Tehlikenin farkında değiliz
İkram Kali
Birçok insan ID-IŞİD denilen uluslararası tehlikenin farkında değil.
IŞİD’in ne denli tehlikeli olduğunu anlamak için askeri uzman, siyaset bilimci olmaya gerek yok. Bugüne kadar yaptıklarına ve hedeflerine bakmak yeterlidir. Suriye ve Irak’ta insanları acımasızca katleden İslamiyet’e ciddi zararları veren, daha doğrusu bütün insanlığı tehdit eden IŞİD’in kamuoyunda gerçek anlamda anlaşılamadığına inanıyorum.
Birçoğumuz tehlikenin farkında değiliz.
Yaşanan son olaylar nedeniyle PKK’ya tepki gösteren sıradan insanların, çevrelerin IŞİD’e sempati duyduğunu soysal medyada, haberlere yapılan yorumlardan okuyor, görüyorum. Ülkemizde özgürlüklerin, demokrasinin, insan haklarının, sosyal adaletin gelişmesini yeterli görmeyen, okullarda başörtüsüne dahi karşı çıkan insanların IŞİD’e sempati duymasının altında yatan nedenlere bakmak ve bu çelişkiyi anlamak gerekir. Yanı başımızda Allah adına insanları ve insanlığı yok eden tehlikeli bir çetenin ülkemize komşu devlet olmasının sonuçlarını düşünmek dahi istemiyorum.
Tarih boyunca insanlığı en çok din/mezhep savaşları ve ırkçılık yakmış, yıkmış ve yok etmiştir. Dünyanın en kanlı, en zalim katliamları, zulümleri, insanlık dışı uygulamaları, barbarlıkları farklı inanca, farklı ırklara tahammül etmeyen dayatmacı faşist düşünceler, yönetimler nedeniyle yaşanmıştır.
Almanya’da, Cezayir’de, Bosna Hersek’te en son Irak ve Suriye’de de böyle olmuştur. Nazilerin Yahudilere uyguladığı soykırım ve Amerika’da ırkçı beyazların siyahlara reva gördüğü kötü muamele unutulmayan kötü örnekleridir.
IŞİD canavarını yaratan güçler şimdi onu yok edemiyorlar. IŞİD gibi kanlı bir çeteyi sıradan halkın gözünde sempatik konuma getirenlerinde özeleştiri yaparak yaşanan olaylardan ders çıkarması gerekir.
Kobani’de Kürtler, Araplar, Türkmenler, Çeçenler, Ermeniler ve Süryaniler birlikte yaşıyor. Bu coğrafyada sonuçlar ne olursa olsun halklar bundan sonrada yan yana yaşamak zorundadır. O nedenle bölgede yeterince ucu dışarıda şeytan varken kendi aramıza fitne fesat sokmaya çalışanlara, izin vermemek gerekir.
Düşüncesi, inancı, etnik kökeni ne olursa olsun herkesin IŞİD tehdidinin, farkına varması kışkırtıcılara itibar etmemesi gerekir.
Türkiye için kolay değil
Alman yayın kuruluşu Deutsche Welle'nin sorularını yanıtlayan, Adenauer Vakfı Ortadoğu Masası Uzman Dr. Oliver Ernst,: "Türkiye sonrasında ne olacağını iyice düşünmeden öyle kolayca ordusunu Suriye'ye sokamaz. Türkler, Amerikalılar ve diğer müttefiklerin perspektiflerini masaya yatırıp, 'En anlamlısı ne olur?' sorusu üzerinde düşünmesini çok önemli buluyorum” diyor.
Dr. Oliver Ernst, Türkiye'nin bu aşamada 'Bir felaket senaryosu' ile karşı karşıya olduğunu anlatırken, Türkiye'nin bölgede 200 bin Kürt'e kapılarını açtığını ifade ederken, "Bu önemli bir adımdı. Çünkü Kürtleri içeri almak ve sınır bölgelerindeki çok huzursuz Kürt halkını daha da güçlendirmek Türkiye için kolay değildi. Bu, Türkiye için güvenlik politikaları konusunda dezavantajları beraberinde getiren bir adımdı. Gerçekten değerinin anlaşılması gereken bir adım" değerlendirmesini yapıyor.
“Dünya gerçeklerini anlamamak”
Almanya Dışişleri Bakanı Frank- Walter Steinmeier, Kobani’nin kurtarılmasına yönelik Birleşmiş Milletler (BM) gücü ile olası kara harekatına karşı çıkıyor. Suudi Arabistan ziyareti sırasında konuya ilişkin açıklama yapan Alman Dışişleri Bakanı, kimi Alman siyasiler tarafından dillendirilen öneriyi, “Dünya gerçeklerini anlamamak” olarak nitelendiriyor.
Usta bölücü
Şiilerin Gadir-i Hum Bayramı nedeniyle konuşma yapan İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, “Amerika, Siyonizm ve özellikle usta bölücü habis İngiliz hükümeti Sünniler ile Şiiler arasında ihtilaf çıkarmak için çabalarını artırdılar” diyor.
