İkram Kali

Sen Türk değilsin, sen Ermenisin!

İkram Kali

Halkın Demokrasi Partisi veya kısaca HADEP, 11 Mayıs 1994 yılında kurulmuştu.

HADEP 1995 yılındaki Türkiye genel seçimlerinde 1 milyon 171 bin 623, 1999 yılındaki Türkiye genel seçimlerinde 1 milyon 482 bin 196 oy almış ve 1999 yılındaki Türkiye yerel seçimlerinde 37 belediye başkanlığı kazanmıştı.13 Mart 2003 tarihinde "yasadışı faaliyetlerin merkezi" olduğu gerekçesi ile  Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmış, Genel Başkanı Murat Bozlak da dahil olmak üzere 46 HADEP'liye de beş yıl siyasetten uzaklaştırma yasağı verilmişti.

Kapanmadan 10 yıl sonra Halkın kelimesine “lar”   çoğul eki,  Demokrasi yerine Demokratik kelimesi getirilerek yeni bir oluşuma gidildi. Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) 1. Olağanüstü Kongresi’nde BDP’den ayrılan Ertuğrul Kürkçü ve Sebahat Tuncel  eşbaşkanlığa seçildi. 2015 BDP-HDP bütünleşmesine  hazırlık yapacaklar. HDP’nin yönetim, denetim, disiplin listelerini incelediğimizde Türk, Kürt,  Arap, Laz, Ermeni ve birçok kesimden renkli isimler görüyoruz. Ancak partinin ana gövdesini BDP’lilerin oluşturuyor.

Barış ve Demokrasi Partisi Kürtlerin partisidir algısını kırmak üzere Abdullah Öcalan’ın “Sol ve sosyalist güçlerle bir siyasi çatı altında ortak mücadele başlatın” talimatıyla kurulan Halkların Demokratik Partisi’nin ilk kongresi geçen hafta gerçekleştirildi. HDP’nin yakın hedefi yerel seçimlerde Batı illerinde belediye başkanlıkları  ve  belediye meclisleri kazanmak.  Doğu illerinde BDP ile seçimlere aynı ruh ve söylemlerle girilecek.  2015’teTürkiye genelinde HDP  çatısı altında eçimlere girilecek. Nihai hedef Batı illerinde kayda değer sosyalist ve sol kesimlerin desteğini alarak Türkiye partisi yolunda güç kazanmaktır.  

BDP-HDP çevrelerini farklı bir açıdan değerlendirerek eleştirmek istiyorum.

Oluşum genel anlamda çözüm sürecine denk düşen iyi bir gelişmedir.  Silah yerine siyasetin ağırlık kazanacağının en somut yansımasıdır.  Oluşum ile Batı illerinde Türk sosyalistlere, Ermenilere kucak açan, adeta onları bağrına basan, onlarla kol kola giren düşünce Doğu illerinde, örneğin Van’da  “ben Türküm”  diyen Müslüman kesimlerle bırakın yakınlaşmayı, kucaklaşmayı bu  insanları  dışlamaktadır.  Kazara biri “ ben Türküm” dediğinde “  Hayır aslında siz Ermenisiniz “ faşizan yaklaşımıyla ötekileştirmenin, inkârın en katısı gösterilebilmektedir. Yani Van’da bir insan sırf “ Ben Türküm”  dediğinde malum çevrelerin sorgulanmasına, dışlanmasına maruz kalıyor.  Ha bunu bazı radikal kesimler yapıyor diyerek gerçeğin üstünü örtmek mümkün değildir. Hiçbirimizin onaylamadığı, hatta  rahatsız olduğu sakat yaklaşım bölgede özellikle Van’da herkesin bildiği bir realitedir. 

Batı da başka Van’da başka.

HDP önce Van’da demokrasiye, insan haklarına yakışmayan bu  mantığa engel olmalıdır ki siyasetinde,  söylemlerinde inandırıcı olsun. 

BDP-HDP’nin Batı illerinde sosyalist Türk kesimleriyle can-ciğer kucaklaşması doğrusu bu nedenle çok garibime gidiyor. Bu nasıl demokrasi,  bütünleşme anlayışıdır anlayamadım. Benim Türk’üm, benim sosyalistim, benim Ermenim diyorsanız o başka.   

Kürtleri temsil ettiğini belirten BDP, HDP  oluşumuyla solun soluna kaymıştır. Hatalı solama olup olmadığını seçmen sandıkta gösterecektir.  Oysa Kürtler genelde Müslüman hatta dindar kitlelerden oluşmaktadır. Öte taraftan liberalleşmenin, küresel sermayenin giderek güç kazandığı bir dönemde sosyalist düşüncenin yığınla siyasi, ekonomik,  sosyal sorunları olan Kürt halkına ne verebileceğini de merak ediyorum.

Kanımca BDP, Batı illerinde sosyalist-sol kesimlerle HDP üzerinden hedeflediği tabanı oluşturup, kendisini doğru ifade ederek Türkiye partisi olma güveni kazandıktan sonra Müslüman kitleleri, iktidara muhalif olan  çevreleri de yanına alarak son bir evrim daha geçirecektir. Bunu yapmak zorundadır. Tab Türkiye partisi, hatta güçlü muhalefet partisi olmak istiyorsa.

Türkiyelileşme” hareketi olarak ortaya çıkan HDP uzun süre çok tartışılıp konuşulacak. Söylemi Kürtçe,   vitrini Türkçe olan, kafa karıştıran HDP şimdilik merak uyandıran bir parti durumunda. Lakin dindarlardan, merkez seçmenden oy alamayan bir partinin seçimlerde işi çok zordur.

Hayırlısı olsun diyelim.

Yazarın Diğer Yazıları