Türkiye İstanbul'dan mesaj verdi

İstanbul seçmeni dün ikinci kez sandık başına gitti. 6 Mayıs'tan bu yana süren demokratik yarış  başarıyla noktalandı. Tartışmasız, olaysız seçim sonrası İstanbul ile birlikte Türkiye bugün yeni bir güne başladı. İstanbul seçmeni yetkiyi Millet İttifakı Adayı Ekrem İmamoğlu'na verdi.

Daha önceki yazımda İstanbul Türkiye'dir, Türkiye İstanbul'dur demiş, İstanbul olmadan Van, Van olmadan İstanbul düşünülemez örneğini vermiştim.  82 milyon olan nüfusumuzun yüzde 18'nin yaşadığı İstanbul'un, seçmen profiliyle küçük Türkiye olduğunu Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçim sürecinde bir kez daha gördük.  

28 Avrupa Birliği ülkesinin 20'sinden fazla nüfusa sahip olan, Türkiye'nin ekonomisine, kültürüne, sosyal hayatına yön veren, 16 milyon insanın yaşadığı İstanbul, ülkemizin siyasetini belirleyen merkezdir. O nedenle Türkiye'nin yanı sıra Dünya kamuoyunun gözü İstanbul seçim sonucunda oldu. O nedenle İstanbul'u kazanmak kaybetmek kırılma noktası olarak değerlendirilmeye başlandı.  O nedenle İstanbul seçimleri Anadolu gündeminde de önemli yer tuttu. O nedenle İstanbul'u kazanan siyasi parti iktidarı kazanmış, kaybeden iktidarı kaybetmiş saylıyor.

Partiler seçmenlerini ikna edebilmek için uçak biletinden, araç tahsisine, vaatlerden ricaya varıncaya kadar her türlü yol ve yöntemi kullandı. Türkiye sandığa gitmedi ama seçime odaklanan insanlar tercihleriyle İstanbul'da oturan seçmen yakınlarını sosyal medya, telefon yoluyla da olsa psikolojik olarak etkilemeye çalıştı. Türkiye seçime adeta kenardan müdahil oldu.

AK Parti'nin 31 Mart 2019'da yapılan İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçiminin iptali için başvuruda bulunduğu Yüksek Seçim Kurlu (YSK)'nın yenileme kararı aldığı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi için dün 39 ilçede 31 bin 342 sandıkta 10 milyon 560 bin 963 kayıtlı seçmen oy kullandı. 31 Mart'ta Millet İttifakı'nın CHP'li adayı Ekrem İmamoğlu ile Cumhur İttifakı'nın AKP'li adayı Binali Yıldırım arasındaki 13 bin 729 oy farkı dün, İmamoğlu lehine, 777 bini geçti. Sonuçları doğru okumak lazım. Türkiye bir anlamda İstanbul'dan AK Parti'ye mesaj verdi.

Cumhur İttifakı'nın (AKP) adayı Binali Yıldırım, Millet İttifakı'nın (CHP) adayı Ekrem İmamoğlu, Saadet Partisi'nin adayı Necdet Gökçınar ve Vatan Partisi'nin adayı Mustafa İlker Yücel yarıştığı seçimde seçmen tercihini İmamoğlu'ndan yana kullandı. İmamoğlu, verdiği sözler doğrultusunda 5 yıl süresince İstanbul halkına hizmet edecek.

31 Mart seçimi öncesi şehirdeki seçmenin sadece yüzde 14,4'ünün adını duyduğu İmamoğlu, yenilenen seçim sürecini sabırla, sükûnetle başarılı kampanyalarla yürüterek başarılı olacağına ve mağduriyetine herkesi inandırdı.  İmamoğlu, herkesi kucaklayan, her seçmene ısrarla "Herşey çok güzel olacak" diyen bir dil kullanarak kutuplaşmalar girmedi.  Muhafazakâr, genç yönünü ön plana çıkardı. Doğu ve Güneydoğu seçmenlerinin sempatisini ve desteğini kazandı.  Ve seçimi ikinci kez hem de büyük bir farkla kazandı. Dün akşamki konuşmasında herkese kollarını açan İmamoğlu kavgacı olmayacağı, çok çalışacağı, ötekileştirme, partizanlık yapmayacağı ve herkesle uyum içinde olma sözü verdi. 

