İkram Kali

Sosyal belediyecilikte güzel şeyler oluyor

İkram Kali

Belediyeler sınırları içinde, sakinlerinin / hemşehrilerinin mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan idari ve mali özerkliğe sahip olan kamu tüzel yapılardır.  Şehirler belediyelerin aynasıdır.
Belediyeler, geleneksel yol, park, altyapı, içme suyu, imar çalışmaları vb. yerel hizmetleri yerine getirmenin yanı sıra sosyal belediyecilik kapsamında halka sosyal hizmet ve sosyal yardım  götürmekle de yükümlüdürler. 
Bazı belediyelerin savsakladığına bakmayın. 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun pek çok maddesinde, sosyal belediyeciliğe kanuni altyapı oluşturabilecek hükümler bulunmaktadır. Kanun, belediyelere sosyal hizmet ve sosyal yardım konusunda geniş yetkiler veriyor. Dolaysısıyla belediyeler klasik hizmetler yaparak sorumluluklarını yerine getirmiş, başarılı olmuş sayılamazlar.


1980'lerden sonra genelde yerel yönetimler ve özelde belediyelerin yetki ve fonksiyonlarında önemli artışlar oldu. Türkiye'de, 1990'lardan sonra sosyal belediyecilik uygulamaları, yoğunlaşmaya başladı. Sosyal belediyecilik, sosyal devletin yükünü yerine getiren, sosyal hak anlayışını savunan bir yaklaşımdır ve toplumun dezavantajlı gruplarına yansız hizmet vermektir. Belediyelere bu anlamda büyük görevler düşmektedir. Belediyeler ilk önce sosyal ve kültürel alanda sosyal politikalar benimsedi, daha sonra engellilerden başlayarak çeşitli dezavantajlı gruplara yönelik sosyal hizmet ve sosyal yardım çalışmaları başlattı. Özellikle kentlerde yaşamlarını sürdüren dezavantajlı gruplardan işsizler, engelliler, madde bağımlıları, evsizler, yaşlılar, kadınlar, çocuklar, yoksullar, kronik hastalar, göçmenler ve altyapı hizmeti elde edemeyerek kent ve toplumla bütünleşemeyen kesimlere yerel hizmetlerin sunulmasında sosyal içerikli bir belediyecilikte gelişme yaşandı.


Sosyal devlet politikaları kapsamında ülkemizin genelinde ve kentimizde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı teşkilatları tarafından  başarılı sosyal hizmetler veriliyor. Bu hizmetler günümüzde çeşitlenerek, artarak ve yaygınlaşarak devam ediyor.  Kentimizde Büyükşehir ve İpekyolu, Edremit, Tuşba ve Erciş belediyelerimizin sosyal belediyecilik çabaları  olduğunu biliyoruz ancak bunlar yeterli değil. Özellikle dezavantajlı gruplara hizmet götürmede belediyelerimizin  başarılı olduklarını söyleyemeyiz. Bu tür hizmetler belediyelerimizde daha yeni gündeme geliyor.


Geçen hafta kentimizin en kalabalık nüfusa sahip merkez ilçemizin İpekyolu Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Cemil Öztürk ile Şerefiye Mahallesi'nde hizmet vermeye başlayan, resmi açılışa hazırlanan Engelsiz Yaşam Akademisi'nde bir araya geldik. Kaymakam Öztürk, yapılan hizmetleri, projeleri ve hedeflerini anlatırken görev süresi dolduktan sonra Van'dan ayrılacağını, geride eserler, hoş bir seda ve sosyal ve çağdaş belediyecilik anlayışı bırakmak istediğini belirtti.
Kaymakam Öztürk ile birlikte İpekyolu ilçesinde yaşayan özel gereksinimli bireylerin sosyal, kültürel, sanatsal ve mesleki eğitim ihtiyaçlarına cevap vermek üzere modern imkânlara sahip bünyesinde; Fıtnees Salonu, Güzellik Saç Bakım Merkezi, Bireysel Eğitim Sınıfları, El Becerileri Atölyesi, Oyuncak Atölyesi, Resim Atölyesi, Genel Eğitim Sınıfı, Gündüz Bakım Evi'  Engelli Oyun Parkı bulunan 2250 m2 alana inşa edilen Engelsiz Yaşam Akademisini gezdik.

Hafif Düzey Zihinsel, Öğrenme Güçlüğü, DEHB, Ati pik Otizm, Bedensel, İşitme, Görme, Dil Konuşma Güçlüğü, Mikrosefali, Hidrosefali ve Özel Yetenekli bireylerin eğitim alacağı, meslek öğreneceği akademi günlük 200 bireye hizmet verecek şekilde tasarlanmış.Ulaşımı kolay, ferah, merkezi bir yerde yapılan, adını bilim, sanat, edebiyat eğitim kurumundan alan Engelsiz Yaşam Akademisi dezavantajlı bireylere ulaşarak onları kucaklamayı,ihtiyaçlarını karşılamayı hedefliyor.   Sınıfları gezerken duygulandıran, sosyal belediyecilik adına umut veren görüntülere tanık olduk.
 Akademide her şey düşünülmüş.

Mesela dezavantajlı bireyler araçlarla ücretsiz olarak evlerinden alınıp evlerine bırakılıyor. Canı sıkılan bilardo, satranç oynuyor.  Şehrin stresinden ve gürültüsünden uzak ortamda değer gören, mutlu olan dezavantajlı bireyler gönüllerince eğleniyorlar, meslek de ediniyorlar ve düzenlenen sosyal aktivitelerle keyifli anlar yaşıyorlar.

