İkram Kali

Vali Aydın Nezih Doğan neden müdahale etmiyor?

İkram Kali

Kentin sorunlarını en iyi bilen, sorunları yeri geldiğinde ili ziyaret eden ve Ankara'da görüştüğü hükümet üyeleri ve bürokratlara en doğru şekliyle aktarma, anlatma yetkisi ve imkanı olan ilin valisidir. Vanlılar Vali Doğan'dan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nı ilgilendiren toplumu huzursuz eden iki soruna müdahale ederek çözüme kavuşturmasını istiyor.  Vatandaşın gözü kulağı şimdi Vali Doğan'da

Depremzede Vanlıların Vali Doğan'dan çözmesini istedikleri iki sorun şudur:

BİRİNCİSİ: 2011 depremi sonrası evleri yıkılan hak sahibi vatandaşlar için Kalecik,  Bostaniçi, Sıhke, Edremit bölgelerine yaklaşık 17 bin TOKİ konutu yapıldı. Ancak denizde geçildi derede boğuldu. Sorunlar bitmedi. 

Çünkü Çevre ve Şehircilik Bakanlığı TOKİ konutlarında yaşayacak insanların mutluluğu ve huzurunu esas almayarak konut alanlarına park, yeşil alan, spor alanı, sağlık ocağı gibi sosyal tesisler yapmayı her nedense gerek görmedi!   Ama aynı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Edremit TOKİ afet konutları yaşam alanına Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü için göl manzaralı hizmet binası yapmayı gerek görüyor! Bunu da vatandaşların betonlaşma itirazına rağmen, vatandaşla inatlaşarak yapmaya çalışıyor.  Vatandaşlar betonlaşma itirazlarını toplu imzayla 2013 yılında Cumhurbaşkanı, Başbakan, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na bildiriyorlar.   

İtirazlara rağmen vatandaşa ait olan yaşam alanı çevreden, planlamadan sorumlu bakanlık eliyle betonlaşması kararlaştırılıyor.  Vatandaşlar betonlaşmayı dayatan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na haklı olarak " Bu nasıl planlama? Bu nasıl çevre anlayışı, Bu nasıl şehircilik?"  diye soruyor.  Vatandaş yeşil alan, spor alanı olması gereken parsele neden göl manzaralı kamu binası yapılıyor diyor.

Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne Edremit'te göl manzaralı yaşam alanını hak gibi ayıran Çevre ve Şehircilik Bakanlığı vatandaşa da park, yeşil alan, sağlık ocağı, kültür alanı olmayan sosyal imkânlardan yoksun konutlarda yaşamayı uygun görüyor. Bu planlamayı kurt kuzuya yapmaz.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın planlama adaletsizliği, haksızlığı ve vatandaşını insan yerine koymayan ceberut anlayışı büyük şair merhum Necip Fazıl Kıskürek'in memleketin gidişatını anlattığı "Destan" şiirindeki şu dizlerini akla getiriyor.

Öttür yem borusunu öttür, öttür, borazan!

Bitpazarında sattık, kalkamaz artık kazan!

Allahın on pulunu bekleye dursun on kul;

Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul.

Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa;

Yaşasın, kefenimin kefili karaborsa!

 

Sözün özü şudur: Vatandaş TOKİ yaşam alanına göl manzaralı beton dikilmesini istemiyor.  Huzursuz, endişeli bekleyen vatandaşlar TOKİ yaşam alanında betonlaşmaya karşı olduğu bilinen Vali Aydın Nezih Doğan'nın vatandaşlar adına harekete geçerek betonlaşmayı durdurmasını isteyerek şunları diyor:

1. Edremit TOKİ konutları yaşam alanına vatandaşın itirazına karşın dikilmek istenen betonlaşmayı durdurmak üzere bir girişiminiz oldu mu veya olacak mı?

2. Vatandaşın, meslek odalarının, sivil toplum kuruluşlarının,  siyasilerin, Edremit'e yapılacak il müdürlüğünün vatandaşa uzak olacağı gerekçesiyle Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün dahi  karşı çıktığı  bina ile ilgili sorun Valiliği ziyaret eden hükümet üyeleri ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na aktarıldı mı, aktarılması düşünülüyor mu?

3. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yeni binasını şehir merkezindeki 12 bin metrekarelik kendi yerine neden yapmıyor? Bu yer varken kente 20 km uzaklıktaki 9 bin metrekare göl manzaralı alana binanın yapılmasında neden ısrar ediliyor?  

4.  Vatandaşın huzuru ve mutluluğu için beton yığınının durdurulması yönünde ilgili bakanlık üzerinden yüklenici firma nezdinde bir girişiminiz olacak mı?

5. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün beton yığını binası Edremit'te bulunan Vali Konağı'nın karşısında bulunan hazine arazisine yapılmış olsaydı buna izin verilir miydi?

6. Birilerinin kazancı uğruna bir toplumun yeşil ve sosyal alan beklentileri neden feda ediliyor.

7. İhale iptali ve yer değişikliği sonrası yüklenicinin olası mağduriyetinin karşılanacağı yetkililer tarafından işi alan firmaya taahhüt edilmiştir. Kaldı ki hiçbir maddi gider vatandaşın huzurundan değerli değildir.  İhale iptali ve yer değişikliği ile vatandaşta, yüklenicide mağdur edilmeden sorun bu şekilde çözülecektir. Yani sorun çözümsüz değildir.

Victor Hugo'nun anlamlı bir sözü var: "İyi olmak kolaydır, zor olan adil olmaktır" ... Adil olmayan bir iyiliğin gerçekte iyilik olduğunu söyleyemeyiz.

İKİNCİSİ:   Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bir genelge ile deprem sonrası ağır hasarlı, riskli olduğu için yıkım kararı verilen bir şekilde yıkılmayarak ayakta duran binaları kentsel dönüşüm kapsamına alıyor. Ancak ağır hasarlı ve riskli binalarını AFAD raporu ile yıkan bina sahiplerinin kentsel dönüşümden yararlanma taleplerini ise reddediyor.

Bakanlık :  " Deprem sonrası riskli ağır hasarlı apartmanınızı yıkmışsınız. Kentsel dönüşümden yararlanamazsınız.  Yararlanabilmeniz için binanız ayakta olmalı" diyor.

Vatandaş da diyor ki: " Ey Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, binalarımızı inceleyerek   'ağır hasarlıdır,  risklidir'   raporu veren senin teknik elemanların değil mi? Bizlere 'Binanızı şu tarihe kadar yıkın,  yıkmasanız yıkar yıkım bedelini de sizden alırım " yazısı gönderen Valilik AFAD kurumu değilmi?  Sen dedin ben yıktım.  Yasaya uydum ise suç mu işledim. Bu ne çelişki, bu ne saçma uygulama. Bu yanlışınızı düzeltmeniz vatandaşı mağduriyetten kurtarmanız çok mu zor. Depremde konutları yıkılan on binlerce vatandaşa bu eziyetiniz neden?"

Seçimden seçime hatırlanan sahipsiz Vanlılar şimdi Vali Doğan'dan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın mağduriyetlere yol açan adaletsiz ve çelişki dolu kentsel dönüşüm uygulamasını düzeltilmesi için girişimde bulunmasını istiyor.  Sorun çözüldüğünde inşaat sektöründe büyük bir hareketlilik yaşanacaktır. 

Evleri  yıklımış, evlerini yeniden yapmak  için çare arayan  bu kente  gönül vermiş, bu kentte  doğmuş insanları ve arsalarını  yap satçılar ile  arsa  spekülatörlerinin merhametine teslim etmyin  lütfen. 

Van'ı ve Vanlıları çok seven, deprem yaşamış insanların kısa sürede ayağa kalkması, huzurlu ve mutlu yaşam sürmeleri için özel çaba gösteren, Van'ı özel projelere hazırlayan, vatandaşın sesine kulak veren Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu kentte kuşaklar boyu unutulmayacaktır. Bundan eminim.

NOT: 15 yıl önce 17 Ağustos  Maramara depremninde on binlerce  insanımızı kaybettik. Depremde  hayatını kabeden bütün vatandaşlarımızı rahmet ve saygıyla anıyorum. 

Yazarın Diğer Yazıları