Meydan okuyarak 31 Mart seçimine itiraz eden AK Parti'nin seçimin yenilemesini istemesi yanlış stratejiydi.  Yenilenen seçim sürecinde sert, tahrik eden, kışkırtan kıran, şaşırtan bir dil kullandı. Seçime günler kala Öcalan'dan medet umulması seçmende ve toplumda büyük rahatsızlık yarattı.  Sonuç olarak AK Parti Erdoğan eliyle kaybetti.  Dün Binali Yıldırım seçimi kaybetmiş olabilir ama devlet adamına, birikimine yakışır, olgun ve umut verici konuşmasıyla gönülleri kazandı.

Ülkemize, milletimize hayırlı olsun.

İlkler yaşandı

Ülkemizin seçim tarihinde ilk defa yenilenen İstanbul seçim sürecinde birçok ilk yaşandı.

Seçimde akıllarda kalan ilkler…

İlk defa İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanan adayın mazbatası geri alındı.  Doğu ve Güneydoğulu seçmenler fark edildi. 17 yıl aradan sonra ilk defa adaylar ortak televizyon yayınında tartışma programına katıldı. İlk defa İstanbul nüfusuna kayıtlı il dışında bulunan seçmenler oy kullanmak için İstanbul'a akın etti. İlk defa İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için bir zarfta tek oy kullanıldı. İlk defa İstanbul trafiği seçim nedeniyle yoğunluk yaşadı. İlk defa insanlar tatil programlarını seçim için değiştirdi. İlk defa cezaevinde yatan PKK lideri Abdullah Öcalan, bir akademisyen aracılığıyla gönderdiği mektupla HDP'nin konsolide ettiği seçmenlere tarafsız olun çağrısında bulunarak seçim sürecine katıldı. İlk defa Abdullah Öcalan'ın kardeşi ve aynı zamanda PKK'nın eski yöneticilerinden olan Osman Öcalan TRT ekranlarına çıktı. HDP Eski Genel Başkanı Selahattin Demirtaş cezaevinden tweet paylaşarak görüşlerini aktardı. İlk defa İstanbul seçimi için milletvekilleri, belediye başkanları il başkanları, din adamları, iş adamları, meslek odaları başkanları İstanbul'da seçim çalışmalarına katılarak kapı kapı gezerek oy istedi. İlk defa başta Doğu ve Güneydoğu olmak üzere oy potansiyeli yüksek hemşehri dernekleri bu kadar büyük ilgi gördü.  İlk defa seçim nedeniyle İstanbul uçaklarında yer bulma sorunu yaşanarak Van gibi illerde biletler tavan yaptı. İlk defa Doğu ve Güneydoğu doğumlu seçmenler İstanbul seçimlerinde sonucu etkileyecek konuma geldi. İlk defa, bir belediye başkanlığı seçimi bu kadar çok fazla bölgesel dengeler açısından öne çıktı. Bir oyun değeri yükseldi.

Olabilecekler

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi yerel seçim olmanın çok ötesine geçti.

Sonuçlara göre…

AK Parti'de iç sorunlar dışa vurabilir

Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni sayfa açabilir.

Türkiye'de yeni bir dönem başlayabilir.

Hükümette değişim yaşanabilir.

Ekonomide yeni kararlar alınabilir.

Siyasette yeni kırılmalar yaşanabilir.

Yeni parti kurma çalışmaları hızlanabilir.

Dış politikada yeni strateji belirlenebilir.

Erken seçim tartışmaları gündeme gelebilir.

HDP nefes aldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan eliyle Ekrem İmamoğlu'nun yanı sıra HDP Eski Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın da yıldızı parlatıldı. Doğu ve Güneydoğu'ya hapsolan HDP, İstanbul seçimiyle birlikte Türkiye'ye kendisini daha net ifade etme imkanı buldu. HDP, Türkiye partisi olmadan daha fazla büyümenin ve politikalarının etkili olamayacağını İstanbul seçimiyle gördü. İstanbul seçim süreci ve sonuçları tüm partilerde değerlendirme ve değişimlere yol açacak.