İkram Kali

Sizin söyleyecek bir sözünüz yok mu?

İkram Kali

Hainler, alçaklar, kalleşler, yüzü dost kalbi hain olanlar zor günlerinizde sizi arkadan hançerleyerek gerçek yüzlerini gösterirler. Yol arkadaşlığında çelmeleyerek ve yarı yolda bırakarak güvenilmez olduklarını ispatlarlar.

 

NATO müttefikimiz ABD'nin tehdit, kabadayılık ve kalleşliği gibi.

 

1974 Kıbrıs Barış Harekâtı'nda Türkiye'ye ambargo uygulayan Amerika'nın dost kazığını unutmadık. Şimdi  sözde müttefikimizin ekonomik saldırısı altındayız. 

 

Halen ev hapsinde bulunan ajan rahip Brunson'u bahane eden Trump-Pence ikilisinin Türkiye'yi hedef almasıyla birlikte dolar hızla yükseldi, Türk lirasının değeri ise düştü.

 

Döviz kuru üzerinden inanılmaz bir dezenformasyon sürüyor. Türk lirası açık saldırı altında...

 

Trump'ın çelik ve alüminyuma ek vergileri katlama kararını Twitter üzerinden ilan etmesinin ardından önceki gün de F 35 savaş uçaklarının teslimatını askıya alan kararı imzalaması Türkiye'ye karşı açılan savaşın boyutunu ve gerçek amacını ortaya koymaktadır. 

 

Doların 4 liradan 5 liraya 4 ayda,  5 liradan 6 liraya günler hatta saatler içinde tırmandırılması ülkemize karşı ekonomik saldırı değil de nedir?

 

Emperyalist ABD'nin Türkiye ekonomisine  açtığı savaş sanayici, esnaf, tüccar başta olmak üzere  herkesi olumsuz etkilemeye başladı. 81 milyonu yakan piyasanın ateşi çok yüksek. 

 

Türkiye ekonomik olarak çok zor bir süreçten geçiyor.

 

Algı operasyonları yapılıyor.

 

Allah devletimizin, ülkemizin ve milletimizin yardımcısı olsun.

 

Bu krizin siyasi sorumluları elbette var. Ancak duygusal ve tepkisel siyaset yapmanın sırası değil. Siyasi düşüncelerimiz ne olursa olsun. Eleştirilerimizde, tepkilerimizde  ne kadar haklı olursak olalım. Hamaset ve yanlış yapanlara ne kadar kızarsak kızalım. Devlet bizim devletimiz, ülke bizim ülkemizdir. O nedenle amasız, fakatsız sonuna kadar devletimizin, ülkemizin yanında olacağız.

 

ABD'nin Türkiye ekonomisini çökertmeye yönelik saldırılarına karşı iş ve ekonomi çevrelerinden çeşitli tedbirler öneriliyor. Mesela üretimin artırılması, lüks tüketimin durdurulması,  zorunlu olmayan ihraç ürünlerine ara verilmesi, döviz alımının askıya alınması, yerli ürünlerin tercih edilmesi, özellikle kamuda israfın önüne geçilerek tasarrufa gidilmesi isteniyor.

 

Ekonomik savaş büyütülmeye çalışılırken saldırılara kimse seyirci kalamaz.  Kalan, sevinen hain ve alçaktır.

 

Ülkemize yönelik ekonomik savaş Türkiye pazarında yer alan diğer ülkeleri de endişelendiriyor.  Nitekim Almanya Başbakanı Merkel "Türkiye'de ekonomik istikrarsızlık kimsenin çıkarına değildir"  açıklamasında bulunurken Almanya Ekonomi Bakanı Peter Altmaier de Türkiye'nin hedef olduğu ekonomik saldırıya tepki göstererek Türkiye'nin ekonomisinin istikrarlı olmasının önemine dikkat çekti. İtalya Libero gazetesine mülakat veren İtalya Başbakanlık Müsteşarı Giancarlo Giorgetti de, bu ayın sonu ile eylül ayının başında İtalya'ya yönelik ekonomik bir saldırı olabileceğine dikkati çekerek, bu bağlamda Türkiye'yi örnek gösterdi. Türkiye'ye karşı açılan savaşa karşı herkes pozisyon alarak destek olmaya çalışıyor.

