İkram Kali

Vakıf arsalarına okul neden yapılamıyor?

İkram Kali

Nerde bir ihale, kiralama, satın alma varsa oradan pis kokular geliyor.

Yıllardır hep böyle.

Kimse kendisini sütten çıkmış ak kaşık sanmasın. Devletin, milletin malını yandaşa peşkeş çekme durumları, ahlaksızlıklar, vicdansızlıklar tüm siyasi iktidarlar dönemlerinde, tüm belediyelerde, birçok kurumda hep olmuş, olmaya da devam ediyor. Kiminde az kiminde çok olmuştur ama hep olmuştur.

Konumuza gelince…

Yeni okul yapımı için hazineye ait arsa sorunu yaşanıyor. Yöneticiler toplantılarda okul yapacak arsa bulamadıklarını dile getiriyorlar.  Arsa bulunmadığı için çare olarak bazı okulların bahçelerine hiç de uygun olmayan şekilde sıkış tepiş yeni okul yapılıyor.

Yeni yapılacak eğitim kurumlarına yer bulunmamasının birkaç nedeni var. Biri imar planında eğitim, sağlık kurumlarına ayrılan yerlerin imar tadilatlarıyla konut veya işyerine dönüştürülmesi. Diğeri okul yapılabilecek hazine arsalarının değerinin çok altında belli kişilere satılmasıdır. Vakıf arsaları ise muamma.

Bitlis Vakıflar Bölge Müdürlüğü'ne ait özellikle İpekyolu ilçesinde bulunan okul yapılabilecek arsaların bazı kişi ya da kişilerce çok ucuz fiyata kiralandığı ve bu çevrelerin arsalara yeni okul yapılmasını engelledikleri konuşuluyor.

Van İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Tevke, özellikle okul ihtiyacı olan İpekyolu ilçesinde yeni okul yapmak istediklerini ancak hazineye ait arsa bulamadıklarını belirterek Vakıflara ait okul yapılmaya uygun arsaları arsa takası karşılığında talep ettiklerini ancak hiçbir yanıt alamadıklarını söyledi. Müdür Tevke'nin açıklaması vakıf arsalarının biri veya birileri tarafından adeta işgal edildiği iddialarını doğrular nitelikte.

Van'da ekonomik değeri yüksek vakıf taşınmazları birileri tarafından hem de başkalarının ihaleye girmesi engellenerek çok ucuz rakamlarla uzun yılları kapsayan şekilde kiralandığı söylentileri 2019'un son aylarında yapılan ve bir milletvekilinin de olduğu basın toplantısında da gündeme geldi.

Konuyla ilgili birkaç soru soralım:

Vakıf arsalarını çok ucuz kiralama işi doğru mudur?

Arsaları kapattığı iddia edilen kişi veya kişiler kimlerdir?

Bu adamlar kimlerden cesaret alıyor?

İddialar doğruysa bunların arkasında kimler var?

Bu ve benzeri sorular cevap bekliyor.

Spekülasyonlar üzerine ilgili kurumu aradık.

Van'da bulunan vakıf mallarını ekonomik şekilde işletmek, mimari veya tarihi değeri olup yönetimi Vakfa ait olan eski eser yapıları muhafaza ve imar etmekle yetkili Bitlis Vakıflar Bölge Müdürü Ahmet Suheyl Şentürk'le görüştük.

Vakıf arsalarının değerinin alında uzun yıllar kiralama konusunu ve Müdür Tevke'nin anlattıklarını sordum. Müdür Şentürk, kiralama işinin ihale yöntemiyle yapıldığını, milli eğitim müdürlüğünün vakıf arsa taleplerini Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne gönderdiklerini söyledi. Yani yapacakları bir şey yok.

Van'da okul yapılacak arsaya büyük ihtiyaç varken, uygun arsalar da Vakıfların elindeyken okul yapımı için neden değerlendirilmiyor? Çelişkiyi anlamak güçtür.

Hangi taşınmazın okul için uygun olup olmadığını bilemiyoruz ama Vakıfların İpekyolu, Tuşba ve Edremit ilçelerimizde çok sayıda değerli taşınmazı olduğunu biliyoruz.

Mesela…

İpekyolu ilçemizde; Sultan Murad Han-ı Salis Bin Sultan Selim Han Vakfı, Hüsrevpaşa Vakfı, Abbas Ağa Cami Vakfı, Şeyh Abdurrahman Baba Camii Vakfı, Aşağı Norşin Camii Vakfı, Kale Cami Vakfı, Kayaçelebi Vakfı, Emn Paşa Camii Vakfı, Hayretiye Camii Vakfı, Tebriz Camii Vakfı, Akköprü, Camii Vakfı, Melen Mahallesi Camii Vakfı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait arsa ve tarlalar bulunmaktadır.

