İkram Kali

Türkiye'yi doğru okuyamıyorlar

İkram Kali

Emperyalist güçlerin silah, para ve siyasi destekleriyle ülkeyi bölüp, parçalamak için 40 yıldır meşgul eden, milyarlarca dolarlık kaynağın harcanmasına, on binlerce insanın hayatını kaybetmesine neden olan PKK terör örgütünün uzantısı PYD'nin Suriye sınırında yeni bir oluşuma girerek güvenliğini tehdit etmesine izin vermeyeceğini belirten Türkiye; PKK, YPG ve DAEŞ terör hedeflerine yönelik harekât başlatacağını, sınırda boşaltılan bölgelere Suriyeli Arap, Kürt, Türkmen ve diğer sığınmacıların yerleştirileceğini aylar öncesi açıkladı. Planlanan operasyon önceki gün saat 16.00 sularında başladı.

 Türk Silahlı Kuvvetleri ve Suriye Milli Ordusu, Barış Pınarı Harekâtı kapsamında Fırat'ın doğusuna havadan, karadan başlatılan harekât ilerleyerek devam ediyor.

Operasyon öncesi diplomatik atak başlatan hükümet yetkilileri harekâtın Türk, Kürt, Arap meselesi olamadığını, Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunarak bölgenin terörden arındırılması için yapıldığına işaret ederek, Türkiye'yi sıkıştırmak için sosyal medyada kara propaganda ve gerçek dışı haberlerle algı yaratılmaya çalışıldığını açıkladılar.

Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, Amerika, Rusya, Çin, Fransa başta olmak üzere dünyanın dört bir tarafından harekât ile ilgili açıklamalar yapılmaya devam ediyor.  Her ülke kendi çıkarına, beklentilerine göre pozisyon alarak değerlendirmelerde bulunuyor. Türkiye içinde de siyasiler, emekli askerler, güvenlik uzmanları, ekonomistler, gazeteciler çeşitli değerlendirmeler yapıyorlar.

2018 yılında...

"Batılı güçler, Kürtlere Türkiye'yle savaştığı müddetçe destek oluyor. Batı, Kürtlere ve PKK'ya Türkiye'yle savaştığı müddetçe destek oluyor, anlaştığında onlardan desteğini çekiyor. Biz Kürtler olarak bu oyunun bir aktörü olamayız, olmamalıyız" açıklamasında bulunan eski milletvekili, siyasetçi Altan Tan, Barış Pınarı Harekatı öncesi ABD Başkanı Donald Trump'ın ifadeleri üzerine bir basın kuruluşuna yaptığı açıklamada, muhalefetin ve Kürt siyasetinin devleti ve siyaseti doğru okuyamadığını belirterek çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Tan, "Devletlerin bir kısmı oyun kurar bir kısmı oyun bozar. Türkiye'nin her zaman için oyun bozma gücü var ve kendi istemediği şeylere müdahale ediyor. Bunu El Bab’da, Cerablus'ta vb. gibi yerlerde yaptı. Suriye rejimine Halep teslim edildi, Türkiye bunun karşılığında El Bab'a girdi. Türkiye'de ne yazık ki muhalif partiler ve Kürt siyaseti özellikle de PKK, devleti ve siyaseti doğru okuyamıyor. ABD bir tercihte bulundu. Bu tercihi yaparken ya Türkiye ile çatışmaya girecekti yada Türkiye'ye evet diyecekti. Rusya ve İran'ın Suriye'nin toprak bütünlüğü nedeniyle göz yumacakları zaten Putin'in gelişi ile belliydi. Öcalan'da dört ay önceki görüşme notlarında PKK'ya bir mesaj iletti ve Türkiye'nin hassasiyetlerinin gözetilmesi gerektiğini söyledi. Bundan sonra beklenen Öcalan'ın 1 Eylül'de silahları bırakın çağrısı yapmasıydı ama bu PKK tarafından kabul görmedi. Öcalan 2013 dönemine geri dönülmesi gerektiğini söyledi. Öcalan halen tarihi rolünü oynayabilir" dedi.

Operasyonun olası sonuçlarına dikkat çeken Tan, "Şimdi esas tartışılması gereken şu, bundan sonra ne olacak. Bazı uzmanlar Türkiye'nin bölgede 10-15 yıl kalacağını ifade ediyor. Gaziantep Üniversitesi Suriye'de üç fakülte açtı. Türkiye'de herkesin şimdi bir özeleştiri yapmasının zamanı geldi" uyarısında bulunuyor.

Altan Tan'ın dediği gibi Türkiye'yi doğru okuyamıyorlar, okumak istemiyorlar. Türkiye şimdi Suriye’de oyun bozup oyun kuruyor.  Emperyalistlerin ileri sürdüğü gibi Türkiye Kürtlerin düşmanı değildir, olmaz da.  Emperyalistler, 1915'te Ermenilerin felaketine yol açan, Taşnaklar ve Hınçaklar üzerinden gerçekleştirmek istedikleri yarım kalan senaryonun bir benzerini 100 yıl sonra Kürt kardeşlerimiz üzerinden hayata geçirmeye çalışıyorlar.

 

 

Kim ne istiyor?

PKK/YPG Suriye'nin Türkiye sınırında Amerika ve İsrail güdümünde önce mini bir devlet kurmayı, sonra da Türkiye'nin doğusuna yönelik silahlı ve siyasi eylemler başlatarak projesini uygulamayı hayal ediyor.

TÜRKİYE 40 yıldır uğraştığı Kandil odaklı terör saldırıları gerçeği varken sınırında ulusal güvenliğini, geleceğini tehdit edecek yeni bir PKK/PYD terör oluşumuna izin vermek istemiyor. Suriye sınırında yaşanan durum özetle budur.

Türkiye'nin yerinde hangi devlet olsa aynısını yapar. Kimse buyurun devletimizi bölün parçalayın demez diyemez. 

Duygusal ve milliyetçi duygulardan arınarak elimizi vicdanımıza bırakalım...

Biz mahallemizde, köyümüzde kardeşimizin dahi arsa/tarla sınırımızı geçmesine müsaade etmezken hatta bu nedenle ölümlü kavgalar aramızda yaşanırken… Ciddi bir devlet kendisini bölmeye, parçalamaya yönelik tehlikeli planları olan, sınırında açık tehdit oluşturan silahlı terör oluşumuna nasıl izin verebilir? Hiçbir devlet izin vermez veremez.

Kim izin verir, hoş görür diyorsa yalan söyler, kendisini aldatır. 

 

 

Tiyatro oyunuydu

Türk Silahlı Kuvvetleri ile Suriye Milli Ordusu eşgüdüm ve işbirliği halinde PKK/YPG ve DEAŞ terör örgütlerine karşı başlattığı Barış Pınarı Harekatı üçüncü gününe girerken Rus Sputnik'e konuşan Suriyeli siyaset uzmanı Ali Al-Ahmad, şöyle diyor; "Suriye'nin kuzeydoğusunda ABD öncülüğündeki teröre karşı mücadele ve IŞİD'e karşı savaşta Kürtlerin kullanılması en başından beri bir tiyatro oyunuydu. Amerikan tarafı orada farklı güçlerle oyun oynuyor. Kürt silahlı oluşumlar gerçekten de bölgelerinden çekilerek Türkiye'ye bırakabilir. Bu, ABD yönetiminde oynanan büyük bir oyun." Bekleyip göreceğiz.

 

 

Emperyalizm

Emperyalistler, bölgemizde istikrar ve barışı asla istemez. Emperyalistler, Türkiye'nin güçlü olmasını huzurlu olmasını asla istemez. Emperyalistler, dünyanın en stratejik noktaları ile geçiş yollarının yer aldığı ve önemli bir enerji kaynağı haline gelen petrolün çıktığı Orta Doğu, bölgesini parçalayarak yönetmeyi,  iç savaşları, isyanları, uzun yıllar sürecek çatışmaları, kurdukları örgütleri silahlandırarak kullanmayı sever. Emperyalistler, kâğıttan devletleri sever.

Onun için Türk, Kürt, Arap halklarının ölmesi, çocuklarının, kadınlarının yollara düşüp evinden yurdundan olması emperyalistlerin umurunda değil.

Yazarın Diğer Yazıları