Siyaset ve hizmet anlayışı bu mu?

Sözüm ona Çözüm-Barış-Kardeşlik süreci içindeyiz. Yani bu dönemde herkes birbirini daha çok kucaklayacak daha çok anlayacak, ön yargılarını yıkacak, kini nefreti ortadan kaldıracak tı. O zaman elinden geldiğince herkesin kardeşliğe, barışa katkı sağlayacak hizmet ve anlayış içinde olması gerekiyor.

 Gevaş Ak Partili Belediye Başkanı Sinan Hakan’da çözüm-kardeşlik sürecini Gevaş için fırsata, yatırıma dönüştürmek amacıyla harekete geçiyor. İstanbul, Ankara, Konya gibi belediyelerin desteğini alarak Gevaş’ın çehresini değiştirmeyi hayal ediyor. Ve ilk olarak kardeş olmak üzere Konya Karatay Belediyesi’nin kapısını çalıyor. Zira yasa kardeş olan belediyeler arasında proje desteğine ve hizmet dayanışmasına izin veriyor. Görüşmeler sonunda Karatay ile Gevaş belediyeleri meclis kararlarıyla protokol imzalayarak kardeş oluyorlar.

Ardından Gevaş Belediyesi ilçe için somut kardeşlik projesi hazırlıyor. Gevaş Belediyesi ile Konya’nın Karatay Belediyesi arasında Kardeş Belediye Projesi ile Gevaş’a 7 milyon 100 bin TL’lik yatırım yapılması planlanıyor. Konya’nın Karatay Belediye Başkanı Mehmet Hançerli Gevaş’a gelerek yerinde incelemelerde bulunuyor.  Gevaş’ı geziyor çok da beğeniyor. Ancak mevcut görünümün tarih ve turizm beldesi Gevaş’a yakışmadığını ifade ediyor. Başkan Mehmet Hançerli ilçesine dönüyor. Projeyi Karatay Belediye Meclisi’ne sunuyor. Meclis üyeleri kardeşlik dayanışmasını onaylayarak Konya –Van kardeşliğine Karatay’dan çok güçlü ve samimi destek çıkıyor.

Kimse yanlış anlamasın. Projeden gelişmiş Karatay ilçesinin hiçbir beklentisi yok. Aksine Karatay Belediyesi Gevaş için büyük maddi kaynak ve zaman harcayacak. Beklentileri Gevaş-Karatay arasında kardeşliğin, dostluğun sağlanması.

Daha sonra Gevaş Belediye Başkanı Sinan Hakan, kardeşlik projesi kapsamında  Karatay ilçesini ziyaret ediyor. Hakan, Gevaş’a döndüğünde izlenimlerini meclis üyeleriyle paylaşıyor, destek istiyor.

Neyse. Proje meclise geliyor.

Gevaş’a eser kazandırma girişimi belediye meclis üyesi üstünlüğünü 9-6 elinde bulunduran Demokratik Bölgeler Partisi  (DBP) meclis üyeleri anlaşılmayan, şok yaratan bir muhalefet anlayışıyla kardeşliği projeyi “red”  ediyorlar. Yani hizmete çelme takarak engelliyorlar. DBP’liler “ ilke kararı” alarak Gevaş’a Gevaşlılara yarar sağlayacak, Gevaş’ı güzelleştirecek projenin hayata geçirilmesini resmen önlüyorlar. İlke kararı ne demekse! Neticede DBP’liler kendileri açısından büyük bir başarı elde ediyor. Şunu sormak lazım; bazı yabancı ülkelerden gelen basit destekleri çok önemli bulacaksın öveceksin ama Konya’dan Gevaş’a gelen kardeşlik desteğine “hayır”  diyeceksin. Olmadı. Bunu hiçbir kimseye izah edemezsiniz. Ret kararı aynı zamanda kardeşliğe, dostluğa, çözüm sürecine karşı bir duruş anlamı taşır. DBP’nin bu sağlıksız  anlayışı ile HDP’nin  herkesimi kucaklamaya yönelik   çabalarını nasıl bağdaştıracaksınız.

Bumu dur halk için siyaset?

Bumudur kendi ilçenize, insanınıza sahip çıkma, destek olma ve Gevaş’a yararlı olma anlayışı. 

Çok yazık. Çok acı.

Başkan Hakan’la konuştum. Çok üzgün ve şaşkın. “Heyecanımı, şevkimi kırdılar. Gevaş’a çok yazık ettiler. Beni de Konya Karatay’a karşı mahcup durumda bıraktılar.  DBP’lilerin bu yaklaşımının kamuoyunun vicdanına, takdirine havale ediyorum. Bundan sonra İstanbul, Ankara, Kayseri, Konya gibi belediyelere nasıl kardeşlik projesi teklifi sunabilirim. Nasıl gelin Gevaş’ı el birliği ile Türkiye'nin en şirin modern, yaşanılabilir bir turistik ilçesi yapalım diyebilirim ki? Oysa ben DBP’liler  gelin Diyarbakır Belediyesi ile de  kardeş olalım dedim. Ona da yanaşmadılar.“ Diyor.

