Terörü Paris'e taşıyan kimlerdir?

Ankara'da 10 Ekim Cumartesi günü "Emek, barış, demokrasi" mitinginin yapılacağı tren garı kavşağında gerçekleştirilen cumhuriyet tarihinin en büyük terör saldırısında iki canlı bombanın kendini patlatması sonucu 102 kişi hayatını kaybetmiş çok sayıda yurttaşımızda yaralanmıştı.

Türkiye'yi yasa boğan terör saldırısından bir ay sonra bu kez Avrupa'nın kalbi sayılan Fransa'nın başkenti Paris'te insan yoğunluğu olan 7 ayrı noktada terör yüzünü gösterdi.

Cuma günü akşam saatlerinde 8 terörist tarafından 7 noktada düzenlenen eş zamanlı terör saldırılarında en az 129 kişi hayatını kaybederken 352 kişide yaralandı.

Saldırıyı üstlenen IŞİD terör örgütü G20 liderler zirvesi öncesi bütün dünyaya kanlı mesaj vermekle yetinmedi tehdit ederek meydan okudu.

IŞİD Paris saldırısıyla terör olgusunu G 20'nin doğal olarak ana gündem maddesi haline getirdi.

Terörün hedefinde insanlar ve insanlık değerleri var.

Terörün her yerde herkese zarar verebileceğini Paris'te bir kez daha göstermiştir.

Terör din, dil, ırk, ülke tanımıyor.

Terörün amacı korkutmak, sindirmek günlük yaşamı, ekonomiyi durdurmak toplumda kaos yaratmaktır.

Paris saldırısı sonrası en büyük zararı her zaman olduğu gibi bir kez daha Avrupa'da yaşayan masum Müslümanlar görecek.

Hatay'da, Diyarbakır'da Suruç'ta, Ankara'da, Irak'ta, Suriye'de, Yemen'de nihayet dünyanın neresinde olursa olsun terör saldırıları ne denli üzücüyse Paris'te gerçekleştirilen terörist saldırılar aynı şekilde üzücüdür. Dünya Fransa saldırısıyla sarsıldı. Kınıyor, protesto ediyorum.

Buraya kadar tamam.

Ancak sorulması gereken  sorular, yüzleşilmesi gereken bazı gerçekler var.

Ortadoğu'da petrol, enerji kaynaklarına göre yeni haritalar çizerek Irak, Suriye, Afganistan, Libya gibi ülkelerin toprak ve toplum bütünlüğünü hallaç pamuğu gibi dağıtan kimlerdir?

Ortadoğu'da işine, dişine emperyalist emellerine göre diktatör kukla liderler yaratan, acımasız kanlı terör örgütleri kuran, kartondan devlet yapıları şekillendirerek yönlendiren kimlerdir?

Terörist örgütlere uçaklar, tırlar, gemiler dolusu hatta bugün bazı düzenli devlet ordularında dahi bulunmayan silahları hediye eden ülkeler kimlerdir?

Terörist örgütleri yaratan sonrada yaratılan canavarı sözde yok etmek için Ortadoğu ülkelerini işgal ederek kendi vatanlarında kardeşi kardeşe kırdıran kirli senaryoların yönetmenleri kimlerdir?

Kendi insanları daha fazla refah,  mutluluk içinde yaşasın, ülkeleri ise dünyada daha çok söz sahibi olsun, daha çok silah satsın düşüncesiyle sömürü politikaları hazırlayanlar kimlerdir?

Irak ve Suriye'yi güç gösterisi sahasına daha öteside yeni üretilen silahların ve şekillendirilen yeni orduların tatbikat bölgesine dönüştüren kimlerdir?

Dünyanın en ücra köşesinde iki kişi arasında geçen konuşulanları dinleme, izleme imkânları varken terör örgütlerini yıllardır palazlandırıp görmezden gelerek dünyanın başına bela eden kimlerdir?

Dünyanın güçsüz ülkeleri çalışsın ezilsin, fakirlik yoksulluk içinde köle gibi yaşasın gerekirse din, mezhep, ırk bahaneleri birbirlerini yok etsin zararı yok diyen kimlerdir?

Karıştırılarak yıkılan, hallaç pamuğu gibi darmadağın edilen bazı Müslüman ülkelerin masum insanlarını aç sefil, çoluk-çocuk mülteci duruma düşüren sınır kapılarına dayandıklarında ise ölümden kaçan bu çaresiz insanlara kapıları kapatarak ölüme terk eden kimlerdir?

Çıkarılan yangın evlerimize sıçrar korkusuyla binlerce insan hayatını kaybettikten 5 yıl sonra Esad'ı gönderme planı yapan kimlerdir?

Birleşmiş Milletler teşkilatını dünyayı saran terör,  iç savaş yangınları karşısında vetolarla güdümüne alarak etkisiz konuma düşüren kimlerdir?

Terörün toplumsal kaynağını kurutmak için önce kürsel sosyal ve ekonomik adalet sağlanmalı, ardından kürsel vicdan harekete geçmelidir.

Dünya ülkeleri isterlerse bütün terör örgütlerine karşı önlem alabilirler.  Ancak terörist örgütler taşeronluk görevi sürdürdükçe, aç gözlü  yayılmacı emperyalist ülkelerin terör örgütlerine ihtiyacı oldukça isimleri değişse de terör örgütlerinin varlıkları devam eder.

Günümüzde adı konulmamış savaş ve kurbanları var.

Birinci ve İkinci dünya savaşlarının bugünkü gibi Ortadoğu'yu paylaşma planları, kavgaları üzerine çıktığını unutmayalım.

Prof Dr.  Zeki Taştan söz verdi

Van'ın değerli halk ozanı Vanlı-Ercişli Emrah ile ilgili  " Emrah'a büyük saygısızlık" haberimiz   bazı ilgilileri harekete geçirdi. Haberde Emrah'a sahip çıkılması için Kültür ve Turizm Bakanlığı, Van Valiliği ve Yüzüncü Yıl Üniversitesi'ne seslenen Aşık Ahmet Poyrazoğlu ve Ercişli araştırmacı, halk bilimci Selahattin Koşar'ın çağrısına ilk yanıt YYÜ Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zeki Taştan'dan geldi.

Dünya'da Van Dergisi'nde yazılarını  severek yayınladığım yakından tanıdığım, üniversitede önemli bir konumda bulunan Zeki Hoca Rektör Prof. Dr Peyami Battal ile görüşerek Edebiyat Fakültesi'nde güzel bir salona Ercişli Emrah ismini vereceklerini, yılın belirli dönemlerinde  Emrah'ı şiirleri, çeşitli yönleriyle anacaklarını söyledi. Hocam yetmez. Sizden Van'ın zengin edebiyat birikimini gün yüzüne çıkaracak emek verenleri yaşatacak etkinlikler bekliyoruz.