Açık alan üzerinde; engelli bireylerin kullanımına uygun çeşitli oyun grupları, mini spor sahası, açık ve kapalı alan spor aletleri ve engel türü ve derecesine göre beden eğitimi öğretmeni gözetiminde haftanın 6 günü bay ve bayan günleri ayrılarak spor hizmeti de veriliyor. İpekyolu Belediyesi Engelsiz Yaşam Akademisi'nde dezavantajlı bireylerin sevinci, öğrenme ve yaşam çabaları görülmeye değer nitelikte.

Engelsiz Yaşam Akademisi'nde Görme Engelliler Kuran-ı Kerim, çocuklar, ergenler boyama, resim yapmayı öğrenirken, Kuaför ve Güzellik Sınıfında  meslek ediniyorlar. Sosyal belediyecilik bununla bitmiyor. Haftanın 3 günü akademiye gelenlere, haftanın 3 günü de evinden dışarı çıkamayan; yaşlı, yatalak, ağır düzeyde zihinsel engelli vatandaşların evlerine gidilerek kuaför, bakım hizmeti veriliyor.

Akademide eğitim gören bireylerin yüzleri gülüyor. 
Dezavantajlı bireylere özel ilgi gösteren Başkan Vekili Cemil Öztürk'e  baba şefkatiyle sevgiyle sarılan çocukların bakışları, hareketleri, tebessümleri, el çırpmaları yapılan hizmetin ne kadar değerli, gerekli oluğunu yansıtırken  kentimizde sosyal belediyeciliğe ne denli büyük bir ihtiyaç duyulduğunu yerinde gözlemledik.

Akademiyi gezerken iki yıl önce felç nedeniyle tekerlekli sandalyeye mahkum olan bir vatandaşımızın yaşadığı sıkıntıları hüzünlenerek anımsadım. Telefonla gazetemizi arayan bu vatandaşımız yaşlı annesiyle oturduğu apartman dairesinden bazen tek başına dışarı çıkarak soluk almak, yaşama katılmak istediğini ancak sokak girişindeki kaldırımda engelli rampası olmadığından arabasıyla dışarı çıkamadığını belirterek sorunun çözülmesi için yardımcı olmamızı istedi.
 Engelli yurttaşımızın sorununu haber yaparak gündeme getirerek  belediyenin dikkatini çekmeye çalıştık.  Gelişme olmayınca haberi gözden kaçırmışlar düşüncesiyle belediyeyi arayarak konuyu ilgililerine aktardık, ama hizmet yapmak yerine siyaset yapan o günün bazı görevlileri sorunu çözmediler.  Bunun üzerine hayırsever bir iş adamımızı arayarak engelli yurttaşımıza yardımcı olmasını rica ettik. "Gereken neyse en kısa sürede yapacağız" diyen hemşehrimize teşekkür ettik.  Bir hafta sonra bizi arayan engelli vatandaşımız yaşamını kısıtlayan engelin kaldırıldığını,  yapılan rampa nedeniyle evinden tek başına dışarı çıkmaya başladığını ve çok mutlu olduğunu söyledi. Bundan bir yıl sonra yurttaşımız sağlık sorunları nedeniyle hayatını kaybedince yakaladığı mutluluk kısa sürdü.

2017 Ağustos ayı…

Benzer bir hikaye ama sonuç farklı.

Geçirdiği felç sonrasında tekerlekli sandalyeyle hayatını sürdürmeye başlayan babalarının hastane-ev arasında ulaşımında zorluk yaşayan aile İpekyolu Belediyesi'ne müracaat ederek evlerinin önüne engelli rampası yapılmasını istiyor. Durmaz ailesinin başvurusu üzerine harekete geçen İpekyolu Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri vatandaşımızın evinin önüne kısa sürede engelli rampası yaparak örnek bir çalışma gerçekleştiriyor.  Sosyal belediyecilik anlayışıyla sorunu çözülen Muharrem Durmaz'ın kızı Havva Çiğdem sevgili babalarını ve ailelerini mutlu eden belediye yetkililerine teşekkür ederek duydukları memnuniyeti ilgililere aktarıyor.

 Gezip gören, inceleyen insanlarımız kendi hayatlarını gelişmiş şehirlerdeki insanların hayatlarıyla, kendi şehirlerini çağdaş, yaşanılabilir şehirlerle kıyaslayarak, haklı olarak  "bu hizmetler bizimde hakkımız" diyorlar. O nedenle siyasilerin, belediyelerin kentlerinde yaşayan hemşehrilerini avutma, uyutma  dönemleri artık geride kalmıştır.
 Kentimizde belediyeler dünde vardı, bugünde.

Günümüzde değişen belediyeler değil,  insana değer veren,  çağdaş sosyal belediyecilik anlayışı, sorgulayan hizmet bekleyen bireylerin varlığıdır.  Sonuç olarak, İpekyolu ilçemizde dezavantajlı bireylerin  kurumsal sosyal hizmetlere kavuşması sevindiricidir, ama yetmez, daha da yaygınlaştırması gerekiyor.  Her insanın dezavantajlı birey adayı olduğu akıldan çıkarılmamalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları