İkram Kali

Van Gölü'nde göçmen trajedisi yaşanıyor!

İkram Kali

İnsanlık Kurban Bayramı öncesi Avrupa’ya kurban veriyor.

Trajedi yaşanıyor Van Denizi'nde.

Vanlılar huzursuz, Vanlılar üzüntülü.

Tarihin farklı dönmelerinde Van Gölü’nde insan ölümleri, trajediler yaşandı. Unutulmayanlardan biri  ve en önemlisi 1915 Ermeni isyanı ve Rus işgali sırasında gerçekleşti. Canlarını kurtarmak üzere Van’dan teknelerle Tatvan’a ulaşıp oradan Anadolu’nun çeşitli kentlerine gitmeyi planlayan kadın, yaşlı, çocuk sivillerden oluşan Vanlı muhacirlerin birçoğu Ermeni gemiciler tarafından Van Gölü sularına atılarak hayatlarını kaybetti. Ölenlerin sayıları bilinmese de yaşlı görgü tanıklarının anlattıkları bu acı olay hafızalara kazınmış tarihte yerini almıştır. Yüzme bilmediği için Van Gölü’nde boğulanlar, teknesi alabora olup hayatını kaybedenler,  sahildeki karayolundan aracıyla Van Gölü’ne uçarak ölenler olmuştur. Ölümlerin her birinin farklı hikâyesi var.

Van Gölü şimdi de göçmen kaçakçılarının  güzergâhı oldu.

İnsan tacirleri kaçak göçmenleri yüksek paralar karşılığında Van-Bitlis karayolunda güvenlik kontrollerine yakalanmadan Van Gölü üzerinden Tatvan’a ulaştırmaya çalışıyorlar. Bunu da anlaştıkları balıkçı tekneleriyle yapıyorlar. Kimi zaman da tekne faciaları meydana geliyor.

26 Ocak 2019 tarihinde düzensiz göçmenleri taşıyan teknenin Van Gölü Adilcevaz kıyılarında batması sonucu 7 kişi hayatını kaybederken, 64 kişi de yaralanmıştı.

27 Haziran’da kaçak göçmenleri taşıyan balıkçı teknesinin Çarpanak Adası açıklarında battığı öğrenildi. Alınan duyum üzerine 100’e yakın göçmenin bulunduğu gemiyi ve göçmenleri arama çalışmaları başlatıldı. Günler süren arama sonucu tekne 107 metre derinlikte bulundu.  Bugün itibariyle çocuk ve kadınların olduğu Afganistan, Pakistan, Bangladeş uyruklu 60 göçmenin cansız bedeni gölden çıkarıldı. Sayı artmaya devam ediyor. Van Adli Tıp Kurumu’nda otopsileri yapılan göçmenlerin son durağı umut bağladıkları Avrupa yerine ne acıdır ki kimsesizler mezarlığı oluyor.  1 Ocak 2019 ile 13 Temmuz 2020 tarihine kadar 92 düzensiz göçmenin 75'i Seyrantepe, 17'si Yeni Mahalle’deki kimsesizler mezarlığında defnedildi. 

Gerekli önlemler alınmazsa yaşanan facia ve ölümler devam edeceğe benziyor.

Gölden her gün cansız bedenler çıkarılırken sergilenen sessizlik, duyarsızlık ise  üzüntü verici boyuttadır. Yaşanan insanlık dramı mankenlerin plaj haberleri kadar ulusal basında yer almıyor, kamuoyunun ilgisini çekmiyor. Oysa Van’da yaşanan facia ile Avrupa’nın dikkati göçmen sorununa çekilebilir. O da yapılamıyor.

Para hırsı göz karartmış durumda.

Vicdansız, paragöz insan tacirleri göçmenleri ölüme terk ederken Van’ı da insan kaçakçılığı merkezine dönüştürmüş durumdalar. Organizatörler eliyle İran sınırından Van’a adeta göçmen yağıyor.