 

 Gelelim ekonomik saldırıdan etkilenen Van'a.

 

Kentimizde  iş dünyasını temsil eden Van Ticaret ve Sanayi Odası,  Van Organize Sanayi Başkanlığı,  Van Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği, Van Sanayici ve İşadamları Derneği, Van İŞGEM, Van Genç İş Adamları Derneği Van SMMMO, Van TMMOB, Van Şoförler ve Otomobilciler Odası,  MÜSİAD Van Şubesi, Van Perakendeciler Derneği ve daha birçok kuruluş var. Birde bu kuruluşların bir araya gelerek oluşturdukları Van Ekonomi Konseyi var. Ha birde yeni oluşturulan 20 kişiden oluşan ama isimlerini bilmediğimiz Van TSO Yüksek İstişare Kurulu var.

 

Yani var oğlu var.

 

Bunlar Van iş dünyasını temsil ediyorlar. 

 

Lakin adları var kendileri yoklar.

 

Esnaf  kriz ortamında bekleme içinde.  Mal alamıyor, satamıyor.

 

İş dünyası yerelde kendilerine moral verecek, endişelerini giderecek, algıları dağıtacak, birlik beraberlik çağrısı yapacak inandırıcı güçlü bir söz duymak, duruş görmek istiyor.

 

Ama herkes kabuğuna çekilmiş.

 

Allah aşkına…

 

Tedirgin olan İtalya, Almanya Türkiye'nin yanında yer aldıklarını belirterek ABD'yi protesto ederken sizlerdeki bu ketumluk, rahatlık niye? Tuzunuz çok mu kuru?

 

Esnafın, tüccarın, sanayicinin en fazla ihtiyaç duyduğu şu günlerde siz neredesiniz?

 

Algı operasyonlarına, psikolojik baskılara karşı neden bir araya gelmiyorsunuz? Kimi ve neyi bekliyorsunuz?

 

Karşılık bulacak, takdir edilecek, moral ve motivasyon sağlayacak bir  haykırış neden yok?

 

Bugün değilse ne zaman?

 

Esnafa, tüccara, sanayiciye," Paniğe kapılmayın soğukkanlı ve sabırlı olun. Ekonomimizi hedef alan saldırılara karşı, sonucu ne olursa olsun meslek kuruluşları olarak üyelerimizle devletimizin ve milletimizin yanındayız.  Dik ve kararlı duruşumuzu birlikte sürdürerek Türk Lirası'nda kalmaya ve üretmeye devam edeceğiz Bu savaştan hep beraber güçlenerek galip çıkacağız… "

 

Vatandaşlara da, "Ülkemiz ekonomik savaşa karşı mücadele veriyor. Bu ülke meselesidir. Vatan, millet meselesidir. Vatandaşlar olarak,  sizlerde dövize yönelmeyin. Aksine dövizinizi bozdurun. Tük lirasıyla alışveriş yapın. Algılara kulak asmayın. Türkiye güçlüdür bu saldırı ve krizide aşarız.  Ne olursa olsun Amerika'ya boyun eğmeyeceğiz"  benzeri çağrılarda bulunmak çok mu zordur?

 

Ey meslek odaları ve aktörleri…

 

Devletimiz, ülkemiz, milletimiz ekonomik savaşla boğuşurken üyelerinize ve topluma karşı söyleyecek bir sözünüz olmayacak mı?

 

Hepimizin içinde bulunduğu düşmanca torpillenerek batırılmaya çalışılan,  geminin selametle limana yanaşması için meslek odaları ve aktörleri olarak sizlerde sorumluluğunuzun gereğini lütfen zamanında yerine getirin.

 

 Biraz cesur, biraz içten, birazda duyarlı olmak çok mu zordur?

Yazarın Diğer Yazıları