İkram Kali

Teşekkürler Justin A. McCarthy

İkram Kali

Yaşadığımız kentin tarihine çok farklı insanlar farklı alanlarda damga vurur. Onlar çabaları, emekleri ve eserleriyle iz bırakırlar. Sayın Justin A. McCarthy'de Van için öyledir. 
Sayın Justin A. McCarthy Louisville Üniversitesi'nde ABD'li tarih profesörüdür. Uzmanlık alanları arasında Osmanlı İmparatorluğu, Balkanlar ve Orta Doğu tarihi bulunmaktadır. 
Adeta hayatını bizim tarihimize adamıştır. Van'ın yakın tarihini Vanlıdan çok iyi bilir. 
Sayın McCarthy'i Van'ın geçmişi ile ilgili değerli bilimsel çalışmalar yaptı.  Van'ın düşman işgalinden kurtuluşunun 95. yılını kutlayacağımız bu günlerde Sayın Justin A. McCarthy'i bu vesileyle saygıyla selamlıyor,  çabalarından dolayı kendisine teşekkür ediyor, şükranlarımızı sunuyoruz.  Allah sağlık, sıhhat versin. 
Tarihçiler arasında, Vanlıların gönlünde saygın yeri ve önemi olan McCarthy Van hariç Türkiye'ye defalarca geldi.
Bütün baskılara, tehditlere, iftiralara boyun eğmeden bilim ahlakından taviz vermeden gerçekleri yazdı, söyledi ve savundu. 
Özellikle Vanlıların 1915'te Rus işgali ve Ermeni çetelerinin katliamlarında yaşadığı derin acıları, Van'ın yakılıp yıkılmasını, Van halkının hafızasını kaybedişini belgelerle dünyanın dört bir tarafında dile getirdi. Tarihi olayları bir Vanlı ruhuyla araştırdı ve anlattı.  
 Bilimsel çabaları nedenle de başına gelmedik iş kalmadı.
Osmanlı ve Türkiye ve Müslümanların çektiği acı ve göçler üzerine onlarca kitap yazdı,  yüzlerce konferans verdi. McCarthy yazdığı kitaplarda, yüz binlerce Ermeni'nin ve en az bir o kadar Müslüman'ın öldüğünü kabul etmekle beraber Ermeni soykırımı iddialarının gerçek olmadığını söyledi.  Ermeni lobileri tarafından kendisine yönelik saldırılara McCarthy,  " Bir bilim adamının çalışmasına meydan okumanın yolu onun yazdıklarını okumak ve bilimsel bir çalışmayla karşılık vermektir, o bilim adamının kişiliğine saldırmak değildir." diyerek yanıt verdi. 
Ermeni çetelerinin Van'ı yıkmalarını "Ölüm ve Sürgün" eserinin yazarı Justin McCarthy'den okuyalım: "1915 Mart'ında, Van vilayetinde ayaklanma patlak verdi. Ermenilerin ayaklanmacı güçleri toplandılar ve örgütlendiler. Bundan sonra Ermeni köylüleri Van kentine sızdı. Ermeni köylüler Müslüman köylerine saldırdı ve buna karşılık Kürt aşiretleri Ermeni köylerini bastı. 20 Nisan'da Ermeniler, polis karakollarına ve Müslümanların konutlarına ateş etmeye başladılar. Ermeni ayaklanmacılar kentin içinde ve çevre köylerde kendi ayaklanmalarını sahneye koymak için yeterince silah gizlemişlerdi ve Osmanlıların hesabına göre 4.000'i bulan sayıda Ermeni savaşçısı kentin içine girmişti. Ermeniler ilerleyip Osmanlı güvenlik güçlerini yenilgiye uğrattıkça, Müslüman mahallesini de yakıyorlar ve ellerine düşen Müslümanları öldürüyorlardı. 14 Nisan'da kent tümüyle Ermenilerin elindeydi, ancak kentin düşmesinden sonra gelen Osmanlı birliklerince kuşatma altına alınmıştı. Ermeniler, kenti, Kafkasya'dan yola çıkan Rus birlikleri yetişebilene dek ellerinde tuttular. Van'ın Müslümanları, herhangi bir direniş örgütlemeye olanak bulamadan etkin biçimde yok edilmişlerdi ve ileri gelen kişilere edilen korkunç işkenceler ancak pek yoğun bir hıncın ürünü olabilir. Van'da İslamla ilgili ne varsa yakılıp yıkıldı. Çok eski zamanlardan kalma 3 yapı dışında, bütün camiler ateşe verildi ya da yerle bir edildi. Müslüman mahallesinin tümü yakılıp yıkıldı. Ermenilerin bu çalışması ve Osmanlılarla Ermeniler arasındaki çatışma bittiğinde, Van, bir kentten çok, bir ilkçağ kenti yıkıntılarına benzemekteydi." 
Justin McCarthy 24 Mart 2005 tarihinde TBMM Senato Salonunda da konferans verdi. Konferansta şunları söyledi: "Müslümanlar modern çağ tarihinin en büyük acılarından birini yaşadı, Osmanlı'da Doğu Ermenilerinin dini merkezi olarak büyük önem taşıyan Van'daki Akdamar Kilisesi'nden sorumlu rahip Arsen Van'daki Taşnakların liderlerinden İskân tarafından öldürüldü. Van belediye başkanı Bedros Kapamacıyan ve Gevaş kaymakamı Armarak, suikasta kurban gitti. Ermeniler Van'da isyan edince, Doğudaki Müslümanlar tarafından, üç yıl zarfında hiç ekin ekilmedi ve sonuçta açlık oldu. Doğu Anadolulular kaçarken kolera, tifüs ve tifo onların yanında idi. Rus ordularının öldüremedikleri veya hastalıktan ölmeyenler ise Ermeniler ile Türkler arasındaki savaşlarda öldüler. Sonuçta gene ölü sayısı akla durgunluk verecek bir düzeye çıkmıştı. Osmanlı vilayeti olan Van'da Müslümanların % 62?si ölmüştü Bu olayların sonucunda Müslümanların ve Ermenilerin çektikleri acılar malumdur, bu halklar arasındaki kanlı bir savaşın hikâyesidir ve bu savaş sırasında ilgili tarafların hepsi büyük kayıplar vermiştir. Osmanlılar Doğu'nun büyük bir bölümünü geri aldıklarında Ermeni halk Rusya'ya kaçtı. Orada açlık ve hastalıklar yüzünden öldüler. "
Sayın Justin A. McCarthy'i saygıyla andığımız nisan ayı Vanlılar için hüzün ayıdır. Karmaşık duygular yüklüdür bu ay. Göç, ölüm, ayrılık, çaresizlik, kayıp  saklıdır bu günlerin fotoğrafında. 
 Kendini kendisini teselli ve tedavi ederek yaşama tutunmaya çalışan insanların toprağıdır Van.  Vanlılar yaşananlara rağmen;  kin, nefret,  düşmanlık beslemediler beslemezler.
Vanlılar acılarını yüreklerine gömerek bugünlere geldi.  Vanlılar yitirdiklerine rağmen 1915'e ilişkin her hatıralarının,  sorulan sorularının girişine, "Ermenilerle dedelerimiz, babalarımız çok iyi komşularmış. Aralarında düşmanlık yokmuş. Yabancı güçler Ermeni çetelerini kullanıncaya kadar…"  insani, barışçıl ifade ile başlarlar. 
31 Mart günü başlayan, 3 Nisan günü biten Van ve ilçelerini kapsayan "Kurtuluş Haftası" vesilesiyle 1915-1918 Van işgali ve katliamları sırasında hayatını kaybeden bütün Vanlıları rahmetle, minnetle anıyorum.
Geçmiş olsun
Van Belediye Başkanı Bekir Kaya ve diğer tutuklular tahliye edildi. Tahliye edilen bütün tutuklulara geçmiş olsun. Tahliyeler her kesimde memnuniyet yarattı.  Tansiyon düştü. Toplumun kalp atışları normale döndü. Her zamanki sakin, akılcı tavrını koruyan Bekir Kaya'nın tahliye sonrası basın toplantısında söyledikleri barış-çözüm sürecine katkı niteliğindeydi, takdire değerdir.  Bekir Kaya'nın sorumlu duruşu ve siyasi tavrı Ahmet Türk'ün güvercin tavrına benziyor.  Aralarında yakın paralellik görüyorum.   Bahar ve barış iklimi herkesi sarmalamış. Süreç güzel gidiyor.  
Kurtuluş bayramları değişiyor!
Konu yıllar önce gündeme gelmişti. Ama o günlerde kimse inanmamıştı. Gün gelecek kurtuluş bayramları da kaldırılacak.   Nitekim bu yıl Erciş'te yapılan kurtuluş bayramı kutlamalarında temsili milis kuvvetleri gösterisi kaldırıldı. Van'da ve diğer ilçelerde de öyle olacak. Nereye gider bilmem. Kutlamaların sivil katılım ve organizasyon ağırlıklı olması isteniyor. Birkaç yıl önce milislerin şehre girişi yerine Van Devlet Tiyatrosu organizesiyle Vanlı muhacirlerin Van'a geri dönüşü dramatik görüntülerle başarıyla sergilenmişti. Van halkının çok beğendiği sivil ağırlıklı esnaf ve sanatkârların bayram gösteri ve geçişi ise yasaklanmıştı!  Garip, ama gerçek bu. Halkın içinde olmadığı bayramlar şeklen geçiyor.

Yazarın Diğer Yazıları