Düzensiz göçmen sorununda İran’ın sorumluluğu çok büyüktür. İran uygulanan ambargoya sınır güvenliğini gevşeterek göçmenler üzerinden misilleme ve dış politika yürütmeye çalışıyor. Olan çaresiz insanlara, Türkiye’ye ve Van’a oluyor.

Hiçbir vicdan bu acıya dayanamaz.

Van hariç.

Hiçbir şehir Van’ın yaşadığı ağır sorunları kaldıramaz. Göçmenler kaçak yollardan gelmeye, gelirken de yolda, suda, karda kışta donarak ölmeye devam ediyor…  Acının sesi duyulmuyor.  Bu kez bir başka insanlık dramını yaşayan Van’ın çilesi  bitmiyor.

Van’ın kanayan yarası

Vanlıları derinden yaralayan göçmen sorununa bir de yetkililerin açıklamaları ve bazı olaylar üzerinden bakalım.

Ne söylenmiş, neler olmuş?

Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Emin Bilmez 06 Eylül 2019 günü basın toplantısı düzenledi.   Katıldığım toplantıda Vali Bilmez, Van’ın sosyal yapısını bozan, kent imajını olumsuz etkileyen, toplumda huzursuzluklara neden olan düzensiz göçmen konusuna değinerek önemli bilgiler paylaştı.

Organizatörler konusunda Van halkından ciddi anlamda destek beklediğini belirten Vali Bilmez, insanın tüylerini ürperten göçmen olayından söz etti. Parasını ödeyemediği için vücudunda sigara söndürülen 16 yaşındaki kız çocuğu (göçmen) olduğunu anlattı. O an kanım dondu, insanlığımdan utandım. İnsan tacirlerinin bu vahşeti basında yer aldı ama kimsenin dikkatini çekmedi!

Sevgili okurlarım…

Vali Bilmez geçen yıl bu bilgileri paylaşırken ülkemizde koronavirüs pandemisi yoktu.

Van Gölü’nde 100’e yakın kaçak göçmeni taşırken alabora olan ve göl sularının 107 metre derinliğine batan balıkçı teknesi faciası yaşanmamıştı.

Devam edelim…

Kaçak göçmenlere verilen paraların insan tacirlerine gittiğini, 200'e yakın organizatör hakkında yasal işlem yapıldığını belirterek, “Ne olur bu konuda herkesten hassasiyet istiyorum. Biz bu göçmenlere yemek de veriyoruz, ilgileniyoruz da. Kaçak göçmen konusunda vatandaşlarımızdan da destek bekliyoruz ”  diyerek adeta çığlık atan Vali Bilmez,  “Yanılmıyorsam 90 kişi şu an tutuklu. En son 17 kişinin (göçmenin) öldüğü, 50 kişinin yaralandığı Van'daki kazanın faili Gürpınarlı. 7'nci kezdir yakalanıyor ve en son kazada kendisi de öldü. Cezaların artırılması için Ankara ile temasa geçtik. İçişleri Bakanlığı üzerinden, Adalet Bakanlığı üzerinden. Bu konuda cezanın 5 yıla çıkarılması için tasarı hazırlandı. İnşallah Meclis açılır açılmaz, bu tasarı da komisyondan geçer. Çünkü eskiden başka malların kaçakçılığını yapan insanlar, bugün hepsi insan kaçakçılığına döndü. Kaçak göçmenler konusunda 20 gün öncesine göre kentte büyük bir rahatlama var. Gün oldu, İl Emniyet Müdürlüğümüzün bahçesinde 2 bin 500 kaçak göçmen oldu. Bir de bunlar bulaşıcı hastalık da taşıyabiliyor. Kaçak göçmenin birinde hastalık çıktı ve biz o gün emniyetin bahçesinde olan 900 kişinin tedavilerini yaptırmak zorunda kaldık.” Dedi. 

Vali Bey söylemesi gerekenleri zamanında söyledi. Resmi çığlık duyulmadı. Van kendi yağında kavrulmaya,  dertleriyle baş başa kalmaya devam etti.