Gevaş dökülüyor. Gevaş  her açıdan çok gerilerde kalmış. Türkiye'nin en güzel doğasına sahip ilçenin geleceği ile oynanıyor. DBP projeyi mecliste onaylayıp sıkı takibini yapmalıydı, varsa eleştirilerini dile getirmeliydi, yanlışları söylemeliydi. Ama projeyi engellemesi iyi olmadı. Eminim DBP’li üyeler verdikleri yanlış kararlarından pişmanlar, üzgünler.

Proje onaylansaydı Gevaş’a ne yarar sağlayacaktı;

1.    Toplam değeri 7 milyon 100 bin TL’yi bulan altı başlıkta proje hayata geçecekti.

2.    Gevaş Belediyesi ve halkı modern hizmet binasına kavuşacaktı

3.    Gevaş’a büyük bir dostluk ve kültür parkı yapılacaktı

4.    Tüm mahallelerin, cami ve taziye evlerinin peyzajı yapılarak modern ilçe görünümü kazanacaktı.  Batı illerinde ki gibi temiz planlı şirin bir  ilçe  olacaktı.

5.    Karatay Belediyesi Gevaş'a makine ekipman desteği sağlayacaktı.

6.    Gevaş değişime, güzelleşmeye  güçlü bir adım atacaktı.

Geçti.

Gelelim bu tablonun esas nedenine;

Birileri karşılıklı olarak 30 Mart yerel seçimlerinde gizli anlayış ittifakı yaparak Gevaşlı seçmenin kulağına “ Meclis üyelerinde DBP’ye başkanlıkta Ak Partiye oylarınızı verin”  derse sonuç bu olur. Siyasi uyanıklar şimdi şapkalarını önlerine alıp değerlendirmelerini yapmaları gerekiyor.

Ne oldu? Davul başkasının boynunda tokmak başkasında.  Gevaş düştüğü siyasi hatanın sonucunu topluca yaşıyor. “Yanlış hesap Bağdat’tan döner” sözünü boşuna dememişler. Yanlış siyaset hata kaldırmıyor.

 Lakin siyasi durum bu olsa dahi partizanlığa düşmeden halkın yararına olan işlerde politikacılar güç birliği yapmaları gerekir. En doğru olanı da budur. Gevaşlı siyasiler umarız hatalardan dersler çıkarılar.

 Rektör, Dekan Seçerken

Yeni Şafak gazetesi köşe yazarı ilahiyatçı Hayrettin Karaman köşe yazısında rektör, dekan gibi yöneticiler seçilirken oynanan oyunları hatırlatarak  uyarıda bulunuyor.

Diyor ki;"yağlı ballı makamlara insancıkların sinekler gibi hücum ettiklerini, rakiplerine karşı ahlak ve insaf dışı davrandıklarını, tayin makamlarını etkilemek için aracılara başvurduklarını da görüyoruz."

Sözünün devamında, "Seçim yoluyla atanmanın sözkonusu olduğu durumlarda –mesela rektör, dekan, dernek başkanlığı, parti yönetimi gibi alanlarda da- ehliyet, liyakat, emanet erdemlerine büyük ihtiyaç vardır. Halbuki bu konularda da rakiplerin din, ahlak, vicdan, insaf ölçülerini bir yana bırakarak kıyasıya mücadele ettiklerini görüyor ve duyuyoruz.”

  Ehil ve layık olmadığı halde bir kamu hizmet ve görevine talip olanlara “niçin böyle yapıyorsunuz, bu talebiniz meşru ve caiz değil” dendiği zaman cevapları şu oluyor: “Benim filandan kalır yerim, eksiğim nedir ki…” diyorlar.

Onun filan dediği de eksikli; demek oluyor ki, ölçüt layık ve ehil olanlar değil, eksikli olanlardan seçiliyor. Kitabımıza göre ne menfaat,  ne dostluk ve akrabalık, ne de düşmanlık ilişkisi insanı adaletten ayırır.

Ülkede ehliyet, liyakat, adalet mi kaldı Allah aşkına. 

Minibüs sürücüsünün işgüzarlığı

Bir okurumuz aradı.  Başından geçen çok etkilendiği ve şikayet ettiği trafik olayını anlattı.

“Edremit’e  akşam aracımla  sol şeritten gidiyorum. Sağ şeritte de yol alan araçlar var.  Arkadan selektör yakan, korna çalan bir  aracın geldiğini  hissettim. Ambülans olabilir düşüncesiyle dikiz aynasına  baktım değil.  Selektör  yakan bir minibüs.  Minibüs çok hızlı geliyor ve yol istiyor.  Ne acelesi varsa. Beni resmen sıkıştırdı. Sağ şeride aniden geçemedim çünkü geçtiğimde kesin çok büyük bir kaza olabilirdi. Neyse yol vermedim.  Sonra sağa çektim içinde insan  dolu Edremit  TOKİ minibüsü hızla yanımdan  çekip  gitti. O akşam  çok büyük bir kazaya neden olacak minibüsün ve diğer minibüslerin uyarılmasını istiyorum.”

Trafik polislerinin, minibüs kooperatiflerinin ve minibüs sürücülerinin dikkatine sunulur.  Kazalar, ölümler böyle oluyor. Yapmayın etmeyin, yuva yıkmayın.