Niyet iyi olursa arsalar okul olur.

 

 

Süleymani cepheleşmesi

Kimilerine göre "İran'ın Ortadoğu'daki kılıcı" kimilerine göre "Halep Kasabı", kimilerine göre bir "zeka dehası" ve "usta akıl". Bazısının gözünde ise "Gölge komutan" ya da "Acımasız bir katil" olan Kasım Süleymani'nin ABD tarafından öldürmesi Türkiye'de ilginç yansımaları oldu.

Hürriyet Gazetesi Muhabiri İsmail Saymaz, "Kasım Süleymani İran için herhangi bir asker değil. Tahran'ın meydanlarında ve sokaklarında posterleri asılan, İran'ın Che'si diyebileceğimiz bir komutan. İran, mutlaka bir cevap verecektir" paylaşımında bulundu.

Beşar Esad ve İran'a olan yakınlığı ile bilinen Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek de Twitter şunları söyledi: "İran'ın şehitleri, hepimizin şehitleridir. İran'ın güvenliği, hepimizin güvenliğidir. Türkiye'nin güvenliği, Batı Asya'daki her ülkenin ortak güvenliğidir."

İranlı General Kasım Süleymani için üzüldüğünü ve saldırıyı kınadığını söyleyen Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu,"Kardeş İran halkının acısını yürekten paylaşıyor, İran halkına ve Süleymani ailesine baş sağlığı diliyorum" paylaşımı yaptı.

HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç,"ABD bu attığı adımla İran'a karşı fiilen bir savaş başlatmıştır. Adı konmamış bir savaş başlatmıştır ve bu son derece tehlikeli bir adımdır" değerlendirmesinde bulundu.

Eski AK Parti Milletvekili Şamil Tayyar, "Süleymani'nin ölümü, sadece İran değil terör örgütü PKK ve YPG için de kayıptır" dedi.

Herkesin Süleymani'si farklı.

 

 

İran-ABD çatışması

Daha önce İran'da halk isyanının tırmandığı dönemde, İran rejiminin kendini toparlamak için bir kontrollü ABD çatışmasına ihtiyacı olduğunu yazan Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi yazarı İlqar Alizade, Kasım Süleymani'nin öldürülmesinin her iki tarafın da işine yarayacağını, ama en önemlisi İran Rejimi olduğunu söylüyor.

ABD için İran'ın Ortadoğu siyasetinin değiştirilmesi gerektiği ama Kasım Süleymani var olduğu süreçte bunun imkansız olduğunu, ABD'nin operasyon ile bu engeli de ortadan kaldırdığını, İran'ın ise Süleymani başkanlığında yürüttüğü Ortadoğu stratejisinin iflas etiğini ileri süren Alizade, İran'da milli meclis seçimlerinin yaklaştığını, öngörülere göre İran halkının yüzde 70'inin seçimlere katılmayacağı düşünüldüğü ama Süleymani'nin öldürüldüğü atmosfer'de Rejim yanlı adayların halkı bir daha sandık başına götürebileceklerini söylüyor.

Analizinde Alizade şöyle diyor: "İran halkının isyanı sırasında İnternet ve Tüm iletişim kanalları 1 hafta boyunca kesildi ve o 1 haftada bağımsız kurumların raporlarına göre 1500 kişi öldürüldü ve 10 binlerce kişi de tutuklandı, bu acımasız kıyımdan sonra isyanlar durdurulsa da, rejimin çok büyük meşruiyet kaybı oldu, bu boşluğu doldurmak için, bir dış kriz gerekiyordu ki dış soruna karşı mücadele bahanesi ile yaptığı kıyımların üstünü örtüp halk desteğini bir daha kazansın ve Süleymani'nin öldürülmesi bunu sağladı.

Çarpıcı bir analiz.

 

 

Neden rahatsız oluyorsunuz?

Sözde Ermeni soykırım iddialarından, faşist Ermeni Taşnakların öncülüğünde Türkiye aleyhine her yerde hakaret dolu kampanya yürütülmesinden, dünyanın dört bir yanında anıt dikmelerinden, emperyalist amaçlı senaryolarından, Ermenistan'da Van'ı içine alan sözde 'Batı Ermenistan Devleti' kurulmasından rahatsızlık duymayan kafalar Zeve isminden, 2 Nisan Kurtuluş Bayramı'ndan, Vanlıyam Şanlıyam türküsünden rahatsız oluyormuş. 1915'te katledilen yakınlarımıza, ecdadımıza saygı duymak, geçmişimize ve tarihi gerçeklere sahip çıkmak neden sizi rahatsız ediyor?

Yazarın Diğer Yazıları