Bakın…

İran sınırından 2019 yılında öylesine yoğun kaçak göçmen  geçişi yaşandı ki İçişleri Bakanlığı Van’ın göçmen yükünü paylaşmak üzere 20 ili Van’a paydaş yaptı. Ha sorun paylaşıldı mı? Hiç zannetmiyorum.

2019’un nisan ve mayıs aylarında Başkale’de 1’i vurulmuş, 24’ü donmuş toplam 25 mülteci cesedi bulundu!

15 Temmuz 2019 günü kaçak yollardan Van’a giriş yapan Afganistan ve Bangladeş uyruklu 37 kaçak şahıs, ‘Banker Bilo’ filmindeki gibi organizatörler tarafından İstanbul yerine Van’a bir mahalle ortasına terk edildi.

18 Temmuz 2019 günü düzensiz göçmenleri taşıyan minibüs, Özalp karayolunda kontrolden çıkarak şarampole yuvarlandı 17 göçmen öldü, 50 göçmen yaralandı.

Organize işler hep devam etti!

Hüzünlü hikayeler…

Göçmen trajedisinden yalınızca birkaç örnek…

Göçmen kaçakçıları tarafından 27 Ocak 2020 günü gece yarısı yol kenarına bırakılan ve soğuk hava nedeniyle donma tehlikesi geçiren el ve ayaklarında, donmaya bağlı yanıklar oluşan 8 kaçak göçmen, Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedaviye alındı.

İpekyolu ilçemizin Karşıyaka Mahallesi'nde metruk bir binada, Afganistan, Pakistan, Somali ve Bangladeş uyruklu 84 kaçak göçmen 07 Ocak 2020 günü yakalandı.

09 Şubat 2020 çoğu Afganistan uyruklu 49 kaçak göçmen, donma tehlikesi geçirip sığınacak bir yer bulamayınca güvenlik güçlerini arayıp kendilerini ihbar etti. Kurtarma operasyonu 5 saat sürdü, göçmenler son anda kurtuldu.

Göçmenleri taşıyan minibüs 28 Haziran 2020 günü şarampole yuvarlandı 21 Afganistanlı, 20 Pakistanlı toplam 41 kişi yaralandı, 1 Afganistanlı mülteci yaşamını yitirdi. 

Kaçak göçmen taşıyan teknenin Van Gölü’nde batması üzerine Van’a gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu,“ Türkiye'nin bütün merhametiyle göçmen kaçakçılığı meselesine el uzattığını belirterek, “Dünyanın özellikle Afganistan, Suriye, Irak ve bu bölgelere olan duyarsızlığı, gelişmiş ülkelerin çifte standartlığı ve tutumu maalesef bu ülkelerdeki göç hareketliliğini, özellikle vekâlet savaşlarına vermiş oldukları destek, oradaki yoksunluklara gözlerini kapatmaları, bizim sınırımızda 2011 yılından beri Suriye iç savaşına olan insanlık dışı bakışları bu sonucu doğuruyor" diye konuştu.

Göçmen trajedisi devletlerin ve insanlığın ortak sorunudur.

Vekâlet savaşları bitmeden, Avrupa’nın göçmen politikası değişmeden, Ortadoğu’ya demokrasi gelmeden göçmen sorunu bitmez.  Bu sorun göçmenler kadar Van’ı da olumsuz etkiliyor.

Bir garip ölmüş diyeler

Ne zaman bir göçmen,  garip biri ölse,  yürek burkan ölüm yaşansa ortaokulda Türkçe dersinde öğrendiğim büyük ozan Yunus Emre’nin  “ Şöyle Garip Bencileyin” şiirini anımsarım. 

Şiirden bir dörtlüğü ülkesine sahip çıkmayanlara, demokrasinin ve yurdunun  kıymetini bilmeyenlere, ülkesini yaşanmaz hale getirenlere ve göçmenlere  ithaf ediyorum.

Bir garip ölmüş diyeler

Üç günden sonra duyalar

Soğuk su ile yuyalar

Şöyle garip bencileyin

Yazarın Diğer Yazıları