak  Van Gölü’ün  turkuaz mavisi olan doğal rengini kaybettiği ve gri, yer yer açık kahverengine dönüştüğü, gölün kirlenerek renk değiştirmesinde, kendisine pis su taşıyan derelerle birlikte. Kentin atık su arıtma tesisinden çıkan atık suların deşarj edilmesi etkili olduğu belirtildi.  Grekçede ayrıca Van Gölü havzasının vazgeçilmeyecek kadar değerli ve güzel bir coğrafyaya sahip olduğu, su, toprak, insan ilişkileri doğru olarak düzenlenemediğinde ekolojik dengenin hızla bozulacağı hususları göz önüne alındığında Van Gölü'nün korunması ve yeniden eski haline kavuşturulması ve toplumun kullanımına açılması İçin gerekli tedbirlerin gecikilmeksizin alınması gerektiğinin altını çizdiler. Milletvekilleri bölgenin ekosistemi için hayati öneme sahip olan Van Gölü'nün kuraklığa karşı korunması da yaşamın sürdürülebilirliği için hayati öneme sahip olduğunu ifade ettikleri dilekçelerinde, “Bu kanun teklifiyle bir koruma alanı oluşturularak Van Gölü ve çevresindeki kirlenmenin önüne geçilmesi, bu alandaki kültürel ve tarihi değerler ile doğal güzelliklerin korunması, sahil şeridinin sahil yolu projesi kapsamında halkın kullanımına açılması ve bölgenin iklim değişikliği riskine karşı dirençli hale gelmesinin sağlanması amaçlanmaktadır” görüşüne yer verdiler.

Van için yaşamsal önem taşıyan Van Gölü’nün Korunması Hakkında Kanun Teklifi’ne komisyonda gereken destek sağlanmadığı ve teklife sahip çıkılmadığı için bırakın yasallaşmasını görüşülmesi dahi ne acıdır ki mümkün olmadı.  Van’ı ilgilendiren bu teklif sonuçta TBMM arşivine giden evraklar arasında yerini aldı.

Bir yıl aradan sonra şimdi Kanun Teklifi güncelleştirilerek kanunlaşacak gibi.

Van Büyükşehir Belediye Başkanlığına OHAL ve Kanun Hükmünde Kararname ile vekâleten Van Valisi İbrahim Taşyapan’ın atanmasından sonra Kayseri Büyükşehir Belediyesi önceki Genel Sekreteri Mustafa Yalçın Van Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterliği görevine atandı.   Deneyimi, bilgi birikimi ile Van için katkı sağlayacağına inandığımız Yalçın’ın en büyük avantajı Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin Kayseri Belediye Başkanı olduğu dönemde genel sekreterliğini yapmış olmasıydı.  Yalçın hemşehrisi Bakan Özhaseki ile olan yakınlığını Van yararına kullanması gerekirdi.  Nitekim öyle de oldu.

  "5 Haziran Dünya Çevre Günü" dolayısıyla açıklama yapan Genel Sekreter Mustafa Yalçın, önceki gün yüreğimizi hoplatan, heyecanlandıran ve umut veren açıklamada bulundu, Yalçın Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'nin Van'a çevre konusunda iki sürprizinin olduğunu belirterek” Özhaseki’nin ilk olarak Van Gölünü Koruma Kanunu'nu TBMM'de gündeme getirecek. Milletvekillerimiz 10 yıl kadar önce Van Gölü Koruma Kanununu hazırlamışlar, sonrada meclise sunmuşlar ve alt komisyonlarda görüşülürken ilgilenilmediği için orada kalmış. Şimdi biz inşallah kanunlaştırmayı sağlayacağız. Bu kanun Van Gölü'ne dokunacak herkesin bir sorumluluğu olmasını htirmiş olacak. İkinci olarak atık su arıtma tesisleriyle alakalı çok uzun süreçli bir planlama yapılmış. Bugün başlasa yedi yıl sonra faaliyete geçecek bir arıtma tesisi projesi var. Tabi bizde Çevre ve Şehircilik Bakanımızdan cesaret alarak bir proje hazırlatıp İller Bankası vasıtasıyla bakanlığa sunduk. İki sene içersinde bitecek hale getirilecek bir sonuç bekliyoruz" dedi.

  Van Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mustafa Yalçı’nın Van Gölü ile ilgili girişiminin başarıya ulaşacağına inanıyorum. Bakan Özhaseki, Van Valisi İbrahim Taşyapan ve Genel Sekreter Mustafa Yalçın Kayserilidir.  Üç kayserli bu dönemde el ele verirlerse Van Gölü Koruma Kanunu yasalaşır ve  Van Gölü kirletilmekten, yağmalanmaktan, tahrip edilmekten kurtulabilir…

Van Gölü’nü kurtaracak yasal önlemleri alan, bu yönde kalıcı ve etkili çalışmalar yapan kişilerin  dili, dini, ırkı, siyasi görüşü, memleketi ne olursa olsun onlar Vanlıların nezdinde büyük  kahraman, gönüllerinde sultan olurlar.

Van Gölünü Koruma Kanunu çıkarsa ne olur?

Van Gölü Koruma Kanunu TBMM’de dileğimiz temennimiz odur ki yasallaşır. Yasallaşırsa  bakın neler olur?

Kanunla Van Gölü Koruma Alanının kültürel ve tarihi değerlerini ve doğal güzelliklerini kamu yararı gözetilerek korumak ve geliştirmek ve bu alanda kirliliği önlemek için uygulanacak esasları belirlenir.

Van Gölü'nün korunması amacıyla bir koruma alanı oluşturulur, koruma alanının sınırları, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Van Gölü'ne sınırı olan belediyeler İle ilgili sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütlerinin, görüşleri de alınarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca belirlenir.

Van Gölü Koruma Alanındaki ekosistemi tarihi ve kültürel değerleri koruyacak Van Gölü Koruma Planı hazırlanır.  Plan Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde hayata geçer.

Van Gölü Koruma Alanının korunması ve geliştirilmesinde, çevre ve İmar mevzuatının uygulanmasında esas alınacak hususlar yeniden düzenlenir.

Kanunla getirilen esasların uygulanmasına ilişkin hususlarda Çevre ve Şehircilik Bakanlığına yönetmelik çıkarma yetkisi verilir.

Yeni atıksu arıtma tesisi yapımı gibi alt yapı ihtiyaçları kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içerisinde tamamlanır.

Van Gölü Koruma Alanında bu Kanun kapsamında yürütülecek faaliyetlerin finansmanı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bütçesine bu amaçla konulacak ödenekle karşılanır.

Van Gölü Koruma Alanındaki yapıların bu kanunla belirlenen esaslara uygun hale getirilmesi çalışmaları Kanunun yürürlük tarihinden itibaren beş yıl içerisinde tamamlanır.

Özetlersek kanun çıkarsa canı isteyen gölü tahrip edemez, kıyıları kendi keyifleri için betonlaştıramaz,  kamuya ait olan sahiller kapatılamaz, göle kirli atık ve pis su akıtamaz.

Vanlılar havada, karada, suda kanunun hakim olmasını istiyor.

Yazarın Diğer Yazıları