Su içmek bile siyasettir
İkram Kali
Van'ın İran ile olan komşuluk ilişkileri ortak tarihten ve kültürel zenginliklerden beslenerek yoluna devam ediyor. İran ile ekonomik ilişkilere yönelik önemli çalışmalar yapan Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA) İran Masası sosyal ve kültürel ilişkileri güçlendirmek amacıyla geçen hafta İran'ın dünyaca tanınan ödüllü yönetmenlerinden "Oblivion Season" isimli 48 ödüle layık görülen filmin yapımcısı, yönetmen ve senarist Abbas Rafei'yi Van'da akademisyenler, sinema ve sanat çevreleri, basın mensupları ve öğrencilerle buluşturdu. Keyfili bir buluşma oldu.
2016 yılından sonra yine DAKA'nın daveti üzerine ikinci kez Van'a gelen Rafei, Elite World Van Hotel'de düzenlenen, sınırlı sayıda davetlinin katıldığı söyleşide İran sineması hakkında bilgiler paylaşarak yöneltilen soruları içtenlikle yanıtladı. Katıldığım bu söyleşide Abbas Rafei'den özelde İran sineması ve seyircisi, genelde Dünya sineması hakkında değerli bilgiler edindim.
Sanatsal buluşmada...
Abbas Rafei'nin hayatını, sinema dünyasıyla yolunun kesişmesini, başarılarını anlatan biyografisinin ardından yönetmenliğini yaptığı bazı filmlerinin fragmanlarını izledik. Filmleri izlerken doğal ortamlarda 1970'li yılların sinema imkanlarıyla hayatın içinden kesitler veren, bizim de Van'da Emek, Şehir, Yıldız sinemalarında izlediğimiz Türk filmlerini, Vanlı ailelerin sinema tutkusunu ve 2 kışlık 4 yazlık sinemayı anımsadım.
Söyleşinin soru-cevap bölümünde katılımcılar Rafei'ye İran'da film çekmenin zorlukları, siyasi baskı, sinema sektöründe kadının yeri, ortak sanat çalışma düşüncesi, İranlıların sinemaya ilgisi, sinema-siyaset ilişkisi üzerine çeşitli sorular yöneltti. Soruları ayrıntılı şekilde yanıtlayan Rafei'yi herkes gibi bende ilgiyle dinledim.
Çok beğendiği Van'ın güzelliklerinin tanıtılarak anlatılması gerektiğini ve sinemanın bu anlamda kullanılabileceğini belirten Rafei, Mevlana'nın "Aynı hisleri paylaşmak, aynı dili konuşmaktan daha önemlidir" veciz sözüne atıfta bulunarak Van halkının İran halkına Ankara'dakilerden daha yakın olduğunu, Türkiye'yi Van ile daha çok bağdaştırdıklarını söyledi.
İranlıların Van'da yabancılık çekmeden yaşamlarını sürdürmesinin kendisine ümit verdiğini vurgulayan Rafei, " İran ve Türkiye'nin birçok kültürü birbirine yakındır, ortaktır. Bu nedenle Van'da düzlenen sanatsal faaliyetlere katılmaktan mutluluk duyuyorum. Kadim dostluk ilişkilerimizi sanat yoluyla daha çok geliştirebiliriz. Van ile sanat alanında birçok çalışmaya imza atabiliriz. DAKA destekleriyle Van'da ortak belgesel, kısa ve uzun metrajlı film çekmek, atölye çalışmaları yapmak, sinema bilgi ve birikimimi genç sinemacılar ve öğrencilerle paylaşmak istiyorum. Mesela yönetmenliğini yapacağım ve Van'da çekeceğimiz ortak belgeselin veya filmin yardımcı yönetmeni, rol alacak oyuncuların bir kısmı Vanlı genç meslektaşlarımızdan oluşabilir. Ben buna hazırım" dedi.
Sinemayı toplumun aynası olarak gören, İran'da kültürel ve düşünsel olarak daha dolu ve iz bırakan filmler çekildiğini, Dünya sinema festivallerinde önemli ödüller aldığını, İran'da film çekmenin pahalı olmadığı, İran filmlerinde teknikten fazla yararlanılmadığını dolayısıyla filmin kendisi değil konusunun ön plana çıktığını, İran Devrimi öncesi de film çektiğini, İran filmlerini yaş sınırı olmadan herkesin ailece bir arada izleyebildiğini ve aynı duyguyla gözyaşı dökebildiğini, İran'da 25'e yakın kadın yönetmenin olduğunu, halkın tiyatro ve sinemaya büyük ilgi gösterdiğini hatta Tahran'da bazı tiyatro oyunlarının biletlerinin iki üç katına satıldığını, çünkü başka bir eğlence olmadığını söyledi. Türk sinemasını çok başarılı bulan Rafei, İranlı yönetmenlerin hepsinin Yılmaz Güney'i iyi tanıdığını ve Yol filmini bildiğini anlattı.
İran sinemasını Rafeai'den dinlerken şu ifadeleri ayrı bir yer eti hafızamda:
Bir toplumda özgürlük yoksa su içmek bile siyasettir/ Fikirler yasaklı ortamlarda gelişir.
Türkiye'nin İran ile olan 560 kilometrelik sınırının 300 kilometresini Van sınırı oluşturur. 400 yıldır değişmeyen sınır komşumuz İran- Van arasında ekonominin, turizmin güç kazanması ve büyümesi için sosyal kültürel etkinliklerin yoğunluk kazanması gerekir.
İran ilişkilerine kültürel destek
İranlı yönetmen Abbas Rafei'nin söyleşisine katılan DAKA Genel Sekreteri İbrahim Güray heyecan yaratacak yeni şeyler söyledi. Güray, ekonomik faaliyetleri sürdürürken sosyal ve kültürel faaliyetleri ihmal ettiklerinin farkına vardıklarını, ekonomik faaliyetler kapsamında yürüttükleri çalışmalara bundan sonra sosyal, ve kültürel içerikli mali destek programlarını da dahil edeceklerini ifade etti.
Bu şu demektir;
DAKA bundan sonra sosyal ve kültürel projelere daha çok destek sağlayacak. Örneğin Van'da İran Türk ortak film çekimine, "Van İran Kültür Festivali'ne, Van türküleri CD'si hazırlanmasına destek olabilecek. DAKA İran Masası'nın sosyal ve kültürel ilişkilere önem vermesi önemli bir adımdır.
Trafik keşmekeşi
Van İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü… Hafta içinde Van genelinde 5 farklı noktada 10 ekiple, trafik güvenliği ve trafik düzenini sağlamak üzere helikopter desteğinde denetim yaptı.
Aşırı hız, hatalı şerit değiştirme, tehlikeli araç kullanma, emniyet kemeri, cep telefonuyla konuşma, kırmızı ışık ve diğer kural ihlallerine yönelik uyarıcı ve yönlendirici denetimler ilgi çekti. Topluma trafik ihlallerine izin verilmeyeceğinin mesajı verildi.
Okurlarımız, vatandaşlar gazetemizi aradı.
Diyorlar ki…
Denetim şüphesiz iyidir. Peki, ara sokaklarda ve cadde kenarlarında yaşanan trafik keşmekeşi ve düzensizlik nasıl olacak? Kenti boğan kronik soruna kim dur diyecek. Buralara da denetlensin. İl Trafik Komisyonu, Büyükşehir Belediyesi el ele verisin soruna çözüm bulsun. Vatandaş çağrısında çok haklıdır.