İkram Kali

Tribünlere oynamayın

İkram Kali

Spor müsabakaları yalnızca heyecanlı keyifli etkinliklerin yapıldığı zaman dilimleri değil; takımı, forması, arması, rengi,  taraftarı, başarısı için sahaya çıkan sporcunun ve yöneticinin aynı zamanda spor ahlakını ve karakterini yansıttığı sahnedir. 

 Spor jargonunda mecazi anlamı olan " Tribünlere oynamak" diye bir kavram var. Bu sözün anlamı çıkış yeri olan spor müsabakalarını zaman içinde aşarak toplumda negatif durumlar ve kişiler için kullanılabilir hale gelmiştir.

Revaçta olan tribünlere oynamak kavramı ile ilgili onlarca tanım var.

Mesela;

Saha içinde oyuna etkisi olmayan futbolcunun ayağına gelen topu saldırgan hareketlerle çekip, hakemi ve rakip futbolcuyu tahrik ederek fanatik seyirciyi coşturup bu yolla akılda kalma çabası içinde olması tribünlere oynamaktır.

Takımlarının mağlubiyetlerinde beceriksizlikleri, kapasitesizlikleriyle en büyük pay sahibi olan sporcuların kusurlarını öretmek için sahayı tiyatro sahnesine çevirerek tribünlerin dikkatini çekmek üzere her türlü şaklabanlığı yaparak yerlerde sürünmeleri, ağlayarak halden hale bürünmeleri tribünlere oynamaktır.

İnanmadığı halde inanıyor gibi yapmak, desteklemediği halde destekliyor görünmek,  etrafta gezinip ortada durmak önde yürüyüp ortalarda görünmemek  tribünlere oynamaktır.

Dilinde  "analar ağlamasın" ," barış için her şeyimi feda ederim"  derken kendi çevresinde savaş halinde olmak, "vatan için canım feda" derken vatanın bağrına hançer saplamak tribünlere oynamaktır.

Demokrasiden, hukukun üstünlüğünden, özgürlüklerden, insan haklarından dem vurup faşizmin daniskasını yaşamında uygulamak tribünlere oynamaktır.

Milli, dini, siyasi, etnik ve toplumsal tüm değerleri çıkarı için kullanmak, yozlaştırmak tribünlere oynamaktır.

Vatanın, milletin ekmeğini yiyip emperyalist güçlerin uşaklığını yaparak yediği kaba tükürmek tribünlere oynamaktır.

İş yapmadığı hâlde kendisini iş yapıyor gibi göstermek, öte taraftan başkalarının başarısını yok saymak tribünlere oynamaktır.

Her konu hakkında toplumda çoğunluğun hoşuna giden sözler söyleyerek mantığıyla hareket etmek ve düşünmekten çok övgü getiren cümleler kurmak tribünlere oynamaktır.

Demagoji yapmak basmakalıp sözler söylemek, konuyu saptırmak arada bir de etrafa bakmak tribünlere oynamaktır.

Şovu, yapılan işin önüne geçirip insanların saygısını, takdirini bu yolla kazanma çabası tribünlere oynamaktır.

Söylediği şarkıları, türküleri ve sesi bir şeye benzemeyen şarkıcıların toplumun saygı ve sevgi duyduğu değerleri olayları kullanarak ilgi toplamaya çalışması tribünlere oynamaktır.

Liyakatin, bilgi birikimin değer görmediği yerlerde referanslarla bir yerleri işgal edenlerin yetersizliklerini örtmek için yüksek sesle duygusal kelimelerle kendilerini ispat etmek üzere sergiledikleri yapay davranışlar tribünlere oynamaktır.

Yangına körükle giderek kraldan çok kralcı tavırlarla bir çuval inciri berbat ederek bitmiş bir işi başkalarının hesabına bozmak tribünlere oynamaktır.

Sonuca gitmeyen fakat seyirci kitlesi tarafından hoş karşılanan popülizm içeren hal ve hareketlerde bulunmak tribünlere oynamaktır.

Topluluk içinde çabuk göze batmak, ilgi çekmek, egoyu tatmin etmek için basit eylem ve davranışlarda bulunmak tribüne oynamaktır.

Ortamı amacına göre şekillendirerek, kullanmaya çalışmak, çekim merkezi olmak için yandaşlarını harekete geçirmek tribünlere oynamaktır.

İstismar ederek, yalan söyleyerek gerçekleri gizleyerek halkın temiz duygularını ve güvenini israf etmek tribünlere oynamaktır.

Herkesin bildiği gördüğü olayları ters yüz ederek toplumun aklıyla alay etmek tribünlere oynamaktır.

İçi dışı, sözü eylemi kendi gibi olmamak, karşısındakilere saygı duymamak tribünlere oynamaktır.

Kendinden, ideallerinden çapından ve özgül ağırlığında vazgeçerek  şirinlikler yaparak etrafındaki insanlara hoş görünmek tribünlere oynamaktır.

İşi görevi, alanı yetkisi, bilgisi olmayan işlere burnunu sokmak, boyundan büyük heyecan yaratan laflar etmek tribünlere oynamaktır.

Başkalarından rol çalmak kasılmak, kibirlenmek, az dinleyip çok konuşmak tribünlere oynamaktır.

Alkış almak el alemi güldürmek için olmadık komiklikler yapmak tribünlere oynamaktır.

Amaçtan sapmak pohpohlanmaktan zevk almak tribünlere oynamaktır.

Arsız bir hal alarak her daim herkesten üstün ve akıllı olduğuna kendisini inandırarak omuzlara alınmaktan haz duymak tribünlere oynamaktır.

Son dönemlerde tribünlere oynamak salgın davranış halini aldı.  Dur, aman ha diyende pek yok . Aksine sırıtma, görmezden gelme ve göz kırpma var.  

Diyorum ki; tribünlere oynarken kendinizi kaybedip rezil etmeyin.

Yazarın Diğer Yazıları