İkram Kali

Van Fıstığı

İkram Kali

 Çalışkan olmak, zeki olmak, üretmek, kabına sığmamak, başarılı işler becermek değer  görmeyen yerlerde  potansiyel tehlike olarak algılanır. Bu tür insanlar bir şekilde imha edilirler, önleri kesilir. İmha edilemiyorsa bile heyecanları, şevkleri kırılarak tedirgin edilirler. Söz konusu insanlar bir yerlere mensup değillerse,  birilerinin koruması altında bulunmuyorlarsa işleri zor, çalışma hayatları çile  içinde  geçer. 
Ama bunlar dik dururlar, doğru bildiklerini söylerler, yaparlar. Gözlerini budaktan, sözlerini  söylemekten  çekinmezler. Birileri onlarla sürekli  uğraşırken, onlar eser bırakır, hizmet ederler. Göçüp gittiklerinde ise eserleri ile anılır, dua ile yad edilirler.
Merhum Dölay Şaşıhüseyinoğlu böyle biriydi.  
Allah gani gani rahmet etsin.
Yürekli, cesur, çalışkan, üretken Van sevdalısı gerçek bir Vanlıydı. Özalp, Başkale, Çatak, Gevaş, Erciş, Edremit, Gürpınar nihayet Van'ın tamamında hatta Muş, Bitlis, Hakkâri'de unutulmaz emeği, eserleri vardır. Dölay Şaşıhüseyinoğlu, Topraksu 9. Bölge Müdürü olarak yıllarca bu topraklara hizmet etmiş değerli idareciydi. Topraksu, 1984'te Yol Su Elektrik Bölge Müdürlüğü,  Toprak İskân Müdürlüğü ile birleşerek Köy Hizmetleri İl Müdürülüğü  adını aldı ve  tarihe mal oldu. 
Dölay Bey, hakkında kitap yazılacak kadar hizmeti ve renkli yaşantısı bulunan  örnek isimdir. Toprakkale'ye milyonlarca  çam ağacını 1980 ve  sonrası yıllarda diken, Akdamar Adası, Gani Sipi Şelalesi'ni teraslayarak ağaçlandıran, hayvanlara içme, çorak arazilere  ise sulama göleti ve sulama suyu götüren, tepeleri tesviye ederek yeni tarım arazilerine  dönüştüren, köprü, menfez, drnaj yapan, Vanspor'un kuruluşunda, Van'ın sosyal, kültürel, ekonomik hayatında unutulmaz emeği olan isimdir. 
Bunları neden  anlatıyorum? 
O zaman gelelim asıl konumuza.
Yıl 1981. O yıllar Çatak ve Gevaş İnköy tarafları zengin Menengiç (bıttım) ağaçları ile doludur. Ama sahipsiz, bakımsız bu ağaçların ekonomik, tarımsal bir değeri yoktur. Dölay Şaşıhüseyinoğlu bir gün Topraksu şube müdürü ve mühendisleriyle toplantı yaparak. " Arkadaşlar, menengiç ağaçlarını köylülerimize para kazandıracak, ilimiz ekonomisine katkı sağlayacak şekilde aşılayarak değerlendireceğiz. Siirt'ten getireceğimiz fıstık aşılarını menengiç ağaçlarına yorulmadan, bıkmadan aşılamanızı istiyorum. Bunun için derhal proje hazırlayın. Proje ve çabalarınıza her türlü desteği sağlayacağım. Bu işinde yakın takipçisi olacağım " derken aslında "Van Fıstığı" hayalini ekibine anlatmaya çalışıyordu.
Nihayetinde 81-82 yıllarında proje hazırlanarak Çatak ve Gevaş dağlarında bulunan binlerce menengiç ağacına umutlarla fıstık aşısı yapıldı. Köylünün kurumu Topraksu, bir yandan fıstık aşılıyor. Diğer taraftan aşılama yapılan ağaçların bakım ve kontrollerini gerçekleştiriyordu.
Bizde kurumsal devamlılık, hizmet poltikası olmadığı için Menengiç ağaçlarına yapılan fıstık aşılarının çoğunluğu tuttu. Ancak Dölay Şaşıhüseyinoğlu'nun başka ile  tayini ve Topraksu'nun kapanması  sonrası gereken ilgi ve bakım devam etmedi. Adeta  ağaçlar unutlarak kaderlerine terkedildi. Verilen emeklerin üsütüne bir  çizgi çekildi. 
Aşılanan  ağaçlar  fıstık verdi ama  içleri  olgulaşmamış şekilde. 
Kim bilir biraz ilgi, biraz bakım yapılmış, gerken değer verilmiş olunsaydı bugün "Van Fıstığı" ilimizin önemli tarımsal ürünü haline gelerek pazarda yerini alabilirdi. Van Otlu Peynirinden  sonra   belkide bir ürün markasına daha kavuşabilirdik. Özellikle Çatak ve Gevaş ilçelerimiz fıstık  üretiminden  Siirt  ilimiz gibi yüksek tarımsal gelir elde edebilirdi. 
Van Fıstığı hayali günümüzde gerçeğe dönüşebilir mi? 
Onu da Ziraatçılara sormak lazım.

Yazarın Diğer Yazıları